Turkish sentences from Tatoeba 13

 0    1.000 tarjetas    aleksandra.eska
descargar mp3 imprimir jugar test de práctica
 
término definición
Come and see us sometime.
empezar lección
Bir ara bizi görmeye gel.
Come as soon as possible.
empezar lección
Mümkün olduğunca kısa sürede gel.
Come in, the door's open.
empezar lección
Buyrun, kapı açık.
Come on any day you like.
empezar lección
İstediğin herhangi bir günde gel.
Could I park my car here?
empezar lección
Arabamı buraya parkedebilir miyim?
Could I sit on the aisle?
empezar lección
Koridor tarafında oturabilir miyim?
Could you drive Tom home?
empezar lección
Tom'u eve götürür müsün?
Could you please help me?
empezar lección
Lütfen bana yardım eder misiniz?
Crime is on the increase.
empezar lección
Suç artmakta.
Curiosity killed the cat.
empezar lección
Merak kediyi öldürdü.
Custer refused to listen.
empezar lección
Custer dinlemeyi reddetti.
Did he tell you anything?
empezar lección
O size bir şey söyledi mi?
Did I hurt your feelings?
empezar lección
Duygularını incittim mi?
Did she have a hard time?
empezar lección
Zor zaman geçirdi mi?
Did you brush your teeth?
empezar lección
Dişlerini fırçaladın mı?
Did you enjoy the film?
empezar lección
Filmden hoşlandınız mı?
Did you enjoy your visit?
empezar lección
Ziyaretinizden zevk aldınız mı?
Did you ever talk to him?
empezar lección
Onunla hiç konuştun mu?
Did you forget something?
empezar lección
Bir şey unuttun mu?
Did you go to the doctor?
empezar lección
Doktora gittin mi?
Did you have fun?
empezar lección
Eğlendin mi?
Did you pay for the book?
empezar lección
Kitap için ödeme yaptın mı?
Did you sew this by hand?
empezar lección
Bunu elle mi diktin?
Did you turn off the gas?
empezar lección
Gazı kapattın mı?
Didn't you hear a scream?
empezar lección
Bir çığlık duymadın mı?
Didn't you read the book?
empezar lección
Kitabı okumadın mı?
Do as you are told to do.
empezar lección
Sana yapılması söylenildiği gibi yap.
Do it when you have time.
empezar lección
Zamanın olursa, onu yap.
Do not eat too much cake.
empezar lección
Çok fazla kek yeme.
Do whatever he tells you.
empezar lección
O sana her ne söylerse yap.
Do whatever he tells you.
empezar lección
O sana ne söylerse yap.
Do you also want a shave?
empezar lección
Sen de tıraş olmak ister misin?
Do you believe his story?
empezar lección
Onun hikayesine inanıyor musunuz?
Do you believe in ghosts?
empezar lección
Hayaletlere inanıyor musunuz?
Do you feel like resting?
empezar lección
Canınız dinlenmek istiyor mu?
Do you have a girlfriend?
empezar lección
Bir kız arkadaşın var mı?
Do you have a pen on you?
empezar lección
Yanınızda bir kaleminiz var mı?
Do you have a subway map?
empezar lección
Bir metro haritan var mı?
Do you have any brothers?
empezar lección
Hiç erkek kardeşin var mı?
Do you have any children?
empezar lección
Hiç çocuğun var mı?
Do you have any quarters?
empezar lección
Hiç çeyrek doların var mı?
Do you have any rock CDs?
empezar lección
Hiç rock CD'lerin var mı?
Do you have enough money?
empezar lección
Yeterli paran var mı?
Do you have many friends?
empezar lección
Çok arkadaşın var mı?
Do you have many hobbies?
empezar lección
Çok hobin var mı?
Do you know how to drive?
empezar lección
Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
Do you know what he said?
empezar lección
Onun ne dediğini biliyor musun?
Do you know what this is?
empezar lección
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is?
empezar lección
Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?
Do you know who they are?
empezar lección
Onların kim olduklarını biliyor musunuz?
Do you like French wines?
empezar lección
Fransız şarapları sever misiniz?
Do you mean what you say?
empezar lección
Gerçekten onu mu demek istiyorsun?
Do you need an ambulance?
empezar lección
Bir ambulansa ihtiyacın var mı?
Do you object to my idea?
empezar lección
Benim fikrime itiraz ediyor musun?
Do you often eat granola?
empezar lección
Genellikle granola yer misiniz?
Do you plan to go abroad?
empezar lección
Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?
Do you plan to stay long?
empezar lección
Uzun kalmayı planlıyor musun?
Do you remember his name?
empezar lección
Onun adını hatırlıyor musun?
Do you talk to your cats?
empezar lección
Kedilerinle konuşur musun?
Does he come home at six?
empezar lección
O, eve altıda mı gelir?
Does he need to help her?
empezar lección
Ona yardım etmesi gerekiyor mu?
Does she always go there?
empezar lección
O her zaman oraya gider mi?
Does this make any sense?
empezar lección
Bu mantıklı mıdır?
Does Toshio like Sachiko?
empezar lección
Toshio Sachiko'yu seviyor mu?
Don't be in such a hurry.
empezar lección
Böyle acele etmeyin.
Don't be late for school.
empezar lección
Okula geç kalma.
Don't break the branches.
empezar lección
Dalları kırma.
Don't change the subject.
empezar lección
Konuyu değiştirme.
Don't drink so much beer.
empezar lección
Çok bira içmeyin.
Don't kick the door open.
empezar lección
Kapıyı tekmeleyerek açmayın.
Don't let go of the rope.
empezar lección
İpi bırakma.
Don't make fun of others.
empezar lección
Diğerleriyle alay etmeyin.
Don't make fun of people.
empezar lección
İnsanlarla alay etmeyin.
Don't make so much noise.
empezar lección
Bu kadar gürültü yapmayın.
Don't overexert yourself.
empezar lección
Kendini aşırı yorma.
Don't play baseball here.
empezar lección
Burada beyzbol oynama.
Don't play in the street.
empezar lección
Sokakta oynama.
Don't play with that key!
empezar lección
Bu tuşla oynama!
Don't scare me like that!
empezar lección
Beni öyle korkutma!
Don't smoke in this room.
empezar lección
Bu odada sigara içmeyin.
Don't spoil the children.
empezar lección
Çocuklara yüz verip şımartma.
Don't take it personally.
empezar lección
Onu kişisel olarak almayın.
Don't throw in the towel.
empezar lección
Yenilgiyi kabul etmeyin.
Don't try God's patience.
empezar lección
Allah'ın sabrını denemeyin.
Don't turn off the light.
empezar lección
Işığı kapatmayın.
Don't worry about my dog.
empezar lección
Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.
Don't worry about others.
empezar lección
Diğerleri hakkında endişe etmeyin.
Don't you have a bicycle?
empezar lección
Bir bisikletin yok mu?
Don't you have any money?
empezar lección
Hiç paran yok mu?
Don't move from here.
empezar lección
Buradan ayrılmayın.
Don't you want to go out?
empezar lección
Dışarı çıkmak istemiyor musun?
Draw a line on the paper.
empezar lección
Kağıdın üzerine bir çizgi çizin.
Each of them sang a song.
empezar lección
Onlardan her biri bir şarkı söyledi.
Each player did his best.
empezar lección
Her oyuncu elinden geleni yaptı.
Education begins at home.
empezar lección
Eğitim evde başlar.
Either come in or go out.
empezar lección
Ya içeri gel ya da dışarı git.
Either you or I am right.
empezar lección
Ya sen yada ben haklıyım.
Emily ate tofu at dinner.
empezar lección
Emily akşam yemeğinde soya peyniri yedi.
English is easy to learn.
empezar lección
İngilizce öğrenmek kolaydır.
Enjoy life while you may.
empezar lección
Çıkarabilirken hayatın tadını çıkarın.
Every house had a garden.
empezar lección
Her evin bir bahçesi vardı.
Everybody has weaknesses.
empezar lección
Herkesin zayıflıkları vardır.
Everybody knows his name.
empezar lección
Herkes onun adını bilir.
Everyone talked about it.
empezar lección
Herkes o konu hakkında konuştu.
Everything went smoothly.
empezar lección
Her şey yolunda gitti.
Excuse me for being late.
empezar lección
Geç kaldığım için beni bağışlayın.
Exercise improves health.
empezar lección
Egzersiz sağlığı geliştirir.
Fire is always dangerous.
empezar lección
Ateş her zaman tehlikelidir.
First come, first served.
empezar lección
İlk gelene ilk servis yapılır.
Flour is made from wheat.
empezar lección
Un buğdaydan yapılır.
Flour is made into bread.
empezar lección
Un ekmeğe dönüştürülür.
Ford was poorly educated.
empezar lección
Ford kötü eğitim gördü.
Four ideas were proposed.
empezar lección
Dört fikir önerildi.
George married my sister.
empezar lección
George kız kardeşimle evlendi.
Germs can cause sickness.
empezar lección
Mikroplar hastalığa neden olabilir.
Get off at the next stop.
empezar lección
Bir sonraki durakta inin.
Get out of the classroom.
empezar lección
Sınıftan çıkın.
Get your things together.
empezar lección
Eşyalarını toparla.
Give me a bottle of wine.
empezar lección
Bana bir şişe şarap ver.
Give me a coffee, please.
empezar lección
Bana bir kahve ver, lütfen.
Give me a glass of water.
empezar lección
Bana bir bardak su ver.
Give me a hand, will you?
empezar lección
Bana yardımcı ol, olur mu?
Give me a piece of chalk.
empezar lección
Bana bir parça tebeşir verin.
Give me a piece of paper.
empezar lección
Bana bir parça kağıt ver.
Give me a sheet of paper.
empezar lección
Bana bir kağıt verin.
Give me something to eat.
empezar lección
Bana yiyecek bir şeyler ver.
Give me the bill, please.
empezar lección
Bana hesabı getir, lütfen.
Give me the same, please.
empezar lección
Bana aynısını ver lütfen.
Go and see him in person.
empezar lección
Bizzat git ve onunla görüş.
Good students study hard.
empezar lección
İyi öğrenciler çok çalışır.
Has the snow stopped yet?
empezar lección
Kar henüz durdu mu?
Have some tea, won't you?
empezar lección
Biraz çay al, ne dersin?
Have you eaten lunch yet?
empezar lección
Öğle yemeğini henüz yedin mi?
Have you ever been on TV?
empezar lección
Hiç televizyonda çıktın mı?
Have you ever seen a UFO?
empezar lección
Hiç bir ufo gördünüz mü?
Have you fed the dog yet?
empezar lección
Henüz köpeği besledin mi?
Have you met him already?
empezar lección
Zaten onunla tanışıyormuydun?
Have you seen my new car?
empezar lección
Yeni arabamı gördün mü?
Haven't I met you before?
empezar lección
Daha önce sizinle tanışmadım mı?
Haven't you gone too far?
empezar lección
Çok ileri gitmedin mi?
He admitted his mistakes.
empezar lección
O, hatalarını itiraf etti.
He also was very serious.
empezar lección
O da çok ciddidir.
He and I walked together.
empezar lección
O ve ben birlikte yürüdük.
He asked for a cigarette.
empezar lección
O, bir sigara istedi.
He became a famous actor.
empezar lección
O, ünlü bir aktör oldu.
He began to be a problem.
empezar lección
O bir sorun olmaya başladı.
He began to make excuses.
empezar lección
O, muazaret göstermeye başladı.
He believed in the truth.
empezar lección
O, gerçeğe inanıyordu.
He bought a plane ticket.
empezar lección
O bir uçak bileti satın aldı.
He came back from Canada.
empezar lección
O, Kanada'dan döndü.
He came back last August.
empezar lección
O, geçen Ağustos ayında geri geldi.
He came down with a cold.
empezar lección
O, soğuk algınlığına yakalandı.
He came here before noon.
empezar lección
O buraya öğleden önce geldi.
He can also speak French.
empezar lección
Ayrıca Fransızca da konuşabilmektedir.
He can speak French well.
empezar lección
O, Fransızcayı iyi konuşabilir.
He can't be under thirty.
empezar lección
O otuzdan aşağı olamaz.
He can't have told a lie.
empezar lección
O, yalan söylemiş olamaz.
He can't make a decision.
empezar lección
O bir karar veremez.
He caught her by the arm.
empezar lección
O, onu kolundan yakaladı.
He cut the envelope open.
empezar lección
O zarfı açmak için kesti.
He denied the accusation.
empezar lección
O, suçlamayı reddetti.
He did his best to drink.
empezar lección
İçmek için elinden geleni yaptı.
He did not agree with it.
empezar lección
O onu kabul etmedi.
He did not die of cancer.
empezar lección
O kanserden ölmedi.
He did not like children.
empezar lección
O, çocuklardan hoşlanmıyordu.
He didn't come after all.
empezar lección
Beklenenin tersine gelmedi.
He died at the age of 70.
empezar lección
O, yetmiş yaşında öldü.
He discovered a new star.
empezar lección
Yeni bir yıldız keşfetti.
He disregarded my advice.
empezar lección
O benim tavsiyemi görmezden geldi.
He does not get up early.
empezar lección
O, erken kalkmaz.
He doesn't have a sister.
empezar lección
Onun bir kız kardeşi yok.
He doesn't have any pets.
empezar lección
Onun hiç evcil hayvanı yok.
He drank a cup of coffee.
empezar lección
O bir fincan kahve içti.
He drank a lot yesterday.
empezar lección
O, dün çok içti.
He enjoys playing tennis.
empezar lección
O tenis oynamaktan hoşlanıyor.
He extinguished the fire.
empezar lección
O, yangını söndürdü.
He fell and hurt his leg.
empezar lección
O düştü ve bacağını incitti.
He fell in love with her.
empezar lección
O, ona aşık oldu.
He fired most of his men.
empezar lección
O adamlarının çoğunu kovdu.
He found a broken camera.
empezar lección
O, bozuk bir kamera buldu.
He gave a sigh of relief.
empezar lección
O rahat bir nefes verdi.
He got them to reject it.
empezar lección
O onlara onu geri çevirtti.
He got up in the morning.
empezar lección
O, sabah kalktı.
He got wonderful results.
empezar lección
O, harika sonuçlar aldı.
He had been there before.
empezar lección
O daha önce orada bulunmuştu.
He had dinner by himself.
empezar lección
O, tek başına akşam yemeği yedi.
He had few other friends.
empezar lección
Onun diğer birkaç arkadaşı vardı.
He had his wallet stolen.
empezar lección
O, cüzdanını çaldırdı.
He had to clean his room.
empezar lección
O, odasını temizlemek zorunda kaldı.
He had trouble breathing.
empezar lección
Nefes alma zorluğu vardı.
He has a good reputation.
empezar lección
O iyi bir üne sahiptir.
He has already gone home.
empezar lección
O zaten eve gitti.
He has already had lunch.
empezar lección
O zaten öğle yemeği yedi.
He has broken the record.
empezar lección
O, rekor kırdı.
He has got a good camera.
empezar lección
Onun iyi bir kamerası var.
He has just arrived here.
empezar lección
O az önce buraya vardı.
He has lots of new ideas.
empezar lección
Onun çok sayıda yeni fikirleri var.
He has never been abroad.
empezar lección
O, hiç yurt dışında bulunmadı.
He has never been abroad.
empezar lección
O hiç yurt dışına gitmedi.
He has never played golf.
empezar lección
O asla golf oynamadı.
He has no sense of humor.
empezar lección
Onun espri anlayışı yoktur.
He has nobody to consult.
empezar lección
Onun danışacak kimsesi yok.
He has written two books.
empezar lección
O iki kitap yazdı.
He hasn't been here long.
empezar lección
Uzun süredir burada bulunmadı.
He heard the dog barking.
empezar lección
Köpeğin havladığını duydum.
He intended to marry her.
empezar lección
Onunla evlenmek niyetindeydi.
He invited me to a party.
empezar lección
O beni bir partiye davet etti.
He is a cheerful old man.
empezar lección
O, neşeli, yaşlı bir adam.
He is a man of character.
empezar lección
O kişilikli bir insandır.
He is a pretty great guy.
empezar lección
O oldukça büyük bir adam.
He is a typical Japanese.
empezar lección
O tipik bir Japon.
He is a very fussy eater.
empezar lección
O, zor beğenen bir yiyicidir.
He is a very good batter.
empezar lección
O, çok iyi bir top vurucusu.
He is absent from school.
empezar lección
O, okulda yok.
He is afraid of swimming.
empezar lección
O, yüzmekten korkuyor.
He is after a better job.
empezar lección
O daha iyi bir iş peşinde.
He is after a better job.
empezar lección
O daha iyi bir iş arıyor.
He is always complaining.
empezar lección
O her zaman şikayet ediyor.
He is always on the move.
empezar lección
O sürekli aktif.
He is an intelligent boy.
empezar lección
O akıllı bir çocuk.
He is anxious to see you.
empezar lección
O seni görmek için hevesli.
He is as healthy as ever.
empezar lección
O her zamanki gibi sağlıklı.
He is being very careful.
empezar lección
O, çok dikkatli davranıyor.
He is by no means bright.
empezar lección
O, hiçbir şekilde zeki değil.
He is by no means stupid.
empezar lección
O hiçbir şekilde aptal değil.
He is certain to turn up.
empezar lección
O, kesin dönecek.
He is crazy about skiing.
empezar lección
O, kayak yapmak için deli oluyor.
He is deeply in debt now.
empezar lección
O, şimdi don derece borçlu.
He is eager to go abroad.
empezar lección
O, yurt dışına gitmek için istekli.
He is employed in a bank.
empezar lección
O, bir bankada görevlidir.
He is famous as a doctor.
empezar lección
O bir doktor olarak ünlüdür.
He is good at arithmetic.
empezar lección
O, aritmetikte iyidir.
He is good at gymnastics.
empezar lección
O jimnastikte iyidir.
He is in the tenth grade.
empezar lección
O onuncu sınıfta.
He is known to everybody.
empezar lección
O, herkes tarafından bilinir.
He is known to everybody.
empezar lección
O, herkes tarafından tanınır.
He is liked by everybody.
empezar lección
O herkes tarafından sevildi.
He is lying on the bench.
empezar lección
O, bankta uzanıyor.
He is not an English boy.
empezar lección
O bir İngiliz çocuk değildir.
He is not at all foolish.
empezar lección
O hiçte aptal değil.
He is not up to the task.
empezar lección
O, iş için uygun değil.
He is nothing but a fool.
empezar lección
O, bir aptaldan başka bir şey değil.
He is nothing but a liar.
empezar lección
O yalancıdan başka birşey değil.
He is now short of money.
empezar lección
Onun şimdi parası yok.
He is opening the window.
empezar lección
O pencereyi açıyor.
He is playing over there.
empezar lección
O orada oynuyor
He is rotten to the core.
empezar lección
O, tamamen bozulmuş.
He is stronger than I am.
empezar lección
O benden daha güçlüdür.
He is tired, and so am I.
empezar lección
O yorgun, ve ben de.
He is too tired to study.
empezar lección
O çalışamayacak kadar çok yorgun.
He is very good at poker.
empezar lección
O pokerde çok iyidir.
He is wearing sunglasses.
empezar lección
O güneş gözlüğü takıyor.
He is writing a book now.
empezar lección
O şimdi bir kitap yazıyor.
He jumped into the water.
empezar lección
O suya atladı.
He jumped over the hedge.
empezar lección
O, çitin üzerinden atladı.
He keeps this gun loaded.
empezar lección
O, bu silahı yüklü bulundurur.
He knew he could not win.
empezar lección
O kazanamayacağını biliyordu.
He knows a lot of people.
empezar lección
O, birçok insan tanıyor.
He lay down on the grass.
empezar lección
O çimin üstüne uzanmıştı.
He leveled his gun at me.
empezar lección
O, silahını bana doğru çevirdi.
He lifted her to the bed.
empezar lección
O onu yatağa kaldırdı.
He likes music very much.
empezar lección
O, müziği çok sever.
He likes to travel alone.
empezar lección
O tek başına seyahat etmeyi sever.
He lived here for a time.
empezar lección
O, bir süre burada yaşadı.
He lives next door to us.
empezar lección
O, bize bitişik yaşıyor.
He looked after the baby.
empezar lección
O bebekle ilgilendi.
He looked over my report.
empezar lección
O, raporumu gözden geçirdi.
He looks as poor as ever.
empezar lección
O, her zamanki gibi fakir görünüyor.
He looks like a good boy.
empezar lección
O, iyi bir çocuğa benziyor.
He looks like his father.
empezar lección
O, babasına benziyor.
He looks much better now.
empezar lección
O, şimdi çok daha iyi görünüyor.
He looks old for his age.
empezar lección
O, yaşına göre yaşlı görünüyor.
He looks old for his age.
empezar lección
O yaşına göre yaşlı görünüyor.
He lost his movie ticket.
empezar lección
O, sinema biletini kaybetti.
He made a fortune in oil.
empezar lección
O, petrolde bir servet yaptı.
He made a tour of Europe.
empezar lección
O, bir Avrupa turu yaptı.
He made a will last year.
empezar lección
O geçen yıl vasiyetini hazırladı.
He married a pretty girl.
empezar lección
O güzel bir kız ile evlendi.
He may have lost his way.
empezar lección
O, yolunu kaybetmiş olabilir.
He might change his mind.
empezar lección
O, fikrini değiştirebilir.
He missed the last train.
empezar lección
O son treni kaçırdı.
He must be an honest man.
empezar lección
O, dürüst bir adam olmalı.
He must be the principal.
empezar lección
O, müdür olmalı.
He must be Tom's brother.
empezar lección
O Tom'un erkek kardeşi olmalı.
He never stopped writing.
empezar lección
O, yazmaktan asla vazgeçmedi.
He often walks to school.
empezar lección
O sık sık okula yürür.
He owns a good few sheep.
empezar lección
O birkaç iyi koyuna sahiptir.
He painted the door blue.
empezar lección
Kapıyı maviye boyadı.
He picked up a red stone.
empezar lección
O kırmızı bir taş aldı.
He plays the guitar well.
empezar lección
O iyi gitar çalar.
He promised not to smoke.
empezar lección
O sigara içmemeye söz verdi.
He promised to marry her.
empezar lección
O, onunla evlenmek için söz verdi.
He put a cap on his head.
empezar lección
O, kafasına bir kep giydi.
He put his room in order.
empezar lección
O, odasını düzenledi.
He put on clean trousers.
empezar lección
O, temiz pantolon giydi.
He put on the black coat.
empezar lección
O, siyah ceketi giydi.
He put on the red jacket.
empezar lección
O, kırmızı ceketi giydi.
He put the room in order.
empezar lección
O, odayı düzenledi.
He quit school last week.
empezar lección
Okuldan geçen hafta ayrıldı.
He reached for the apple.
empezar lección
O, elmaya uzandı.
He really makes me angry.
empezar lección
O beni gerçekten kızdırır.
He resigned as president.
empezar lección
O, başkan olarak istifa etti.
He said he did not do it.
empezar lección
O, onu yapmadığını söyledi.
He seems as busy as ever.
empezar lección
O her zamanki kadar meşgul görünüyor.
He seldom goes to church.
empezar lección
O nadiren kiliseye gider.
He showed me her picture.
empezar lección
Bana onun resmini gösterdi.
He slept well last night.
empezar lección
O, dün gece iyi uyudu.
He slowly raised the gun.
empezar lección
O, yavaşça silahı kaldırdı.
He stared at the picture.
empezar lección
O, resme baktı.
He studied for ten years.
empezar lección
O, on yıl çalıştı.
He studies day and night.
empezar lección
O, gece gündüz çalışır.
He swam across the river.
empezar lección
O, nehir boyunca yüzdü.
He tasted the cheesecake.
empezar lección
O, peynirli kekin tadına baktı.
He taught himself French.
empezar lección
Kendisine Fransızca öğretti.
He taught me how to swim.
empezar lección
O, bana yüzmeyi öğretti.
He told me where to shop.
empezar lección
O bana nerede alışveriş yapacağını söyledi.
He told us to keep quiet.
empezar lección
O bize sessiz kalmamızı söyledi.
He took a trip to Europe.
empezar lección
O, Avrupa'ya geziye gitti.
He took his sister along.
empezar lección
O, kız kardeşini yanında götürdü.
He took off his overcoat.
empezar lección
O, paltosunu çıkardı.
He took out his passport.
empezar lección
O, pasaportunu çıkardı.
He took part in the race.
empezar lección
O, yarışa katıldı.
He tore the paper in two.
empezar lección
O, kağıdı ikiye ayırdı.
He tried to get up early.
empezar lección
O, erken kalkmaya çalıştı.
He tried to kill himself.
empezar lección
Kendini öldürmeye çalıştı.
He tried to learn French.
empezar lección
Fransızca öğrenmek için gayret etti.
He tried to persuade her.
empezar lección
O, onu ikna etmeye çalıştı.
He used to be a nice boy.
empezar lección
O, hoş bir çocuktu.
He used to read at night.
empezar lección
O geceleri kitap okurdu.
He usually comes in time.
empezar lección
O genellikle zamanında gelir.
He visited China in 1998.
empezar lección
O, 1998 yılında Çin'i ziyaret etti.
He waited until she came.
empezar lección
O, o gelene kadar bekledi.
He walked back and forth.
empezar lección
İleri geri büyüdü.
He walked past the house.
empezar lección
O yürüyerek evin yanından geçti.
He wanted to be a farmer.
empezar lección
O, bir çiftçi olmak istedi.
He wants to go to Africa.
empezar lección
Afrika'ya gitmek istiyor.
He was a forceful leader.
empezar lección
O, güçlü bir liderdi.
He was a poet and writer.
empezar lección
O bir şair ve yazardı.
He was accused of murder.
empezar lección
O cinayetle suçlandı.
He was alone in the room.
empezar lección
O, odada yalnızdı.
He was beaten too easily.
empezar lección
O, çok kolay tenifi.
He was by no means happy.
empezar lección
O hiçbir şekilde mutlu değildi.
He was completely honest.
empezar lección
O, tamamen dürüsttü.
He was easily influenced.
empezar lección
O, kolayca etkilendi.
He was elected president.
empezar lección
O başkan seçildi.
He was executed as a spy.
empezar lección
O bir casus olarak idam edildi.
He was exposed to danger.
empezar lección
O, tehlikeye maruz kaldı.
He was framed for murder.
empezar lección
O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
He was held in captivity.
empezar lección
O, esaret altında tutuldu.
He was here at that time.
empezar lección
O, o zaman buradaydı.
He was humiliated by her.
empezar lección
O, onun tarafından aşağılandı.
He was killed in the war.
empezar lección
O, savaşta öldürüldü.
He was knee-deep in snow.
empezar lección
O diz boyu karın içindeydi.
He was lying on his back.
empezar lección
O sırtüstü yatıyordu.
He was paralyzed by fear.
empezar lección
O korkuyla felç oldu.
He was playing the piano.
empezar lección
O piyano çalıyordu.
He was small, but strong.
empezar lección
O küçük, ama güçlüydü.
He was the first to come.
empezar lección
O ilk varandı.
He was then a boy of ten.
empezar lección
O, o zaman on yaşında bir çocuktu.
He was very busy all day.
empezar lección
Bütün gün çok meşguldü.
He was very kind to them.
empezar lección
O, onlara karşı çok nazikti.
He went aboard the plane.
empezar lección
O, uçağa bindi.
He went there by himself.
empezar lección
O, tek başına oraya gitti.
He went there by himself.
empezar lección
O, oraya kendisi gitti.
He whistled as he walked.
empezar lección
O yürürken ıslık çaldı.
He will be back tomorrow.
empezar lección
Yarın geri dönecek.
He will be free tomorrow.
empezar lección
O yarın boş olacak.
He will come in a moment.
empezar lección
O, birazdan gelecek.
He will end up in prison.
empezar lección
O, hapishaneyi boylayacak.
He will go in your place.
empezar lección
O, senin yerine gidecek.
He will have to go there.
empezar lección
Oraya gitmek zorunda kalacak.
He will love her forever.
empezar lección
Onu sonsuza kadar sevecek.
He will not listen to me.
empezar lección
O, beni dinlemeyecektir.
He will soon return home.
empezar lección
Yakında eve dönecektir.
He won the next election.
empezar lección
O, bir sonraki seçimi kazandı.
He wore a light blue tie.
empezar lección
O, açık mavi kravat takmıştı.
He worked for a rich man.
empezar lección
Zengin bir adam için çalıştı.
He writes me once a week.
empezar lección
O bana haftada bir kez yazar.
He wrote to me yesterday.
empezar lección
O dün bana yazdı.
He'll be glad to see you.
empezar lección
Seni gördüğüne memnun olacaktır.
He'll be here any moment.
empezar lección
O, her an burada olacak.
He'll be here until noon.
empezar lección
O, öğleye kadar burada olacak.
He's a bit of a drunkard.
empezar lección
O, biraz ayyaştır.
He's a strange character.
empezar lección
O garip bir kişilik.
He's in bed with the flu.
empezar lección
O gripten dolayı yatakta.
He's very angry with you.
empezar lección
O size çok kızgın.
He's very good at guitar.
empezar lección
O, gitarda çok iyidir.
He’s still sick in bed.
empezar lección
O, hala yatakta hasta.
Helen, this is my cousin.
empezar lección
Helen, bu benim kuzenim.
Hello, Tom. Good morning.
empezar lección
Merhaba, Tom. Günaydın.
Help me with my homework.
empezar lección
Ev ödevimde bana yardımcı ol.
Help yourself to a drink.
empezar lección
Kendinize bir içki alın.
Her answer was incorrect.
empezar lección
Onun cevabı doğru değildi.
Her car is two years old.
empezar lección
Onun arabası iki yaşında.
Her family is very large.
empezar lección
Onun ailesi çok geniş.
Her friends call him Ned.
empezar lección
Arkadaşları onu Ned diyor.
Her hair is turning gray.
empezar lección
Onun saçı ağarıyor.
Her house is very modern.
empezar lección
Onun evi çok moderndir.
Her husband is in prison.
empezar lección
Onun kocası hapiste.
Her speech was excellent.
empezar lección
Onun konuşması mükemmeldi.
Here is a letter for you.
empezar lección
İşte senin için bir mektup.
Here, please have a seat.
empezar lección
Buraya oturun, lütfen.
Here's my account number.
empezar lección
İşte benim hesap numaram.
Here's some news for you.
empezar lección
İşte sizin için biraz haber.
His argument was logical.
empezar lección
Onun argümanı mantıklı idi.
His book was upside down.
empezar lección
Onun kitabı tersti.
His car is gaining on us.
empezar lección
Onun arabası bize yaklaşıyor.
His clothes are worn out.
empezar lección
Onun elbiseleri yıpranmış.
His family is very large.
empezar lección
Onun ailesi çok geniştir.
His father calls him Tom.
empezar lección
Onun babası onu Tom olarak çağırır.
His house was burnt down.
empezar lección
Onun evi yakıldı.
His ideas are up to date.
empezar lección
Onun fikirleri çağdaş.
His new car is wonderful.
empezar lección
Onun yeni arabası harika.
His overcoat is worn out.
empezar lección
Onun paltosu yıpranmış.
His patience is worn out.
empezar lección
Onun sabrı kalmamış.
His speech was too short.
empezar lección
Onun konuşması çok kısaydı.
His study faces the park.
empezar lección
Onun çalışma odası parka bakıyor.
His work is now complete.
empezar lección
Onun çalışması tam.
His work is washing cars.
empezar lección
Onun işi arabaları yıkamaktır.
Hitomi looked very happy.
empezar lección
Hitomi çok mutlu görünüyordu.
Hold on a minute, please.
empezar lección
Bir dakika bekle, lütfen.
Hold on a moment, please.
empezar lección
Biraz bekleyin, lütfen.
How about a cup of cocoa?
empezar lección
Bir bardak kakaoya ne dersin?
How about going swimming?
empezar lección
Yüzmeye ne dersin?
How about playing tennis?
empezar lección
Tenis oynamaya ne dersin?
How about tomorrow night?
empezar lección
Yarın akşama ne dersin?
How did he take the news?
empezar lección
O haberi nasıl aldı?
How do you feel about it?
empezar lección
Bu konuda ne hissediyorsunuz?
How do you like New York?
empezar lección
New York nasıl buluyorsun?
How does he go to school?
empezar lección
O, okula nasıl gider?
How high is the mountain?
empezar lección
Dağın yüksekliği nedir?
How is the weather there?
empezar lección
Orada hava nasıl?
How is the weather today?
empezar lección
Bugün hava nasıl?
How large is your family?
empezar lección
Aileniz ne kadar büyük?
How long are you staying?
empezar lección
Ne kadar kalıyorsun?
How long do we stop here?
empezar lección
Biz burada ne kadar dururuz?
How long have you waited?
empezar lección
Ne kadar bekledin?
How long is the stopover?
empezar lección
Mola ne kadar sürer?
How long may I keep this?
empezar lección
Bunu ne kadar süre saklayabilirim?
How many caps do you own?
empezar lección
Kaç tane şapka kazandın?
How much is the bus fare?
empezar lección
Otobüs ücreti ne kadar?
How much is this T-shirt?
empezar lección
Bu tişört ne kadar?
How much should they get?
empezar lección
Ne kadar almalılar.
How much TV do you watch?
empezar lección
Ne kadar TV izlersin?
How often do you see him?
empezar lección
Ne sıklıkta onu görürsün?
How tall is your brother?
empezar lección
Kardeşin ne kadar uzun?
How well do you know Tom?
empezar lección
Tom'u ne kadar iyi tanıyorsunuz?
I acknowledge my mistake.
empezar lección
Ben, hatamı kabul ediyorum.
I adhered to my decision.
empezar lección
Kararıma sadık kaldım.
I admit that he is right.
empezar lección
Ben onun haklı olduğunu kabul ediyorum.
I agree to your proposal.
empezar lección
Önerini kabul ediyorum.
I agree with his opinion.
empezar lección
Ben onun fikrine katılıyorum.
I agreed to the proposal.
empezar lección
Öneriyi kabul ettim.
I almost caught the fish.
empezar lección
Neredeyse hiç balık yakalamadım.
I almost didn't meet her.
empezar lección
Neredeyse onunla hiç buluşmadım.
I am able to drive a car.
empezar lección
Bir araba sürebilirim.
I am about to leave here.
empezar lección
Buradan ayrılmak üzereyim.
I am at a loss for words.
empezar lección
Ne söyleyeceğimi şaşırdım.
I am content with my job.
empezar lección
İşimden memnunum.
I am glad to be with you.
empezar lección
Seninle birlikte olduğuma memnunum.
I am interested in music.
empezar lección
Ben müzikle ilgilenirim.
I am just warming up now.
empezar lección
Şimdi sadece ısınıyorum.
I am quite all right now.
empezar lección
Ben şimdi tamamen iyiyim.
I am ready to follow you.
empezar lección
Seni izlemeye hazırım.
I am sure of her success.
empezar lección
Onun başarısından eminim.
I am sure of his honesty.
empezar lección
Ben onun dürüstlüğünden eminim.
I am sure of his victory.
empezar lección
Onun zaferinden eminim.
I am tired of hearing it.
empezar lección
Ben onu duymaktan usandım.
I am very poor at sports.
empezar lección
Sporda çok kötüyüm.
I am watching wild birds.
empezar lección
Yabani kuşları izliyorum.
I am willing to help you.
empezar lección
Sana yardım etmeye istekliyim.
I arrived at the station.
empezar lección
İstasyona vardım.
I arrived here yesterday.
empezar lección
Dün buraya ulaştım.
I asked him to wait here.
empezar lección
Onun burada beklemesini rica ettim.
I ate breakfast at eight.
empezar lección
Sabah kahvaltısını sekizde yedim.
I barely passed the exam.
empezar lección
Ben zar zor sınavı geçtim.
I barely passed the exam.
empezar lección
Ben sınavı güçlükle geçtim.
I began living by myself.
empezar lección
Tek başıma yaşamaya başladım.
I believe you are honest.
empezar lección
Ben senin dürüst olduğuna inanıyorum.
I bet he doesn't make it.
empezar lección
Onu yapmayacağına bahse girerim.
I bought a pair of boots.
empezar lección
Bir çift bot aldım.
I bought a pair of shoes.
empezar lección
Bir çift ayakkabı aldım.
I bought the TV from her.
empezar lección
Ondan TV satın aldım.
I can not find my ticket.
empezar lección
Biletimi bulamıyorum.
I can solve this problem.
empezar lección
Bu sorunu halledebilirim.
I can't afford a new car.
empezar lección
Yeni bir arabayı göze alamam.
I can't afford to buy it.
empezar lección
Onu satın almayı göze alamam.
I can't apologize enough.
empezar lección
Yeterince özür dileyemiyorum.
I can't approve the plan.
empezar lección
Ben planı onaylayamam.
I can't do anything else.
empezar lección
Ben başka bir şey yapamam.
I can't drink this stuff.
empezar lección
Bu şeyi içemem.
I can't find my suitcase.
empezar lección
Valizimi bulamıyorum.
I can't give up my dream.
empezar lección
Hayalimden vaz geçemiyorum.
I can't hide my feelings.
empezar lección
Duygularımı gizleyemiyorum.
I can't keep up with you.
empezar lección
Sana ayak uyduramıyorum.
I can't live without you.
empezar lección
Sensiz yaşayamam.
I can't stand that noise.
empezar lección
O gürültüye katlanamam.
I can't stand this noise.
empezar lección
Bu gürültüye katlanamam.
I can't take it any more.
empezar lección
Artık onu alamam.
I can't talk with people.
empezar lección
İnsanlarla konuşamam.
I can't thank you enough.
empezar lección
Sana yeterince teşekkür edemem.
I can't thank you enough.
empezar lección
Ben yeterince teşekkür edemiyorum.
I can't use this machine.
empezar lección
Ben bu makineyi kullanamam.
I can't walk any farther.
empezar lección
Daha ileri yürüyemem.
I can't walk any further.
empezar lección
Ben daha ileri yürüyemem.
I cannot afford the time.
empezar lección
Ben zamanı göze alamam.
I cannot lift this stone.
empezar lección
Bu taşı kaldıramam.
I cannot stand this heat.
empezar lección
Bu ısıya dayanamam.
I caught cold last month.
empezar lección
Geçen ay soğuk aldım.
I cook soup in a big pot.
empezar lección
Ben çorbayı büyük tencerede pişiririm.
I could not speak to him.
empezar lección
Onunla konuşamadım.
I decided to be a lawyer.
empezar lección
Bir avukat olmaya karar verdim.
I deny all those charges.
empezar lección
Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
I did it against my will.
empezar lección
Onu kendi irademe karşı yaptım.
I didn't know what to do.
empezar lección
Ne yapacağımı bilmiyordum.
I didn't mean to do that.
empezar lección
Onu yapmak istemedim.
I do hope you'll succeed.
empezar lección
Başaracağınızı umuyorum.
I do not read his novels.
empezar lección
Ben onun romanlarını okumam.
I do want to go with you.
empezar lección
Seninle gitmek istemiyorum.
I don't care if it snows.
empezar lección
Kar yağarsa umursamam.
I don't eat chicken skin.
empezar lección
Ben tavuk derisi yemem.
I don't feel like eating.
empezar lección
Canım yemek istemiyor.
I don't feel like joking.
empezar lección
Canım şaka yapmak istemiyor.
I don't go in for sports.
empezar lección
Sporla ilgilenmiyorum.
I don't know all of them.
empezar lección
Onların hepsini tanımıyorum.
I don't know either girl.
empezar lección
Kızların her ikisini de tanımıyorum.
I don't know either twin.
empezar lección
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
I don't know for certain.
empezar lección
Kesin bilmiyorum.
I don't know her address.
empezar lección
Onun adresini bilmiyorum.
I don't know how to cook.
empezar lección
Nasıl pişireceğimi bilmiyorum.
I don't know how to swim.
empezar lección
Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
I don't know where to go.
empezar lección
Nereye gideceğimi bilmiyorum.
I don't like any of them.
empezar lección
Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
I don't like long drives.
empezar lección
Ben uzun araba gezintilerini sevmiyorum.
I don't like the traffic.
empezar lección
Ben trafiği sevmiyorum.
I don't like this camera.
empezar lección
Ben bu kamerayı sevmiyorum.
I don't like this jacket.
empezar lección
Ben bu ceketi sevmiyorum.
I don't like to be alone.
empezar lección
Yalnız kalmak istiyorum.
I don't mind hot weather.
empezar lección
Sıcak havadan rahatsız olmam.
I don't mind if it's hot.
empezar lección
Hava sıcak olsada umurumda değil.
I don't quite follow you.
empezar lección
Seni tamamen izlemiyorum.
I don't think he'll come.
empezar lección
Onun geleceğini sanmam.
I don't understand music.
empezar lección
Ben müzikten anlamıyorum.
I don't want to eat here.
empezar lección
Burada yemek istemiyorum.
I don't want to go alone.
empezar lección
Yalnız gitmek istemiyorum.
I doubt if Tom is single.
empezar lección
Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
I feed my dog once a day.
empezar lección
Köpeğimi günde bir kez beslerim.
I feel cold this morning.
empezar lección
Bu sabah üşüyorum.
I feel good this morning.
empezar lección
Bu sabah iyi hissediyorum.
I feel like another beer.
empezar lección
Canım bir bira daha istiyor.
I felt like running away.
empezar lección
Canım kaçmak istedi.
I felt much more relaxed.
empezar lección
Ben çok daha rahat hissettim.
I felt sorry for the boy.
empezar lección
Çocuk için üzüldüm.
I found her very amusing.
empezar lección
Ben onu çok eğlenceli buldum.
I found his house easily.
empezar lección
Onun evini kolayca buldum.
I gave in to her demands.
empezar lección
Onun isteklerine boyun eğdim.
I gave some books to him.
empezar lección
Ona bazı kitaplar verdim.
I gave up eating dessert.
empezar lección
Tatlı yemeyi bıraktım.
I get depressed at times.
empezar lección
Zaman zaman depresyona girerim.
I go to a driving school.
empezar lección
Bir sürücü okuluna gidiyorum.
I go to church every day.
empezar lección
Her gün kiliseye giderim.
I go to church on Sunday.
empezar lección
Pazar günü kiliseye giderim.
I go to Hyogo University.
empezar lección
Hyogo Üniversitesi'ne gidiyorum.
I go to Tokyo University.
empezar lección
Tokyo Üniversitesine gidiyorum.
I got a hole in my jeans.
empezar lección
Kotumda bir delik var.
I got her to wash dishes.
empezar lección
Ona bulaşıkları yıkattım.
I got lost in the forest.
empezar lección
Ormanda kayboldum.
I got on the wrong train.
empezar lección
Ben yanlış trene bindim.
I got there just in time.
empezar lección
Tam zamanında oraya vardım.
I got this book from him.
empezar lección
Bu kitabı ondan aldım.
I got up early yesterday.
empezar lección
Ben dün erken kalktım.
I grew up in the country.
empezar lección
Kırsalda büyüdüm.
I guess we should go now.
empezar lección
Sanırım şimdi gitmeliyim.
I had a physical checkup.
empezar lección
Ben bir sağlık kontrolü yaptırdım.
I had a stroke last year.
empezar lección
Geçen yıl bir inme geçirdim.
I had him do my homework.
empezar lección
Ona ev ödevimi yaptırdım.
I had him paint my house.
empezar lección
Ona evimi boyattım.
I had no idea what to do.
empezar lección
Ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu.
I had the flu last month.
empezar lección
Geçen ay grip oldum.
I had to fix the toaster.
empezar lección
Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
I had to give up my plan.
empezar lección
Planımdan vazgeçmek zorunda kaldım.
I had two cups of coffee.
empezar lección
İki fincan kahve içtim.
I handed the mike to him.
empezar lección
Mikrofonu ona uzattım.
I have a book in my hand.
empezar lección
Elimde bir kitap var.
I have a good dictionary.
empezar lección
İyi bir sözlüğüm var.
I have a lot of homework.
empezar lección
Benim bir sürü ev ödevim var.
I have a lot to do today.
empezar lección
Bugün yapacak çok işim var.
I have a pain in my foot.
empezar lección
Ayağımda bir ağrı var.
I have a rash on my neck.
empezar lección
Boynumda bir kızarıklık var.
I have a sharp pain here.
empezar lección
Benim burada keskin bir ağrım var.
I have a slight headache.
empezar lección
Hafif bir baş ağrım var.
I have a stupid question.
empezar lección
Aptalca bir sorum var.
I have an ache in my arm.
empezar lección
Kolumda bir ağrı var.
I have an identical twin.
empezar lección
Benim bir tek yumurta ikizim var.
I have broken my glasses.
empezar lección
Gözlüğümü kırdım.
I have caught a bad cold.
empezar lección
Kötü bir soğuk algınlığına yakalandım.
I have confidence in Ken.
empezar lección
Ken'e güvenim var.
I have decided to retire.
empezar lección
Emekli olmaya karar verdim.
I have drunk all my milk.
empezar lección
Bütün sütümü içtim.
I have few English books.
empezar lección
Birkaç İngilizce kitabım var.
I have found another job.
empezar lección
Ben başka bir iş buldum.
I have good news for you.
empezar lección
Senin için iyi haberim var.
I have just arrived here.
empezar lección
Ben az önce buraya vardım.
I have lost all my money.
empezar lección
Bütün paramı kaybettim.
I have many things to do.
empezar lección
Yapacak çok şeyim var.
I have never been abroad.
empezar lección
Hiç yurt dışında bulunmadım.
I have no homework today.
empezar lección
Bugün ev ödevim yok.
I have no one to help me.
empezar lección
Bana yardım edecek kimsem yok.
I have no plans at all.
empezar lección
Hiç planım yok.
I have nothing to do now.
empezar lección
Şu an yapacak bir şeyim yok.
I have seen a panda once.
empezar lección
Bir keresinde bir panda gördüm.
I have seen a UFO before.
empezar lección
Daha önce bir UFO gördüm.
I have some chores to do.
empezar lección
Yapacak bazı ev işlerim var.
I have to brush my teeth.
empezar lección
Dişlerimi fırçalamak zorundayım.
I have to cover his loss.
empezar lección
Onun kaybını karşılamak zorundayım.
I have to do my homework.
empezar lección
Ev ödevimi yapmalıyım.
I have to get some sleep.
empezar lección
Biraz uyumalıyım.
I have to go to the bank.
empezar lección
Bankaya gitmek zorundayım.
I have to help my mother.
empezar lección
Anneme yardım etmek zorundayım.
I have to study Japanese.
empezar lección
Japonca çalışmak zorundayım.
I have to walk to school.
empezar lección
Okula yürümek zorundayım.
I have worn out my shoes.
empezar lección
Ayakkabılarımı eskittim.
I haven't met him before.
empezar lección
Daha önce onunla karşılaşmadım.
I hear footsteps outside.
empezar lección
Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.
I heard an unusual sound.
empezar lección
Ben sıradışı bir ses duydum.
I heard someone knocking.
empezar lección
Birinin kapıyı çaldığını duydum.
I heard the boys singing.
empezar lección
Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.
I helped her wash dishes.
empezar lección
Ona bulaşıkları yıkaması için yardım ettim.
I hope it rains tomorrow.
empezar lección
İnşallah yarın yağmur yağar.
I hope she will get well.
empezar lección
Umarım iyileşecektir.
I hope that I'll see her.
empezar lección
Onu göreceğimi umuyorum.
I hope you get well soon.
empezar lección
İnşallah yakında iyileşirsin.
I hope you get well soon.
empezar lección
Umarım kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
I hung my hat on the peg.
empezar lección
Şapkamı kancaya astım.
I invited all my friends.
empezar lección
Bütün arkadaşlarımı davet ettim.
I invited Jane to dinner.
empezar lección
Jane'i akşam yemeğine davet ettim.
I just finished the work.
empezar lección
Az önce işi bitirdim.
I keep a diary every day.
empezar lección
Ben her gün bir günlük tutuyorum.
I know both of the girls.
empezar lección
Kızların her ikisini tanıyorum.
I know he is watching me.
empezar lección
Onun beni izlediğini biliyorum.
I know nothing about her.
empezar lección
Ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I know that you are busy.
empezar lección
Ben sizin meşgul olduğunuzu biliyorum.
I know what your game is.
empezar lección
Senin oyununun ne olduğunu biliyorum.
I know who likes Sachiko.
empezar lección
Sachiko'yu kimin sevdiğini biliyorum.
I learned a lot from him.
empezar lección
Ondan çok şey öğrendim.
I left my key in my room.
empezar lección
Anahtarımı odamda bıraktım.
I left out two sentences.
empezar lección
İki cümleyi atladım.
I lent the record to Ken.
empezar lección
Plağı Ken'e verdim.
I like English and music.
empezar lección
İngilizce ve müziği severim.
I like English very much.
empezar lección
İngilizceyi çok severim.
I like my meat well done.
empezar lección
Etimi iyi pişmiş severim.
I like oranges very much.
empezar lección
Portakalları çok severim.
I like playing the piano.
empezar lección
Piyano çalmayı seviyorum.
I like that singer a lot.
empezar lección
O şarkıcıdan çok hoşlanırım.
I like that tie of yours.
empezar lección
Senin o kıravatını seviyorum.
I like the way you smile.
empezar lección
Gülümseme tarzını seviyorum.
I like to be spontaneous.
empezar lección
Doğal olmak isterim.
I like to ride on trains.
empezar lección
Ben trenlere binmekten hoşlanırım.
I looked down at the sea.
empezar lección
Ben denize baktım.
I looked him in the eyes.
empezar lección
Onun gözlerine baktım.
I looked in the cupboard.
empezar lección
Ben dolaba baktım.
I lost my notebook today.
empezar lección
Bu gün dizüstü bilgisayarımı kaybettim.
I lost my wife last year.
empezar lección
Karımı geçen sene kaybettim.
I lost your mail address.
empezar lección
E-posta adresinizi kaybettim.
I love my yellow sweater.
empezar lección
Ben sarı kazağımı seviyorum.
I love to collect stamps.
empezar lección
Pul toplamayı seviyorum.
I love you more than her.
empezar lección
Seni ondan daha çok seviyorum.
I made a serious mistake.
empezar lección
Ciddi bir hata yaptım.
I made him open the door.
empezar lección
Ona kapıyı açtırdım.
I made my son a new suit.
empezar lección
Oğluma yeni bir takım elbise yaptım.
I make too many mistakes.
empezar lección
Ben çok hata yaparım.
I met a friend of Mary's.
empezar lección
Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.
I met Fred on the street.
empezar lección
Ben sokakta Fred'e rastladım.
I met her on my way home.
empezar lección
Evime giderken onunla karşılaştım.
I met her three days ago.
empezar lección
Üç gün önce ona rastladım.
I met him at the station.
empezar lección
Onunla istasyonda tanıştım.
I met him on my way home.
empezar lección
Evime giderken ona rastladım.
I met him the day before.
empezar lección
Ben bir gün önce onunla tanıştım.
I met Jane the other day.
empezar lección
Geçenlerde Jane ile karşılaştım.
I met Jane the other day.
empezar lección
Bir kaç gün önce Jane ile karşılaştım.
I met the prince himself.
empezar lección
Prensin kendisiyle buluştum.
I might flunk the course.
empezar lección
Kurda başarısız olabilirim.
I must decide what to do.
empezar lección
Ne yapacağıma karar vermeliyim.
I must have it shortened.
empezar lección
Onu kısalttırmalıyım.
I must help these people.
empezar lección
Bu insanlara yardım etmeliyim.
I must renew my passport.
empezar lección
Pasaportumu yenilemeliyim.
I never saw him in jeans.
empezar lección
Onu asla pantolonlu olarak görmedim.
I never work on weekends.
empezar lección
Hafta sonları asla çalışmam.
I often go to the movies.
empezar lección
Sık sık sinemaya giderim.
I only did as I was told.
empezar lección
Ben sadece bana söylenileni yaptım.
I opened the door slowly.
empezar lección
Kapıyı yavaşça açtım.
I ordered two hamburgers.
empezar lección
İki hamburger sipariş ettim.
I ordered you to get out.
empezar lección
Sana çıkmanı emrettim.
I owe him 10 dollars.
empezar lección
Ona on dolar borçluyum.
I paid 10 dollars for it.
empezar lección
Ben onun için on dolar ödedim.
I paid $200 for this bag.
empezar lección
Bu çanta için 200 dolar ödedim.
I put cream in my coffee.
empezar lección
Kahveme krema koyarım.
I ran as fast as I could.
empezar lección
Elimden geldiğince hızlı koştum.
I ran into an old friend.
empezar lección
Ben eski bir arkadaşa rastladım.
I read an exciting story.
empezar lección
Ben heyecan verici bir hikaye okudum.
I read the letter to him.
empezar lección
Mektubu ona okudum.
I received an invitation.
empezar lección
Bir davetiye aldım.
I recognized him at once.
empezar lección
Ben onu derhal tanıdım.
I regard him as an enemy.
empezar lección
Onu bir düşman olarak görüyorum.
I regret that I told you.
empezar lección
Sana söylediğime pişmanım.
I returned home by train.
empezar lección
Eve trenle döndüm.
I rushed out of my house.
empezar lección
Ben evimden dışarı koştum.
I sat waiting on a bench.
empezar lección
Bir bankta beklerken oturdum.
I saw a man with a child.
empezar lección
Adamı bir çocukla birlikte gördüm.
I saw her clean the room.
empezar lección
Onun odayı temizlediğini gördüm.
I saw her enter the room.
empezar lección
Onun odaya girdiğini gördüm.
I saw her play the piano.
empezar lección
Onun piyano çaldığını gördüm.
I saw him cross the road.
empezar lección
Onun yolu geçtiğini gördüm.
I saw the movie on video.
empezar lección
Filmi videoda izledim.
I saw them play baseball.
empezar lección
Onların basketbol oynadığını gördüm.
I see a bird on the roof.
empezar lección
Çatıda bir kuş görüyorum.
I see a book on the desk.
empezar lección
Masanın üstünde bir kitap görüyorum.
I seldom go to a library.
empezar lección
Nadiren bir kütüphaneye giderim.
I shared a room with him.
empezar lección
Odamı onunla paylaştım.
I shouldn't have done it.
empezar lección
Onu yapmamalıydım.
I smell something rotten.
empezar lección
Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
I stared her in the face.
empezar lección
Onun yüzüne baktım.
I stayed home for a week.
empezar lección
Evde bir hafta kaldım.
I study Japanese history.
empezar lección
Japon tarihi çalışıyorum.
I suppose he's gone home.
empezar lección
Sanırım o eve gitti.
I taught him how to swim.
empezar lección
Ona nasıl yüzeceğini öğrettim.
I telephoned her at once.
empezar lección
Onu derhal aradım.
I think he can't do that.
empezar lección
Sanırım o onu yapamaz.
I think he is a good man.
empezar lección
Sanırım o iyi bir adam.
I think it will be sunny.
empezar lección
Sanırım hava güneşli olacak.
I think it won't succeed.
empezar lección
Sanırım başarılı olmayacak.
I think it's a good idea.
empezar lección
Ben onun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
I think it's around here.
empezar lección
Sanırım o bu civarda.
I think it's worth a try.
empezar lección
Onun denemeye değer olduğunu düşünüyorum.
I think it's worth a try.
empezar lección
Sanırım o denemeye değer.
I think she can't answer.
empezar lección
Sanırım o cevap veremez.
I think that he is right.
empezar lección
Ben onun haklı olduğunu düşünüyorum.
I think that Tom is kind.
empezar lección
Tom'un nazik olduğunu düşünüyorum.
I think this tastes good.
empezar lección
Sanırım bunun tadı iyi.
I thought of a good idea.
empezar lección
İyi bir fikir düşündüm.
I thought she was pretty.
empezar lección
Onun güzel olduğunu düşündüm.
I took part in the party.
empezar lección
Ben partiye katıldım.
I usually get up at 6:00.
empezar lección
Ben genellikle saat 6:00 da kalkarım.
I usually wake up at six.
empezar lección
Genellikle saat altıda kalkarım.
I usually walk to school.
empezar lección
Ben genellikle okula yürürüm.
I visited Tony yesterday.
empezar lección
Dün Tony'yi ziyaret ettim.
I waited for ten minutes.
empezar lección
On dakika bekledim.
I walked across the park.
empezar lección
Ben park boyunca yürüdüm.
I walked along the river.
empezar lección
Ben nehir boyunca yürüdüm.
I walked toward the park.
empezar lección
Ben parka doğru yürüdüm.
I want something to read.
empezar lección
Okumak için bir şey istiyorum.
I want this suit cleaned.
empezar lección
Bu takımın temizlenmesini istiyorum.
I want to be an engineer.
empezar lección
Bir mühendis olmak istiyorum.
I want to climb Mt. Fuji.
empezar lección
Mt. Fuji'ye tırmanmak istiyorum.
I want to eat fresh fish.
empezar lección
Taze balık yemek istiyorum.
I want to enter the club.
empezar lección
Kulübe girmek istiyorum.
I want to feel important.
empezar lección
Önemli hissetmek istiyorum.
I want to make her happy.
empezar lección
Onu mutlu etmek istiyorum.
I want to read this book.
empezar lección
Bu kitabı okumak istiyorum.
I want to see them again.
empezar lección
Onları tekrar görmek istiyorum.
I want to think about it.
empezar lección
Ben onun hakkında düşünmek istiyorum.
I wanted him to go there.
empezar lección
Onun oraya gitmesini istedim.
I wanted to surprise her.
empezar lección
Ona sürpriz yapmak istedim.
I was a little surprised.
empezar lección
Biraz şaşırdım.
I was afraid I'd be late.
empezar lección
Geç kalmaktan korktum.
I was asked to wait here.
empezar lección
Benim burada beklemem istendi.
I was at a movie theater.
empezar lección
Ben sinemadaydım.
I was aware of that fact.
empezar lección
Ben gerçeğin farkındaydım.
I was born in the winter.
empezar lección
Ben kışın doğdum.
I was caught in a shower.
empezar lección
Bir duşta mahsur kaldım.
I was caught in the rain.
empezar lección
Yağmura yakalandım.
I was eating dinner then.
empezar lección
O zaman akşam yemeği yiyordum.
I was frozen to the bone.
empezar lección
İliklerime kadar dondum.
I was given a new jacket.
empezar lección
Bana yeni bir ceket verildi.
I was in Tokyo yesterday.
empezar lección
Dün Tokyo'daydım.
I was late for the train.
empezar lección
Tren için geç kaldım.
I was on a trip to India.
empezar lección
Hindistan'a bir geziye gittim.
I was on time for dinner.
empezar lección
Akşam yemeği için zamanında geldim.
I was raised in Yokohama.
empezar lección
Yokohoma'da yetiştirildim.
I was robbed of my purse.
empezar lección
Cüzdanım soyuldu.
I was scratched by a cat.
empezar lección
Ben bir kedi tarafından tırmalandım.
I was thinking about you.
empezar lección
Senin hakkında düşünüyordum.
I was too happy to sleep.
empezar lección
Uyuyamayacak kadar çok mutluydum.
I was too tired to stand.
empezar lección
Ayakta duramayacak kadar yorgunum.
I was traveling in Japan.
empezar lección
Japonya'da seyahat ediyordum.
I was ushered to my seat.
empezar lección
Koltuğumu bana gösterdiler,
I was ushered to my seat.
empezar lección
Beni yerime götürdüler.
I was waiting for a taxi.
empezar lección
Ben bir taksi bekliyordum.
I wash clothes every day.
empezar lección
Her gün çamaşır yıkarım.
I went there to meet him.
empezar lección
Onunla görüşmek için oraya gittim.
I will be sixteen in May.
empezar lección
Mayısta on altı olacağım.
I will be your guarantor.
empezar lección
Ben senin garantörün olacağım.
I will come by all means.
empezar lección
Ne olursa olsun geleceğim.
I will do the best I can.
empezar lección
Ben yapabileceğimin en iyisini yapacağım
I will explain it to her.
empezar lección
Onu ona açıklayacağım.
I will go, rain or shine.
empezar lección
Ne olursa olsun, gideceğim.
I will have to help them.
empezar lección
Ben onlara yardım etmek zorunda kalacağım.
I will help him tomorrow.
empezar lección
Yarın ona yardım edeceğim.
I won't do it again.
empezar lección
Onu asla tekrar yapmayacağım.
I will sweep out my room.
empezar lección
Odayı baştan aşağı temizleyeceğim.
I will try to do my best.
empezar lección
Elimden geleni yapmaya çalışacağım.
I will write to you soon.
empezar lección
Yakında sana yazacağım.
I will write to you soon.
empezar lección
Yakında size yazacağım.
I wish I could use magic.
empezar lección
Keşke sihir kullanabilsem.
I wish I had been a bird.
empezar lección
Keşke bir kuş olsaydım.
I wish I had married her.
empezar lección
Keşke onunla evlenseydim.
I wish this job was over.
empezar lección
Keşke bu iş bitse.
I wish this was all over.
empezar lección
Keşke bu tamamen bitse.
I won't go skating today.
empezar lección
Bugün buz patenine gitmeyeceğim.
I won't leave you behind.
empezar lección
Seni arkada bırakmayacağım.
I wonder if he will come.
empezar lección
Onun gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
I wonder if this is love.
empezar lección
Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.
I wonder what time it is.
empezar lección
Saatin kaç olduğunu merak ediyorum.
I wonder where he is now.
empezar lección
Onun şimdi nerede olduğunu merak ediyorum.
I wonder where she lives.
empezar lección
Onun nerede yaşadığını merak ediyorum.
I wonder which way to go.
empezar lección
Ben hangi yoldan gideceğimi merak ediyorum.
I wonder who invented it.
empezar lección
Onu kimin icat ettiğini merak ediyorum.
I wonder who invented it.
empezar lección
Onu kim icat etti acaba?
I wonder why he did that.
empezar lección
Onun bunu neden yaptığını merak ediyorum.
I worked hard last month.
empezar lección
Geçen ay çok çalıştım.
I worked hard to succeed.
empezar lección
Başarmak için sıkı çalıştım.
I would like to meet him.
empezar lección
Onunla tanışmak istiyorum.
I wrote the song for her.
empezar lección
Şarkıyı onun için yazdım.
I'd better go to bed now.
empezar lección
Şimdi yatmaya gitsem iyi olur.
I'd like a bus route map.
empezar lección
Ben bir otobüs güzergahı haritası istiyorum.
I'd like a cup of coffee.
empezar lección
Ben bir fincan kahve istiyorum.
I'd like a gin and tonic.
empezar lección
Bir cin tonik istiyorum.
I'd like a glass of beer.
empezar lección
Bir bardak bira istiyorum.
I'd like an orange juice.
empezar lección
Ben bir portakal suyu istiyorum.
I'd like some more water.
empezar lección
Biraz daha su istiyorum.
I'd like the bill please.
empezar lección
Hesabı istiyorum lütfen.
I'd like to be a teacher.
empezar lección
Bir öğretmen olmak istiyorum.
I'd like to get a refund.
empezar lección
Para iadesi istiyorum.
I'd like to go to Hawaii.
empezar lección
Hawaii'ye gitmek istiyorum.
I'd like to go to London.
empezar lección
Londra'ya gitmek istiyorum.
I'd like to go to London.
empezar lección
Londraya gitmek istiyorum.
I'd like to pay by check.
empezar lección
Çek ile ödeme yapmak istiyorum.
I'd like to return a car.
empezar lección
Arabayla dönmek istiyorum.
I'd like to see a doctor.
empezar lección
Bir doktorla görüşmek istiyorum.
I'd like to talk to John.
empezar lección
John'la konuşmak istiyorum.
I'd like to visit London.
empezar lección
Londra'yı ziyaret etmek istiyorum.
I'd like you to go there.
empezar lección
Oraya gitmeni istiyorum.
I'll answer you tomorrow.
empezar lección
Yarın sana cevap vereceğim.
I'll be back before dark.
empezar lección
Karanlıktan önce döneceğim.
I'll be free next Sunday.
empezar lección
Ben önümüzdeki Pazar boş olacağım.
I'll be glad to help him.
empezar lección
Ona yardım etmekten memnun oluruz.
I'll be here for a while.
empezar lección
Bir müddet burada olacağım.
I'll be there right away.
empezar lección
Ben hemen orada olacağım.
I'll be there right away.
empezar lección
Ben derhal orada olacağım.
I'll be with you forever.
empezar lección
Sonsuza kadar sizinle olacağım.
I'll bet anybody on that.
empezar lección
Onunla ilgili herkesle bahse girerim.
I'll call you back later.
empezar lección
Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.
I'll do everything I can.
empezar lección
Ben elimden gelen herşeyi yapacağım.
I'll give you a check-up.
empezar lección
Sizi bir kontrol edeceğiz.
I'll give you this money.
empezar lección
Ben bu parayı size vereceğim.
I'll leave Tokyo tonight.
empezar lección
Bu gece Tokyo'dan ayrılacağım.
I'll let it go this time.
empezar lección
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
I'll make you a new suit.
empezar lección
Ben sana yeni bir takım yapacağım.
I'll never do this again.
empezar lección
Ben asla bunu tekrar yapmayacağım.
I'll never see her again.
empezar lección
Onu asla tekrar görmeyeceğim.
I'll see you next summer.
empezar lección
Gelecek yaz görüşürüz.
I'll stay here until ten.
empezar lección
Saat ona kadar burada kalacağım.
I'll take the yellow one.
empezar lección
Ben sarı olanını alacağım.
I'll treat you to dinner.
empezar lección
Ben size akşam yemeği ısmarlayacağım.
I'm afraid it won't work.
empezar lección
Maalesef o çalışmıyor.
I'm all for her proposal.
empezar lección
Ben tamamen onun teklifinden yanayım.
I'm as hungry as a horse.
empezar lección
Bir at kadar açım.
I'm as tall as my father.
empezar lección
Babam kadar uzun boyluyum.
I'm completely exhausted.
empezar lección
Ben tamamen tükendim.
I'm crazy about football.
empezar lección
Futbolu çok fazla seviyorum.
I'm doing the best I can.
empezar lección
Yapabildiğimin en iyisini yapıyorum.
I'm feeding the goldfish.
empezar lección
Akvaryum balığı besliyorum.
I'm fine, too, thank you.
empezar lección
Ben de iyiyim, teşekkür ederim.
I'm going to have a baby.
empezar lección
Bir çocuğum olacak.
I'm going to take a bath.
empezar lección
Banyo yapacağım.
I'm going to take my car.
empezar lección
Benim arabayı alacağım.
I'm looking for a wallet.
empezar lección
Ben bir cüzdan arıyorum.
I'm not about to ask him.
empezar lección
Ona sormaya niyetim yok.
I'm not as rich as I was.
empezar lección
Eskisi kadar zengin değilim.
I'm not fond of her face.
empezar lección
Onun yüzüne düşkün değilim.
I'm not going to sell it.
empezar lección
Ben onu satmayacağım.
I'm not much of a singer.
empezar lección
Ben çok iyi bir şarkıcı değilim.
I'm not much of a writer.
empezar lección
Ben çok iyi bir yazar değilim.
I'm not much of an actor.
empezar lección
Ben çok iyi bir aktör değilim.
I'm on the football team.
empezar lección
Ben futbol takımındayım.
I'm only thinking of you.
empezar lección
Ben sadece seni düşünüyorum.
I'm really tired today.
empezar lección
Bugün gerçekten yorgunum.
I'm serious about my job.
empezar lección
İşim hakkında ciddiyim.
Excuse me for being late.
empezar lección
Geç kaldığım için özür dilerim.
I'm sorry for what I did.
empezar lección
Yaptığım şey için üzgünüm.
I'm sorry she's not here.
empezar lección
Üzgünüm o burada değil.
I'm sorry to trouble you.
empezar lección
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm staying at my aunt's.
empezar lección
Ben halamlarda kalıyorum.
I'm surprised to see you.
empezar lección
Seni gördüğüme şaşırdım.
I'm talking on the phone.
empezar lección
Ben telefonda konuşuyorum
I'm thinking of the plan.
empezar lección
Ben planı düşünüyorum.
I'm tired of watching TV.
empezar lección
TV izlemekten usandım.
I'm too busy to help her.
empezar lección
Ben ona yardımcı olamayacak kadar çok meşgulüm.
I'm too busy to help him.
empezar lección
Ben ona yardım edemeyecek kadar çok meşgulüm.
I'm trying to save money.
empezar lección
Para tasarruf etmeye çalışıyorum.
I'm very glad to see you.
empezar lección
Seni gördüğüme çok memnun oldum.
I'm very tired from work.
empezar lección
Ben işten çok yoruldum.
I'm working in Tokyo now.
empezar lección
Şimdi Tokyo'da çalışıyorum.
I've already tested them.
empezar lección
Zaten onları test ettim.
I've been to Canada once.
empezar lección
Ben bir kez Kanada'da bulundum.
I've been to Paris twice.
empezar lección
İki kez Pariste bulundum.
I've come to say goodbye.
empezar lección
Hoşçakal demek için geldim.
I've just finished lunch.
empezar lección
Öğle yemeğini az önce bitirdim.
I've never been to Paris.
empezar lección
Paris'te hiç bulunmadım.
I've only just come back.
empezar lección
Sadece ben geri döndüm.
I've spent all the money.
empezar lección
Ben bütün parayı harcadım.
Inflation was controlled.
empezar lección
Enflasyon kontrol altına alındı​​.
Iron is harder than gold.
empezar lección
Demir altından daha serttir.
Is it this hot every day?
empezar lección
Hergün bu kadar sıcak mı?
Is that as heavy as this?
empezar lección
O bunun kadar ağır mıdır?
Can the baby walk?
empezar lección
Bebek yürüyebiliyor mu?
Is the museum open today?
empezar lección
Müze bugün açık mı?
Is the plane on schedule?
empezar lección
Uçak zamanında mı?
Is there any mail for me?
empezar lección
Benim için mektup var mı?
Is there any room for me?
empezar lección
Benim için yer var mı?
Is there any tax on this?
empezar lección
Bununla ilgili herhangi bir vergi var mı?
Is there still any sugar?
empezar lección
Orada hala hiç şeker var mı?
Is this a duty-free shop?
empezar lección
Bu bir gümrüksüz-mallar mağazası mı?
Is this fish still alive?
empezar lección
Bu balık hala canlı mı?
Is this price acceptable?
empezar lección
Bu fiyat kabullenebilir mi?
Is this typewriter yours?
empezar lección
Bu daktilo sizin mi?
Is your father a teacher?
empezar lección
Senin baban bir öğretmen mi?
Is your wife a good cook?
empezar lección
Karın, iyi bir aşçı mı?
It doesn't mean anything!
empezar lección
O bir şey demek değildir!
It happened in Milwaukee.
empezar lección
O, Milwaukee'de oldu.
It happened last October.
empezar lección
O geçen Ekim ayında oldu.
It is almost ten o'clock.
empezar lección
Neredeyse saat on.
It is going to rain soon.
empezar lección
Yakında yağmur yağacak.
It is he who is to blame.
empezar lección
Suçlanacak kişi odur.
It is next to impossible.
empezar lección
O imkansıza yakın.
It is nice and cool here.
empezar lección
Burası güzel ve serin.
It is no laughing matter.
empezar lección
Gülecek bir şey yok.
It is no use complaining.
empezar lección
Şikayet etmenin bir faydası yok.
It is no use going there.
empezar lección
Oraya gitmenin faydası yok.
It is not a real mansion.
empezar lección
O gerçek bir konak değil.
It is nothing but a joke.
empezar lección
O şakadan başka birşey değil.
It is quite a big number.
empezar lección
Bayağı büyük bir numara.
Lying is wrong.
empezar lección
Yalan söylemek yanlıştır.
It looks like Tom is mad.
empezar lección
Tom çılgın gibi görünüyor.
It poured for three days.
empezar lección
Üç gün şiddetli yağmur yağdı.
It prevented a civil war.
empezar lección
Bu bir iç savaş engelledi.
It rained hard yesterday.
empezar lección
Dün şiddetli yağmur yağdı.
It rains in early autumn.
empezar lección
Sonbaharın başlarında yağmur yağar.
It seems that he is fine.
empezar lección
Onun iyi olduğu görünüyor.
It snowed hard yesterday.
empezar lección
Dün şiddetli kar yağdı.
It turned out to be true.
empezar lección
Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
It was a beautiful sight.
empezar lección
Güzel bir manzaraydı.
It was a terrible affair.
empezar lección
O, korkunç bir olaydı.
It was beginning to snow.
empezar lección
Kar yağmaya başlıyordu.
It was cloudy that night.
empezar lección
O gece bulutlu idi.
It was just as I thought.
empezar lección
O tam düşündüğüm gibiydi.
It was published in 1969.
empezar lección
1969 yılında yayımlandı.
It was raining yesterday.
empezar lección
Dün yağmur yağıyordu.
It wasn't much of a plan.
empezar lección
Büyük bir plan değildi.
It wasn't much of a view.
empezar lección
Büyük bir görüş değildi.
It wasn't much of a yard.
empezar lección
Büyük bir bahçe değildi.
It will be fine tomorrow.
empezar lección
Yarın hava güzel olacak.
It's 7:50 in the morning.
empezar lección
Sabah 7:50.
It's a beautiful country.
empezar lección
O güzel bir ülkedir.
It's a little cold today.
empezar lección
Bugün biraz soğuk.
It's a quarter past nine.
empezar lección
Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
It's about time to start.
empezar lección
Neredeyse başlama zamanıdır.
It's as lovely as a rose.
empezar lección
O, bir gül kadar güzeldir.
It's cool today for July.
empezar lección
Temmuz ayı için bugün hava serin.
It's crowded again today.
empezar lección
Bugün yine kalabalık.
It's for my personal use.
empezar lección
O benim kişisel kullanımım için.
It's hot today, isn't it?
empezar lección
Bugün hava sıcak değil mi?
It's in my jacket pocket.
empezar lección
O, benim ceket cebimde.
It's junk. Throw it away.
empezar lección
O, çöp. Onu atın.
It's like summer outside.
empezar lección
Dışarıda hava yaz gibi.
It's my duty to help you.
empezar lección
Size yardım etmek benim görevim.
It's not good to overeat.
empezar lección
Aşırı yemek iyi değildir.
It's not healthy for you.
empezar lección
O sizin için sağlıklı değil.
It's on the eighth floor.
empezar lección
O sekizinci kattadır.
It's out of the question.
empezar lección
O söz konusu değil.
It's pitch black outside.
empezar lección
Dışarısı zifiri karanlık.
It's six o'clock already.
empezar lección
Saat zaten altı.
It's time to take a bath.
empezar lección
Şimdi banyo yapma zamanı.
It's too early to get up.
empezar lección
Kalkmak için çok erken.
It's up to you to decide.
empezar lección
Karar vermek sana kalmış.
It's very stuffy in here.
empezar lección
Burası çok havasız.
It's warm enough to swim.
empezar lección
Yüzmek için yeterince sıcak.
Jane is not able to swim.
empezar lección
Jane yüzemez.
Japan has a mild climate.
empezar lección
Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
Japan is in eastern Asia.
empezar lección
Japonya Doğu Asya'dadır.
Jeans go with everything.
empezar lección
Kot pantolonlar her şeyle gider.
Jim hasn't been home yet.
empezar lección
Jim henüz evde değil.
Jim is a man of his word.
empezar lección
Jim sözünün adamı.
Jim left Paris yesterday.
empezar lección
Jim dün Paris'ten ayrıldı.
Jim resembles his father.
empezar lección
Jim babasına benzer.
Jiro wants to drink Coke.
empezar lección
Jiro kola içmek istiyor.
Joe looked sad yesterday?
empezar lección
Joe dün üzgün görünüyordu.
John has no friends here.
empezar lección
John'un burada hiç arkadaşı yok.
John was married to Jane.
empezar lección
John Jane ile evliydi.
Judy is kind to everyone.
empezar lección
Judy herkese karşı naziktir.

Debes iniciar sesión para poder comentar.