Turkish sentences from Tatoeba 12

 0    1.000 tarjetas    aleksandra.eska
descargar mp3 imprimir jugar test de práctica
 
término definición
Please tell me about it.
empezar lección
Lütfen bana ondan bahset.
Please tell Tom to wait.
empezar lección
Lütfen Tom'a beklemesini söyle.
Please turn off the gas.
empezar lección
Lütfen gazı kapa.
Please write with a pen.
empezar lección
Lütfen bir kalem ile yaz.
Production fell rapidly.
empezar lección
Üretim hızla düştü.
Promises should be kept.
empezar lección
Sözler tutulmalıdır.
Push the button, please.
empezar lección
Butona basın, lütfen.
Put it back on the desk.
empezar lección
Onu masaya geri koy.
Put the garbage outside.
empezar lección
Çöpü dışarı koyun.
Put your books in order.
empezar lección
Kitaplarınızı düzeltin.
Rosa Parks was arrested.
empezar lección
Rosa Parks tutuklandı.
Sam, what are you doing?
empezar lección
Sam, ne yapıyorsun?
School begins in spring.
empezar lección
Okul baharda başlar.
Seven is a lucky number.
empezar lección
Yedi şanslı bir sayıdır.
She aimed at the target.
empezar lección
O, hedefe nişan aldı.
She always looked happy.
empezar lección
O her zaman mutlu görünüyordu.
She always smiles at me.
empezar lección
O her zaman bana gülümsüyor.
She and I usually agree.
empezar lección
O ve Ben genellikle aynı fikirdeyiz.
She answered with a nod.
empezar lección
O başını öne eğerek cevap verdi.
She approved of my plan.
empezar lección
O benim planımı onayladı.
She asked him questions.
empezar lección
O, ona sorular sordu.
She asked me a question.
empezar lección
O bana bir soru sordu.
She bent over the child.
empezar lección
O, çocuğun üzerine eğildi.
She bought a dozen eggs.
empezar lección
O, bir düzine yumurta satın aldı.
She bought him a camera.
empezar lección
Ona bir kamera satın aldı.
She bought him a ticket.
empezar lección
Ona bir bilet satın aldı.
She called her bear Ted.
empezar lección
Ona ayısını Ted olarak çağırdı.
She came here to see me.
empezar lección
O buraya beni görmeye geldi.
She came with good news.
empezar lección
O iyi haberle geldi.
She changed the subject.
empezar lección
O konuyu değiştirdi.
She chose the red dress.
empezar lección
O kırmızı elbiseyi seçti
She didn't need to come.
empezar lección
Onun gelmesine gerek yoktu.
She doesn't like soccer.
empezar lección
O futbolu sevmez.
She doesn't speak to me.
empezar lección
O benimle konuşmuyor.
She drank a cup of milk.
empezar lección
O bir bardak süt içti.
She easily catches cold.
empezar lección
O kolayca soğuk alır.
She forced him to do it.
empezar lección
O, onu yapması için onu zorladı.
She forgot to write him.
empezar lección
O ona yazmayı unuttu.
She gave a vague answer.
empezar lección
O belirsiz bir cevap verdi.
She gave birth to twins.
empezar lección
O, ikiz doğurdu.
She gave me a shy smile.
empezar lección
O bana utangaç bir gülümseme verdi.
She gave us lots to eat.
empezar lección
O bize yiyecek çok şey verdi.
She got ready for lunch.
empezar lección
O öğle yemeği için hazırdı.
She got wet to the skin.
empezar lección
O, iliklerine kadar ıslanmıştı.
She hardly ate anything.
empezar lección
O çok az şey yedi.
She has a bad head cold.
empezar lección
O kötü şekilde kafasını üşütmüş.
She has attractive eyes.
empezar lección
Onun çekici gözleri var.
She has gone to America.
empezar lección
O Amerika'ya gitti
She has large blue eyes.
empezar lección
Onun büyük mavi gözleri var.
She has plenty of books.
empezar lección
Onun bol kitapları var.
She has to stop smoking.
empezar lección
O sigarayı bırakmak zorundadır.
She hates green peppers.
empezar lección
O, yeşil biberlerden nefret ediyor.
She ignored him all day.
empezar lección
O onu bütün gün görmezden geldi.
She is a charming woman.
empezar lección
O büyüleyici bir kadındır.
She is a cheerful giver.
empezar lección
O neşeli bir verici.
She is a friend of mine.
empezar lección
O benim bir arkadaşım.
She is a regular beauty.
empezar lección
O düzenli bir güzellik.
She is a selfish person.
empezar lección
O bencil bir kişidir.
She is a stranger to me.
empezar lección
O benim için bir yabancıdır.
She is a very kind girl.
empezar lección
O çok nazik bir kız.
She is a wonderful wife.
empezar lección
O harika bir eştir.
She is an expert typist.
empezar lección
O bir uzman daktilocu.
She is as busy as a bee.
empezar lección
O bir arı kadar meşguldür.
She is as young as I am.
empezar lección
O, benim kadar genç.
She is as young as I am.
empezar lección
O benim kadar gençtir.
She is blackmailing him.
empezar lección
O ona şantaj yapıyor.
She is down with a cold.
empezar lección
O soğuk algınlığından hasta oldu.
She is dressed in white.
empezar lección
O beyaz giymiş.
She is eighteen at most.
empezar lección
O en çok on sekizdir.
She is getting prettier.
empezar lección
O güzelleşiyor.
She is good at swimming.
empezar lección
O, yüzmede iyidir.
She is good at swimming.
empezar lección
O yüzmede iyidir.
He's eating lunch now.
empezar lección
O şimdi öğle yemeği yiyor.
She is his present wife.
empezar lección
O onun şimdiki eşi.
She is in a green dress.
empezar lección
O yeşil bir elbise giymişti.
She is in her hotel now.
empezar lección
O şimdi otelinde.
She is in love with him.
empezar lección
O ona aşıktır.
She is listening to him.
empezar lección
O onu dinliyor.
She is not always happy.
empezar lección
O her zaman mutlu değildir.
She is off duty tonight.
empezar lección
O bu gece izinli.
She is out on an errand.
empezar lección
O bir iş için dışarı gitti.
She is proud of her son.
empezar lección
O, oğlu ile gurur duymaktadır.
She is very hardworking.
empezar lección
O çok çalışkan.
He's very intelligent.
empezar lección
O çok zeki.
She is wearing a brooch.
empezar lección
O bir broş takıyor.
She kept silent all day.
empezar lección
O tüm gün sessiz kaldı.
She knocked on the door.
empezar lección
O kapıyı çaldı.
She knows many proverbs.
empezar lección
O birçok atasözleri bilir.
She lay awake all night.
empezar lección
O bütün gece uyanık yattı.
She liked him right off.
empezar lección
O, onu hemen sevdi.
She likes to read books.
empezar lección
O kitap okumayı seviyor.
She likes to walk alone.
empezar lección
O yalnız yürümeyi sever.
She lived a lonely life.
empezar lección
Yalnız bir hayat yaşadı.
She made a bet with him.
empezar lección
O onunla bir bahse girdi.
She made him a new coat.
empezar lección
O ona yeni bir ceket yaptı.
She made him a new suit.
empezar lección
O ona yeni bir takım yaptı.
She makes a good living.
empezar lección
O iyi bir yaşam sağlamaktadır.
She may spill the beans.
empezar lección
O, ağzından kaçırabilir.
She must be forty or so.
empezar lección
O kırk ya da yaklaşık olmalı.
She prefers quiet music.
empezar lección
O, sakin müziği tercih ediyor.
She said she had a cold.
empezar lección
O, soğuk algınlığı olduğunu söyledi.
She sat on a hard chair.
empezar lección
O sert bir sandalyeye oturdu.
She scared the cat away.
empezar lección
O, kediyi korkutup kaçırdı.
She sent him a postcard.
empezar lección
O ona bir kartpostal gönderdi.
She shooed him outdoors.
empezar lección
O onu dışarı kışkışladı.
She showed me her album.
empezar lección
O, bana albümünü gösterdi.
She shuddered with cold.
empezar lección
O, soğuktan titriyordu.
She speaks Spanish well.
empezar lección
O, iyi İspanyolca konuşur.
She spoke Japanese well.
empezar lección
O, Japoncayı iyi konuştu.
She struggled to get up.
empezar lección
O kalkmak için çabaladı.
She studies mathematics.
empezar lección
O matematik eğitimi alıyor.
She supports her family.
empezar lección
O, ailesini destekler.
She telephoned just now.
empezar lección
O şimdi telefon etti.
She told me where to go.
empezar lección
O bana nereye gideceğini söyledi.
She took care of my dog.
empezar lección
O, benim köpeğime baktı.
She took him to the zoo.
empezar lección
O onu hayvanat bahçesine götürdü.
She took me by surprise.
empezar lección
O beni gafil avladı.
She turned on the light.
empezar lección
O, lambayı açtı.
She used to be diligent.
empezar lección
O çalışkandı.
She usually wears jeans.
empezar lección
O genellikle kot pantolon giyer.
She visited the teacher.
empezar lección
O, öğretmeni ziyaret etti.
She walked in the woods.
empezar lección
O, ormanda yürüdü.
She wants to keep a cat.
empezar lección
O, bir kedi bakmak istiyor.
She was about to go out.
empezar lección
O, dışarı çıkmak üzereydi.
She was aching all over.
empezar lección
Onun her tarafı ağrıyordu.
She was dressed in wool.
empezar lección
O yünlü giyinmişti.
She was in a silk dress.
empezar lección
O ipek bir elbise giymişti.
She was late once again.
empezar lección
Bir kez daha geç kalmıştı.
She witnessed the crime.
empezar lección
O, suça tanık oldu.
She wore a simple dress.
empezar lección
O sade bir elbise giymişti.
She wouldn't let him in.
empezar lección
O, onun içeri girmesine izin vermezdi.
She'll love him forever.
empezar lección
O onu sonsuza dek sevecek.
She'll make a good wife.
empezar lección
O iyi bir eş olacaktır.
She'll try it once more.
empezar lección
O onu bir kez daha deneyecek.
She's a soccer champion.
empezar lección
O bir futbol şampiyonudur.
She's not young, is she?
empezar lección
O, genç değil, değil mi?
Should I fill it in now?
empezar lección
Onu şimdi doldurmalı mıyım?
Show me another example.
empezar lección
Bana bir örnek daha göster.
Shut the door, will you?
empezar lección
Kapıyı kapatacak mısın?
Slavery was legal there.
empezar lección
Kölelik orada yasal idi.
Smith was an honest man.
empezar lección
Smith dürüst bir adamdı.
Some people like danger.
empezar lección
Bazı insanlar tehlike severler.
Someone broke my camera.
empezar lección
Birisi kameramı bozdu.
Someone is watching you.
empezar lección
Biri seni gözlüyor.
Someone is watching you.
empezar lección
Birisi sizi izliyor.
Someone stole my wallet.
empezar lección
Birisi cüzdanımı çaldı.
Sorry, we're full today.
empezar lección
Üzgünüm, bugün doluyuz.
Spell your name, please.
empezar lección
İsmini hecele, lütfen.
Steel traps are illegal.
empezar lección
Çelik tuzakları yasadışıdır.
Steve did not come home.
empezar lección
Steve eve gelmedi.
Steve looked very happy.
empezar lección
Steve çok mutlu görünüyordu.
Stop speaking right now.
empezar lección
Derhal konuşmayı kes.
Study English every day.
empezar lección
Her gün İngilizce çalış.
Swimming is easy for me.
empezar lección
Yüzme, benim için kolaydır.
Sydney is far from here.
empezar lección
Sydney buradan çok uzak.
Sydney is far from here.
empezar lección
Sydney buradan uzak.
Take a look at this map.
empezar lección
Bu haritaya bir göz at.
Take care of yourselves!
empezar lección
Kendinize dikkat edin!
Take heed of her advice.
empezar lección
Onun tavsiyesine dikkat et.
Take things as they are.
empezar lección
Şeyleri olduğu gibi kabul al.
Take this box away soon.
empezar lección
Bu kutuyu kısa zamanda götür.
Take whichever you like.
empezar lección
Hoşlandığın herhangi birini al.
Take whichever you want.
empezar lección
İstediğiniz her hangi birisini alın.
Taro died two years ago.
empezar lección
Taro iki yıl önce öldü.
Taro is not always here.
empezar lección
Taro her zaman burada değil.
Taro, could you help me?
empezar lección
Taro, sen bana yardım edebilir misin?
Tell me about your plan.
empezar lección
Bana planından bahset.
Tell me where she lives.
empezar lección
Bana onun nerede yaşadığını söyle.
Tell us what to do next.
empezar lección
Bize sonra ne yapacağımızı söyle.
Texas borders on Mexico.
empezar lección
Teksas Meksika'ya sınırdır.
Thank you for listening.
empezar lección
Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
Thank you for your time.
empezar lección
Zamanınız için teşekkür ederim.
That book is a new book.
empezar lección
O kitap yeni bir kitaptır.
That boy has black hair.
empezar lección
O çocuk siyah saçlı.
That boy is his brother.
empezar lección
O çocuk, onun erkek kardeşi.
That boy is intelligent.
empezar lección
O çocuk zeki.
That coffee smells good.
empezar lección
O kahve güzel kokuyor.
That couldn't be helped.
empezar lección
Ona yardım edilemedi.
That dog runs very fast.
empezar lección
Bu köpek çok hızlı koşar.
That factory makes toys.
empezar lección
O fabrika oyuncaklar yapar.
That mine has shut down.
empezar lección
O maden kapandı.
That painting is a copy.
empezar lección
O resim bir kopyadır.
That sounds interesting.
empezar lección
O, ilginç görünüyor.
That watch is very nice.
empezar lección
Şu saat çok hoş.
That woman has two bags.
empezar lección
O kadının iki çantası var.
That would be difficult.
empezar lección
O zor olurdu.
That's a bad day for me.
empezar lección
Benim için kötü bir gün.
That's a bright idea.
empezar lección
O parlak bir fikir.
That's absolutely right.
empezar lección
O, kesinlikle doğru.
That's altogether wrong.
empezar lección
O tamamen yanlış.
That's beside the point.
empezar lección
Onun konuyla ilgisi yok.
That's enough for today.
empezar lección
Bugün için yeterlidir.
That's exactly my point.
empezar lección
Tam olarak demek istediğim odur.
That's not Jack's fault.
empezar lección
O, Jack'in hatası değil.
That's not what I heard.
empezar lección
Duyduğum o değil.
You're very kind.
empezar lección
Çok naziksiniz.
That's why he got angry.
empezar lección
Onun öfkelenmesinin nedeni odur.
The appeal was rejected.
empezar lección
Başvuru reddedildi.
The army had to retreat.
empezar lección
Ordu geri çekilmek zorunda kaldı.
The baby began to crawl.
empezar lección
Bebek emeklemeye başladı.
The baby can't walk yet.
empezar lección
Bebek henüz yürüyemiyor.
The baby cried for milk.
empezar lección
Bebek süt için ağladı.
The baby is fast asleep.
empezar lección
Bebek derin uykuda.
The baby started to cry.
empezar lección
Bebek ağlamaya başladı.
The baby stopped crying.
empezar lección
Bebek ağlamayı kesti.
The balloons are bright.
empezar lección
Balonlar ışıl ışıllar.
The bird is in its nest.
empezar lección
Kuş yuvasında.
The box is almost empty.
empezar lección
Kutu neredeyse boş.
The box was almost full.
empezar lección
Kutu neredeyse doluydu.
The boy feared the dark.
empezar lección
Çocuk karanlıktan korktu.
The boy lay on the sofa.
empezar lección
Çocuk kanepeye uzandı.
The broken doll is mine.
empezar lección
Kırık bebek benim.
The buffalo were killed.
empezar lección
Bizonlar öldürüldü.
The bus hasn't come yet.
empezar lección
Otobüs henüz gelmedi.
The candle has gone out.
empezar lección
Mum söndü.
The car battery is dead.
empezar lección
Akü ölü.
The car bumped the tree.
empezar lección
Araba ağaca çarptı.
The castle is beautiful.
empezar lección
Kale güzeldir.
The cat arched its back.
empezar lección
Kedi sırtını kabarttı.
The cat caught the rats.
empezar lección
Kedi sıçanları yakaladı.
The cat ran up the tree.
empezar lección
Kedi ağaca tırmandı.
The charge was not true.
empezar lección
Suçlama doğru değildi.
The cup is made of gold.
empezar lección
Bu kupa altından yapılmıştır.
The curtain caught fire.
empezar lección
Perde ateş aldı.
The Czar was overthrown.
empezar lección
Çar devrildi.
The desk drawer is open.
empezar lección
Masa çekmecesi açık.
The doctor is concerned.
empezar lección
Doktor ilgilidir.
The dog is on the chair.
empezar lección
Köpek sandalyenin üstünde.
The dog ran after a fox.
empezar lección
Köpek bir tilkiyi kovaladı.
The dog walked backward.
empezar lección
Köpek geriye doğru yürüdü.
The door is opening now.
empezar lección
Kapı şimdi açılıyor.
The door would not open.
empezar lección
Kapı açılmazdı.
The doorbell is ringing.
empezar lección
Kapı zili çalıyor.
The engine doesn't work.
empezar lección
Motor çalışmaz.
The facts are not clear.
empezar lección
Gerçekler açık değildir.
The front door was open.
empezar lección
Ön kapı açıktı.
The furniture was dusty.
empezar lección
Mobilya tozluydu.
The game was called off.
empezar lección
Oyun iptal edildi.
The game was rained out.
empezar lección
Oyun yağmurdan dolayı durduruldu.
The grass needs cutting.
empezar lección
Otlar kesilmeli.
The guests are all gone.
empezar lección
Misafirlerin hepsi gittiler.
The hen has laid an egg.
empezar lección
Tavuk bir yumurta yumurtladı.
The hotel is down there.
empezar lección
Otel oradadır.
The house has been sold.
empezar lección
Ev satıldı.
The house was ablaze.
empezar lección
Ev alevler içindeydi.
The Indians were hungry.
empezar lección
Kızılderililer açtı.
The jet landed at Tokyo.
empezar lección
Jet Tokyo'da indi.
The job is a lot of fun.
empezar lección
Çok eğlenceli iş.
The lady is over eighty.
empezar lección
Bayan seksenin üzerinde.
The letter made her sad.
empezar lección
Mektup onu üzdü.
The man groaned in pain.
empezar lección
Adam acı içinde inledi.
The man is all but dead.
empezar lección
Adam ölüden başka birşey değil.
The man is eating bread.
empezar lección
Adam ekmek yiyor.
The moon is already out.
empezar lección
Ay zaten çıktı.
The nation was at peace.
empezar lección
Ulus barış halindeydi.
The news made her happy.
empezar lección
Haber onu mutlu yaptı.
The news made her happy.
empezar lección
Haberler onu sevindirdi.
The news made him happy.
empezar lección
Haber onu mutlu etti.
The news quickly spread.
empezar lección
Haber hızla yayıldı.
The odds are against us.
empezar lección
Şans bize karşı.
The old man looked wise.
empezar lección
Yaşlı adam akıllı görünüyordu.
The only answer was war.
empezar lección
Tek cevap savaştı.
The order came too late.
empezar lección
Sipariş çok geç geldi.
The organization failed.
empezar lección
Organizasyon başarısız oldu.
The party was a flop.
empezar lección
Parti bir fiyaskoydu.
The police are after me.
empezar lección
Polisler benim peşimde.
The police released him.
empezar lección
Polisler onu serbest bıraktılar.
The pot is boiling over.
empezar lección
Tencere taşıyor.
The price is reasonable.
empezar lección
Fiyat makul.
The printer needs paper.
empezar lección
Yazıcıya kağıt lazım.
The radio is a bit loud.
empezar lección
Radyo biraz gürültülü.
The radio will not work.
empezar lección
Radyo çalışmaz.
The rest is left to you!
empezar lección
Gerisi size kaldı!
The road was very rough.
empezar lección
Yol çok pürüzlü idi.
The rumor can't be true.
empezar lección
Söylenti gerçek olamaz.
The ship dropped anchor.
empezar lección
Gemi çapa attı.
The signal turned green.
empezar lección
Sinyal yeşile döndü.
The sky is getting dark.
empezar lección
Gökyüzü kararıyor.
The smell was offensive.
empezar lección
Koku rahatsız edici idi.
The snowstorm continued.
empezar lección
Kar fırtınası devam etti.
The Spanish fired first.
empezar lección
İspanyol ilk olarak ateş etti.
The storm has died down.
empezar lección
Fırtına hafifledi.
The sun is about to set.
empezar lección
Güneş batmak üzeredir.
The sun melted the snow.
empezar lección
Güneş karı eritti.
The tide is rising fast.
empezar lección
Gelgit hızlı yükseliyor.
The train has just gone.
empezar lección
Tren az önce gitti.
The train leaves at six.
empezar lección
Tren altıda ayrılır.
The treaty was approved.
empezar lección
Antlaşma kabul edildi.
The treaty was defeated.
empezar lección
Antlaşma iptal edildi.
The tree grew very tall.
empezar lección
Ağaç çok uzadı.
The tree was blown down.
empezar lección
Ağaç rüzgardan devrildi.
The two men shook hands.
empezar lección
İki adam tokalaştı.
The universe is endless.
empezar lección
Evren sonsuzdur.
The war in Europe ended.
empezar lección
Avrupa'da savaş sona erdi
The water turned to ice.
empezar lección
Su buza döndü.
The weather is cold now.
empezar lección
Hava şimdi soğuk.
The wedding was put off.
empezar lección
Düğün ertelendi.
Their muscles are stiff.
empezar lección
Onların kasları sert.
Their sales are growing.
empezar lección
Onların satışları artıyor.
Their supplies were low.
empezar lección
Onların malzemeleri yetersizdi.
There comes our teacher.
empezar lección
İşte hocamız geliyor.
There is a lot of money.
empezar lección
Çok para vardır.
There is a page missing.
empezar lección
Eksik bir sayfa var.
There is plenty of food.
empezar lección
Çok yiyecek var.
There may be some scars.
empezar lección
Bazı yara izleri olabilir.
There was a strong wind.
empezar lección
Kuvvetli bir rüzgar vardı.
There were lots of jobs.
empezar lección
Çok iş vardı.
There were no railroads.
empezar lección
Hiç demiryolu yoktu.
There's no toilet paper.
empezar lección
Tuvalet kağıdı yok.
There's no turning back.
empezar lección
Geriye dönüş yok.
These apples are rotten.
empezar lección
Bu elmalar çürümüş.
These apples taste good.
empezar lección
Bu elmaların tadı iyi.
These facts are certain.
empezar lección
Bu gerçekler kesin.
These flowers are dying.
empezar lección
Bu çiçekler ölüyor.
These grapes taste sour.
empezar lección
Bu üzümlerin tadı ekşi.
These keys are not mine.
empezar lección
Bu anahtarlar benim değildir.
These scissors cut well.
empezar lección
Bu makas iyi kesti.
They abandoned the plan.
empezar lección
Onlar plandan vazgeçtiler.
They adopted the orphan.
empezar lección
Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.
They allow parking here.
empezar lección
Burada parketmeye izin veriyorlar.
They always skip school.
empezar lección
Onlar her zaman okulu atlarlar.
They are about to start.
empezar lección
Onlar başlamak üzereler.
They are all very happy.
empezar lección
Onların hepsi çok mutlu.
They are bitter enemies.
empezar lección
Onlar şiddetli düşmanlar.
They are both unmarried.
empezar lección
Onların her ikiside evli değil.
They are deeply in love.
empezar lección
Onlar içten aşıklar.
They are digging a hole.
empezar lección
Onlar çukur kazıyorlar.
They are far from happy.
empezar lección
Onlar mutluluktan uzaklar.
They are gathering nuts.
empezar lección
Onlar fındık topluyorlar.
They are going shopping.
empezar lección
Alışverişe gidiyorlar.
They are in for trouble.
empezar lección
Onların başına bela gelmek üzere.
They are in the kitchen.
empezar lección
Onlar mutfaktalar.
They are making a salad.
empezar lección
Onlar bir salata yapıyorlar.
They are short and thin.
empezar lección
Onlar kısa ve zayıf.
They are short of funds.
empezar lección
Onların fonları bitti.
They arranged a meeting.
empezar lección
Onlar bir toplantı düzenlediler.
They attacked the enemy.
empezar lección
Onlar düşmana saldırdı.
They chased others away.
empezar lección
Onlar diğerlerini kovaladı.
They didn't act quickly.
empezar lección
Onlar çabuk hareket etmedi.
They do nothing but cry.
empezar lección
Onlar ağlamaktan başka bir şey yapmazlar.
They don't know my name.
empezar lección
Onlar benim adımı bilmiyorlar.
They got into the train.
empezar lección
Onlar trene bindiler.
They got out of the car.
empezar lección
Onlar araçtan çıktı.
They had no place to go.
empezar lección
Onların gidecek yeri yoktu.
They had only one child.
empezar lección
Onların sadece bir çocuğu vardı.
They have a large house.
empezar lección
Onların büyük bir evi var.
They have two daughters.
empezar lección
Onların iki kız çocuğu var.
They laughed at my idea.
empezar lección
Onlar benim fikrime güldü.
They lived a happy life.
empezar lección
Onlar mutlu bir hayat yaşadılar.
They looked down on him.
empezar lección
Onlar ona tepeden baktılar.
They reached their goal.
empezar lección
Onlar hedefine ulaştı.
They refused to help us.
empezar lección
Onlar bize yardım etmeyi reddettiler.
They require extra help.
empezar lección
Onların ekstra yardıma ihtiyacı var.
They sell fish and meat.
empezar lección
Onlar balık ve et satarlar.
They stood face to face.
empezar lección
Onlar yüz yüze durdu.
They were put in prison.
empezar lección
Onlar hapse atıldılar.
They were very confused.
empezar lección
Onların kafaları çok karıştı.
They will agree on that.
empezar lección
Onlar bu konuda anlaşacaklar.
They work in the fields.
empezar lección
Tarlalarda çalışıyorlar.
This battery is charged.
empezar lección
Bu batarya şarjlı.
This book is very small.
empezar lección
Bu kitap çok küçük.
This book is very thick.
empezar lección
Bu kitap çok kalındır.
This cap belongs to Tom.
empezar lección
Bu şapka, Tom'a aittir.
This car is my father's.
empezar lección
Bu araba benim babamın.
This cloth tears easily.
empezar lección
Bu kumaş kolay yırtılır.
This doll belongs to me.
empezar lección
Bu bebek bana ait.
This flower smells nice.
empezar lección
Bu çiçek güzel kokuyor.
This food smells rotten.
empezar lección
Bu gıda çürük kokuyor.
This hat doesn't fit me.
empezar lección
Bu şapka bana uymuyor.
This heat is unbearable.
empezar lección
Bu sıcaklık dayanılmaz.
This house is very good.
empezar lección
Bu ev çok iyi.
This is a good textbook.
empezar lección
Bu, iyi bir metin kitabı.
This is a Japanese doll.
empezar lección
Bu bir Japon oyuncak bebeği.
This is a kind of bread.
empezar lección
Bu bir çeşit ekmek.
This is a very good tea.
empezar lección
Bu çok iyi bir çay.
This is a very new book.
empezar lección
Bu çok yeni bir kitap.
This is a very old book.
empezar lección
Bu çok eski bir kitaptır.
This is how I cook fish.
empezar lección
Benim balık pişirme şeklim budur.
This is my account book.
empezar lección
Bu benim muhasebe defterim.
This is what he painted.
empezar lección
Bu onun yaptığı resimdir.
This is why I fired him.
empezar lección
Onu kovmamın nedeni bu.
This knot will not hold.
empezar lección
Bu düğüm tutmaz.
This program is a rerun.
empezar lección
Bu proğram bir yeniden çalıştırma.
This reminds me of home.
empezar lección
Bu bana memleketimi hatırlatıyor.
This river is beautiful.
empezar lección
Bu nehir güzel.
This room gets sunshine.
empezar lección
Bu oda güneş alır.
This smells like cheese.
empezar lección
Bu, peynir gibi kokuyor.
This steak is too tough.
empezar lección
Bu biftek çok serttir.
This table isn't steady.
empezar lección
Bu tablo, sabit değildir.
This turkey tastes good.
empezar lección
Bu hindinin tadı iyi.
This watch is expensive.
empezar lección
Bu saat pahalı.
Those flowers have died.
empezar lección
Şu çiçekler ölmüş.
Tom adopted Mary's idea.
empezar lección
Tom Mary'nin fikrini benimsedi.
Tom almost married Mary.
empezar lección
Tom neredeyse Mary ile evleniyordu.
Tom always plays to win.
empezar lección
Tom her zaman kazanmak için oynar.
Tom applied for the job.
empezar lección
Tom işe başvurdu.
Tom asked for a receipt.
empezar lección
Tom bir dekont istedi.
Tom asked for the check.
empezar lección
Tom çek istedi.
Tom asked Mary for help.
empezar lección
Tom Mary'den yardım istedi.
Tom bandaged Mary's arm.
empezar lección
Tom Mary'nin kolunu bandajladı.
Tom beat Mary in tennis.
empezar lección
Tom Mary'yi teniste yendi.
Tom began to feel faint.
empezar lección
Tom baygınlık hissetmeye başladı.
Tom begged Mary to stay.
empezar lección
Tom Mary'nin kalması için yalvardı.
Tom begged Mary to stay.
empezar lección
Tom Mary'den kalmasını rica etti.
Tom blew up the balloon.
empezar lección
Tom balonu patlattı.
Tom blow-dried his hair.
empezar lección
Tom saçını fönledi.
Tom boiled a dozen eggs.
empezar lección
Tom bir düzine yumurta kaynattı.
Tom boiled me some eggs.
empezar lección
Tom bana birkaç yumurta kaynattı.
Tom boiled the potatoes.
empezar lección
Tom patatesleri kaynattı.
Tom bought a new camera.
empezar lección
Tom yeni bir fotoğraf makinesi aldı.
Tom bought Mary a puppy.
empezar lección
Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı.
Tom braided Mary's hair.
empezar lección
Tom Mary'nin saçını ördü.
Tom brought Mary a gift.
empezar lección
Tom Mary'ye bir hediye getirdi.
Tom built his own house.
empezar lección
Tom kendi evini inşa etti.
Tom burst into laughter.
empezar lección
Tom kahkaha attı.
Tom burst into the room.
empezar lección
Tom aceleyle odaya girdi.
Tom called in an expert.
empezar lección
Tom bir uzman çağırdı.
Tom came at a good time.
empezar lección
Tom, iyi bir zamanda geldi.
Tom came to me for help.
empezar lección
Tom bana yardım için geldi.
Tom can put it that way.
empezar lección
Tom onu o şekilde koyabilir.
Tom can't be that naive.
empezar lección
Tom o kadar toy olamaz.
Tom can't get over Mary.
empezar lección
Tom Mary ile başa çıkamıyor.
Tom can't swim tomorrow.
empezar lección
Tom yarın yüzemez.
Tom can't work tomorrow.
empezar lección
Tom yarın çalışamaz.
Tom caught up with Mary.
empezar lección
Tom Mary ile arayı kapattı.
Tom certainly fooled me.
empezar lección
Tom kesinlikle beni aptal yerine koydu.
Tom certainly is clumsy.
empezar lección
Tom kesinlikle beceriksiz.
Tom certainly is greedy.
empezar lección
Tom kesinlikle açgözlü.
Tom certainly is skinny.
empezar lección
Tom kesinlikle sıska.
Tom chopped some onions.
empezar lección
Tom bir miktar soğan doğradı.
Tom chuckled to himself.
empezar lección
Tom kendi kendine güldü.
Tom collected old coins.
empezar lección
Tom eski bozuk paraları topladı.
Tom couldn't be happier.
empezar lección
Tom daha mutlu olamazdı.
Tom couldn't say a word.
empezar lección
Tom tek bir kelime söyleyemedi.
Tom cut himself shaving.
empezar lección
Tom tıraş olurken kendini kesti.
Tom cut off Mary's head.
empezar lección
Tom Mary'nin kafasını kesti.
Tom deserves a vacation.
empezar lección
Tom bir tatili hak ediyor.
Tom deserves admiration.
empezar lección
Tom hayranlığı hakediyor.
Tom did it just for fun.
empezar lección
Tom sadece eğlence için yaptı.
Tom did the right thing.
empezar lección
Tom doğru olanı yaptı.
Tom didn't believe Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye inanmadı.
Tom didn't give up hope.
empezar lección
Tom umudunu kesmedi.
Tom didn't go to school.
empezar lección
Tom okula gitmedi.
Tom said nothing.
empezar lección
Tom bir şey söylemedi.
Tom didn't see anything.
empezar lección
Tom bir şey görmedi.
Tom died when he was 97.
empezar lección
Tom 97 yaşındayken öldü.
Tom does excellent work.
empezar lección
Tom mükemmel iş yapar.
Tom does volunteer work.
empezar lección
Tom gönüllü olarak çalışır.
Tom does what he's told.
empezar lección
Tom ona söylenileni yapar.
Tom doesn't belong here.
empezar lección
Tom buraya ait değildir.
Tom doesn't have a clue.
empezar lección
Tom'un bir ipucu yok.
Tom doesn't have a visa.
empezar lección
Tom bir vizeye sahip değil.
Tom doesn't know French.
empezar lección
Tom Fransızca bilmez.
Tom doesn't like cheese.
empezar lección
Tom peyniri sevmez.
Tom doesn't like cheese.
empezar lección
Tom peynirden hoşlanmaz.
Tom doesn't like my dog.
empezar lección
Tom benim köpeğimi sevmez.
Tom doesn't like school.
empezar lección
Tom okul sevmez.
Tom doesn't sound happy.
empezar lección
Tom mutlu görünmüyor.
Tom doesn't want dinner.
empezar lección
Tom akşam yemeği istemiyor.
Tom dove into the water.
empezar lección
Tom suya daldı.
Tom felt a little dizzy.
empezar lección
Tom küçük bir sersemlik hissetti.
Tom felt like a new man.
empezar lección
Tom yeni bir adam gibi hissetti.
Tom felt like a new man.
empezar lección
Tom'un canı yeni bir adam olmak istedi.
Tom felt like giving up.
empezar lección
Canım vazgeçmek istedi.
Tom felt sorry for Mary.
empezar lección
Tom Mary için üzgün hissetti.
Tom finally fell asleep.
empezar lección
Tom nihayet uykuya daldı.
Tom found out the truth.
empezar lección
Tom gerçeği anladı.
Tom gave a vague answer.
empezar lección
Tom belirsiz bir cevap verdi.
Tom gave his dog a bath.
empezar lección
Tom köpeğine banyo yaptırdı.
Tom gave Mary a message.
empezar lección
Tom Mary'ye bir mesaj verdi.
Tom gave Mary some food.
empezar lección
Tom Mary'ye biraz yiyecek verdi.
Tom gives me the creeps.
empezar lección
Tom içimi ürpertiyor.
Tom got a perfect score.
empezar lección
Tom'un mükemmel bir skoru var.
Tom got caught speeding.
empezar lección
Tom hız yapmaktan yakalandı.
Tom got dressed quickly.
empezar lección
Tom çabucak kovuldu.
Tom got engaged to Mary.
empezar lección
Tom Mary ile nişanlandı.
Tom got good at singing.
empezar lección
Tom şarkı söylemede iyileşti.
Tom got his eyes tested.
empezar lección
Tom gözlerini test ettirdi.
Tom got into Mary's car.
empezar lección
Tom Mary'nin arabasına bindi.
Tom got on the elevator.
empezar lección
Tom asansöre bindi.
Tom got out of the taxi.
empezar lección
Tom taksiden indi.
Tom got shot in the leg.
empezar lección
Tom bacağından vuruldu.
Tom grew up around here.
empezar lección
Tom buralarda büyüdü.
Tom had a great weekend.
empezar lección
Tom harika bir hafta sonu geçirdi.
Tom had a very long day.
empezar lección
Tom çok uzun bir gün geçirdi.
Tom had lunch with Mary.
empezar lección
Tom, Mary ile öğle yemeği yedi.
Tom had no options left.
empezar lección
Tom'un başka seçeneği yoktu.
Tom had nothing to hide.
empezar lección
Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
Tom had nothing to read.
empezar lección
Tom'un okuyacak bir şeyi yoktu.
Tom had to catch a taxi.
empezar lección
Tom bir taksiye binmek zorunda.
Tom has a crush on Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye çok fena aşık.
Tom has a decent salary.
empezar lección
Tom'un makul bir maaşı vardır.
Tom has a right to know.
empezar lección
Tom'un bilme hakkı var.
Tom has already seen it.
empezar lección
Tom zaten onu gördü.
Tom has his own bedroom.
empezar lección
Tom'un kendi yatak odası vardır.
Tom has no common sense.
empezar lección
Tom'un sağduyusu yok.
Tom has nothing to hide.
empezar lección
Tom'un saklayacak bir şeyi yok.
Tom has nothing to lose.
empezar lección
Tom'un kaybedecek bir şeyi yok.
Tom has the gift of gab.
empezar lección
Tom'un ağzı iyi laf yapar.
Tom has three daughters.
empezar lección
Tom'un üç kızı vardır.
Tom has to get up early.
empezar lección
Tom erken kalkmak zorunda.
Tom has to go on a diet.
empezar lección
Tom diyet yapmak zorunda.
Tom hasn't finished yet.
empezar lección
Tom henüz bitirmedi.
Tom hasn't slept a wink.
empezar lección
Tom gözünü bile kırpmadı.
Tom hasn't unpacked yet.
empezar lección
Tom henüz bavulunu açıp boşaltmadı.
Tom heard Mary's scream.
empezar lección
Tom Mary'nin çığlığını duydu.
Tom heard the door open.
empezar lección
Tom'un kapıyı açtığını duydum.
Tom hid behind the door.
empezar lección
Tom kapının arkasında saklandı.
Tom hid under the table.
empezar lección
Tom masanın altına saklandı.
Tom is a brave skydiver.
empezar lección
Tom cesur bir gökyüzüdalıcısıdır.
Tom is a bright student.
empezar lección
Tom parlak bir öğrencidir.
Tom is a friend of mine.
empezar lección
Tom, benim bir arkadaşımdır.
Tom is a friend of mine.
empezar lección
Tom benim bir arkadaşımdır.
Tom is a good guitarist.
empezar lección
Tom İyi bir gitaristtir.
Tom is a sincere person.
empezar lección
Tom samimi bir kişi.
Tom is a sloppy painter.
empezar lección
Tom özensiz bir ressamdır.
Tom is a talented actor.
empezar lección
Tom yetenekli bir aktör.
Tom is a very smart boy.
empezar lección
Tom çok akıllı bir çocuktur.
Tom is afraid of snakes.
empezar lección
Tom yılanlardan korkuyor.
Tom is blind in one eye.
empezar lección
Tom'un bir gözü kör.
Tom is buried in Boston.
empezar lección
Tom Boston'da gömülüdür.
Tom is down with a cold.
empezar lección
Tom soğuk algınlığından hasta.
Tom is faithful to Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye sadıktır.
Tom is fed up with Mary.
empezar lección
Tom Mary'den usanmış.
Tom is fluent in French.
empezar lección
Tom Fransızcada akıcıdır.
Tom is good at swimming.
empezar lección
Tom yüzmede iyidir.
Tom is indebted to Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye borçludur.
Tom is living in Boston.
empezar lección
Tom Bostonda yaşıyor.
Tom is looking for Mary.
empezar lección
Tom Mary'yi arıyor.
Tom is lying ill in bed.
empezar lección
Tom yatakta hasta yatıyor.
Tom is lying ill in bed.
empezar lección
Tom yatakta hasta uzanıyor.
Tom is Mary's boyfriend.
empezar lección
Tom Mary'nin erkek arkadaşıdır.
Tom is not fond of pets.
empezar lección
Tom evcil hayvanlara düşkündür.
Tom is now in his prime.
empezar lección
Tom şu an en güzel zamanında.
Tom is proud of his son.
empezar lección
Tom oğlu ile gurur duyar.
Tom is quite often late.
empezar lección
Tom çoğunlukla oldukça geç kalır.
Tom is scared of ghosts.
empezar lección
Tom hayaletlerden korkuyor.
Tom is still a prisoner.
empezar lección
Tom hala bir tutuklu.
Tom is still just a boy.
empezar lección
Tom hala sadece bir çocuk.
Tom is sure to be fired.
empezar lección
Tom kovulacağından emin.
Tom is taller than I am.
empezar lección
Tom benden daha uzundur?
Tom is thirty years old.
empezar lección
Tom, otuz yaşındadır.
Tom is up for promotion.
empezar lección
Tom, promosyon için sevinçli.
Tom is very hardworking.
empezar lección
Tom çok çalışkandır.
Tom isn't being careful.
empezar lección
Tom dikkatli davranmıyor.
Tom isn't himself today.
empezar lección
Tom bugün kendinde değildir.
Tom isn't Mary's cousin.
empezar lección
Tom Mary'nin kuzeni değildir.
Tom isn't very sociable.
empezar lección
Tom çok sosyal değildir.
Tom kept his mouth shut.
empezar lección
Tom ağzını kapalı tuttu.
Tom knocked on the door.
empezar lección
Tom, kapıyı çaldı.
Tom knows Mary's father.
empezar lección
Tom Mary'nin babasını tanıyor.
Tom lay awake all night.
empezar lección
Tom, bütün gece uyanık yattı.
Tom left Mary a message.
empezar lección
Tom Mary'ye bir mesaj bıraktı.
Tom left three days ago.
empezar lección
Tom, üç gün önce gitti.
Tom looks kind of tired.
empezar lección
Tom bir tür yorgun görünüyor.
Tom lost a contact lens.
empezar lección
Tom bir kontakt lens kaybetti.
Tom loves fried chicken.
empezar lección
Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom loves sports events.
empezar lección
Tom spor olaylarını sever.
Tom majored in business.
empezar lección
Tom ticarette uzmanlaştı.
Tom makes a good living.
empezar lección
Tom iyi bir yaşam sağlamaktadır.
Tom may be under thirty.
empezar lección
Tom otuzun altında olabilir.
Tom must be from Boston.
empezar lección
Tom Boston'dan dönmüş olmalı.
Tom must be over thirty.
empezar lección
Tom otuzun üstünde olmalıdır.
Tom needs a good lawyer.
empezar lección
Tom'un iyi bir avukata ihtiyacı var.
Tom needs a sharp knife.
empezar lección
Tom'un keskin bir bıçağa ihtiyacı var.
Tom never makes his bed.
empezar lección
Tom asla yatağını yapmaz.
Tom now lives in Boston.
empezar lección
Tom şimdi Boston'da yaşıyor.
Tom often has headaches.
empezar lección
Tom'un sık sık başı ağrır.
Tom opened the curtains.
empezar lección
Tom perdeleri açtı.
Tom paid by credit card.
empezar lección
Tom kredi kartı ile ödedi.
Tom peeled the potatoes.
empezar lección
Tom patatesleri soydu.
Tom pledged his support.
empezar lección
Tom ona destek sözü verdi.
Tom pounded on the door.
empezar lección
Tom kapıya vurdu.
Tom put on his overcoat.
empezar lección
Tom paltosunu giydi.
Tom put on his swimsuit.
empezar lección
Tom mayosunu giydi.
Tom put up his umbrella.
empezar lección
Tom şemsiyesini yerine koydu.
Tom ran down the stairs.
empezar lección
Tom merdivenlerden aşağıya koştu.
Tom ran out of the room.
empezar lección
Tom odasından dışarı koştu.
Tom read a poem to Mary.
empezar lección
Tom, Mary'ye bir şiir okudu.
Tom regrets what he did.
empezar lección
Tom söylediğine pişman oldu.
Tom respects his parents.
empezar lección
Tom, ana-babasına saygı duyar.
Tom rinsed off the soap.
empezar lección
Tom sabunu duruladı.
Tom sealed the envelope.
empezar lección
Tom zarfı mühürledi.
Tom seconded the motion.
empezar lección
Tom hareketi destekledi.
Tom seems to be in love.
empezar lección
Tom aşık gibi görünüyor.
Tom seldom eats at home.
empezar lección
Tom nadiren evde yer.
Tom sent Mary a message.
empezar lección
Tom Mary'ye bir mesaj gönderdi.
Tom should be here soon.
empezar lección
Tom birazdan burada olmalı.
Tom should be home soon.
empezar lección
Tom birazdan evde olmalı.
Tom should be in school.
empezar lección
Tom okulda olmalı.
Tom should've told Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye söylemeliydi.
Tom showed Mary the way.
empezar lección
Tom Mary'ye yol gösterdi.
Tom signed the contract.
empezar lección
Tom sözleşme imzaladı.
Tom sliced the tomatoes.
empezar lección
Tom domatesleri dilimledi.
Tom slit his own throat.
empezar lección
Tom kendi boğazını kesti.
Tom stayed up all night.
empezar lección
Tom bütün gece uyanık kaldı.
Tom still lives at home.
empezar lección
Tom hala evde yaşıyor.
Tom stood close to Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye yakın durdu.
Tom suddenly felt tired.
empezar lección
Tom aniden yorgun hissetti.
Tom talked about school.
empezar lección
Tom okul hakkında konuştu.
Tom talked in his sleep.
empezar lección
Tom uykusunda konuştu.
Tom tends to exaggerate.
empezar lección
Tom abartma eğilimindedir.
Tom thinks he's in love.
empezar lección
Tom, aşık olduğunu düşünüyor.
Tom thinks that'll work.
empezar lección
Tom onun işe yarayacağını düşünüyor.
Tom thinks that's crazy.
empezar lección
Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor.
Tom thinks there's hope.
empezar lección
Tom, ümit olduğunu düşünüyor.
Tom thinks you're lying.
empezar lección
Tom, yalan söylediğini düşünüyor.
Tom thought I knew Mary.
empezar lección
Tom Mary'yi tanıdığımı düşündü.
Tom threw Mary the ball.
empezar lección
Tom topu Mary'ye attı.
Tom told Mary not to go.
empezar lección
Tom Mary'ye gitmemesini söyledi.
Tom told Mary the truth.
empezar lección
Tom Mary'ye gerçeği söyledi.
Tom took a quick shower.
empezar lección
Tom hızlı bir duş aldı.
Tom took a step forward.
empezar lección
Tom ileriye doğru bir adım attı.
Tom took Mary back home.
empezar lección
Tom Mary'yi eve geri getirdi.
Tom took Mary to dinner.
empezar lección
Tom Mary'yi akşam yemeğine götürdü.
Tom took some food home.
empezar lección
Tom eve biraz yiyecek götürdü.
Tom treats me very nice.
empezar lección
Tom bana çok hoş davranır.
Tom tried to reach Mary.
empezar lección
Tom, Mary'ye ulaşmaya çalıştı.
Tom tucked in his shirt.
empezar lección
Tom gömleğini içeri soktu.
Tom turned the doorknob.
empezar lección
Tom, kapı kolunu çevirdi.
Tom unholstered his gun.
empezar lección
Tom silahını kılıfından çıkardı.
Tom unlocked the drawer.
empezar lección
Tom çekmecenin kilidini açtı.
Tom used to hate Boston.
empezar lección
Tom, Boston'dan nefret ederdi.
Tom volunteered to help.
empezar lección
Tom yardımcı olmak için gönüllüydü.
Tom wanted to help Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye yardım etmek istedi.
Tom wants to be a pilot.
empezar lección
Tom bir pilot olmak istiyor.
Tom wants to marry Mary.
empezar lección
Tom, Mary ile evlenmek istiyor.
Tom was deep in thought.
empezar lección
Tom, derin düşünceye daldı.
Tom was hung up on Mary.
empezar lección
Tom Mary'ye kafayı taktı.
Tom was John's cellmate.
empezar lección
Tom John'un hücre arkadaşı idi.
Tom was John's roommate.
empezar lección
Tom John'ın oda arkadaşı idi.
Tom was late for dinner.
empezar lección
Tom, akşam yemeğine geç kalmıştı.
Tom was lost in thought.
empezar lección
Tom düşüncelere daldı.
Tom was reluctant to go.
empezar lección
Tom gitmeye isteksizdi.
Tom was taking a snooze.
empezar lección
Tom bir şekerleme yapıyordu.
Tom wasn't ready to die.
empezar lección
Tom ölmeye hazır değildi.
Tom watered the flowers.
empezar lección
Tom çiçekleri suladı.
Tom wishes he could fly.
empezar lección
Tom uçabilmeyi diliyor.
Tom won't do that again.
empezar lección
Tom onu tekrar yapmayacaktır.
Tom works in archeology.
empezar lección
Tom arkalojide çalışır.
Tom wouldn't understand.
empezar lección
Tom anlamazdı.
Tom wrung out the towel.
empezar lección
Tom havluyu sıktı.
Tom's days are numbered.
empezar lección
Tom'un günleri sayılı.
Tom's father is in jail.
empezar lección
Tom'un babası hapishanededir.
Tom's house is for sale.
empezar lección
Tom'un evi satılıktır.
Tom's not in the office.
empezar lección
Tom ofiste değil.
Tomorrow is my birthday.
empezar lección
Yarın benim doğum günüm.
Tony is a very tall boy.
empezar lección
Tony, çok uzun boylu bir çocuk.
Toss your gun over here.
empezar lección
Silahını buraya fırlat.
Try solving the problem.
empezar lección
Problemi çözmeye çalış.
Try to control yourself.
empezar lección
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
Try to keep from crying.
empezar lección
Ağlamaktan kaçınmaya çalış.
Try to keep up with him.
empezar lección
Ona ayak uydurmaya çalış.
Turn left at the corner.
empezar lección
Köşede sola dön.
Turn the flame down low.
empezar lección
Alevi kıs.
Two Indians were killed.
empezar lección
İki Hintli öldürüldü.
Was that you in the car?
empezar lección
Arabadaki sen miydin?
Watch what you're doing!
empezar lección
Ne yaptığına dikkat et.
We agreed to leave soon.
empezar lección
Yakında ayrılmaya karar verdik.
We all stood up at once.
empezar lección
Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.
We all wished for peace.
empezar lección
Hepimiz barış diledik.
We appreciate your help.
empezar lección
Biz yardımınız için size minnettarız.
We are a family of five.
empezar lección
Beş kişlik bir aileyiz.
We are a family of four.
empezar lección
Dört kişilik bir aileyiz.
We are glad to help you.
empezar lección
Size yardım etmekten mutluluk duyuyorum.
We are having a meeting.
empezar lección
Bir toplantı yapıyoruz.
We are husband and wife.
empezar lección
Biz karı-kocayız.
We bought a round table.
empezar lección
Biz bir yuvarlak masa aldık.
We call our dog Johnnie.
empezar lección
Biz köpeğimize Johnnie deriz.
We call the cat Madonna.
empezar lección
Biz kediye Madonna diyoruz.
We cut our living costs.
empezar lección
Bizim yaşam giderlerini azalttık.
We didn't have much fun.
empezar lección
Biz çok fazla eğlenmedik.
We dine out once a week.
empezar lección
Biz haftada bir kez akşam yemeğini dışarıda yeriz.
We dined at our uncle's.
empezar lección
Amcamlarda yedik.
We discussed the matter.
empezar lección
Biz konuyu tartıştık.
We discussed what to do.
empezar lección
Biz ne yapacağımızı tartıştık.
We don't have any sugar.
empezar lección
Bizim hiç şekerimiz yok.
We elected him chairman.
empezar lección
Biz onu başkan seçtik.
We felt the house shake.
empezar lección
Evin sallandığını hissettik.
We fought a hard battle.
empezar lección
Sıkı bir savaş yaptık.
We gave him up for dead.
empezar lección
Onu ölüme terkettik.
We got lost in the snow.
empezar lección
Biz karda kaybolduk.
We got on the bus there.
empezar lección
Biz otobüse orada bindik.
We had a large audience.
empezar lección
Bizim büyük bir seyircimiz vardı.
We had a secret meeting.
empezar lección
Bizim gizli bir toplantımız vardı.
We had a snowball fight.
empezar lección
Biz bir kartopu savaşı yaptık.
We had a wonderful time.
empezar lección
Biz bir harika zaman geçirdik.
We have a cat and a dog.
empezar lección
Bizim bir kedimiz ve bir köpeğimiz var.
We have a holiday today.
empezar lección
Bugün tatilimiz var.
We have a test tomorrow.
empezar lección
Yarın bir testimiz var.
We have a test tomorrow.
empezar lección
Bizim yarın bir testimiz var.
We have come a long way.
empezar lección
Biz uzun bir yol geldik.
We have enough food now.
empezar lección
Şimdi yeterli yiyeceğimiz var.
We have no school today.
empezar lección
Bizim bugün okulumuz yok.
We have snow in January.
empezar lección
Ocak ayında karımız var.
We have some local wine.
empezar lección
Biraz yerel şaraba sahibiz.
We have to wait for him.
empezar lección
Biz onu beklemek zorundayız.
We heard somebody shout.
empezar lección
Birinin bağırdığını duyduk.
We heard the door close.
empezar lección
Biz kapının kapandığını duyduk.
We let him keep the dog.
empezar lección
Biz onun köpek beslemesine izin verdik.
We look to him for help.
empezar lección
Yardım için ona güvenme.
We looked at each other.
empezar lección
Biz birbirimize baktık.
We may not win tomorrow.
empezar lección
Yarın kazanamayabiliriz.
We must help each other.
empezar lección
Birbirimize yardımcı olmalıyız.
We never work on Sunday.
empezar lección
Biz Pazar günü asla çalışmayız.
We sat in total silence.
empezar lección
Biz topyekün sessizce oturduk.
We saw a lake far below.
empezar lección
Biz çok aşağıda bir göl gördük.
We saw a light far away.
empezar lección
Biz uzakta bir ışık gördük.
We see them on occasion.
empezar lección
Bazen onlarla görüşürüz.
We should be on our way.
empezar lección
Yola çıkmalıyız.
We skied down the slope.
empezar lección
Yamaçtan aşağıya doğru kaydık.
We smell with our noses.
empezar lección
Burunlarımızla koklarız.
We still have more time.
empezar lección
Hala daha çok zamanım var.
We talked for some time.
empezar lección
Bir süre konuştuk.
We used to live in Kobe.
empezar lección
Biz Kobe'de yaşıyorduk.
We waited there quietly.
empezar lección
Biz orada sessizce bekledik.
We walked for two hours.
empezar lección
Biz iki saat yürüdük.
We went as far as Kyoto.
empezar lección
Kyoto'ya kadar gittik.
We went to a restaurant.
empezar lección
Bir restorana gittik.
We went up step by step.
empezar lección
Biz adım adım yükseldik.
We were in a hurry then.
empezar lección
O zaman acelemiz vardı.
We'd appreciate a reply.
empezar lección
Bir cevaba minnettar olurduk.
We'd better go home now.
empezar lección
Şimdi eve gitsek iyi olur.
We'll always be friends.
empezar lección
Biz her zaman arkadaş olacağız.
We'll be late for class.
empezar lección
Biz sınıfa geç kalacağız.
We've all been laid off.
empezar lección
Hepimiz işten çıkarıldık.
Well, let's talk turkey.
empezar lección
Pekala, dobra dobra konuşalım.
Were you busy yesterday?
empezar lección
Dün meşgulmüydün?
Were you here last week?
empezar lección
Geçen hafta burada mıydın?
Were you out last night?
empezar lección
Dün gece dışarıda mıydın?
What a beautiful flower!
empezar lección
Ne güzel bir çiçek!
What a beautiful garden!
empezar lección
Ne güzel bir bahçe.
What a beautiful sunset!
empezar lección
Ne güzel bir günbatımı!
What a beautiful sunset.
empezar lección
Ne güzel bir gün batımı.
What a wonderful family.
empezar lección
Ne harika bir aile.
What are you crying for?
empezar lección
Siz niçin ağlıyorsunuz?
What are you eyeing?
empezar lección
Neye bakıyorsun?
What did Tom say to you?
empezar lección
Tom sana ne dedi?
What do you do in Japan?
empezar lección
Japonya'da ne iş yaparsınız?
What do you want to buy?
empezar lección
Ne satın almak istiyorsun?
What does he want to do?
empezar lección
O ne yapmak istiyor?
What does SFX stand for?
empezar lección
SFX ne anlama geliyor?
What does that sign say?
empezar lección
O işaret ne diyor?
What does this pen cost?
empezar lección
Bu kalemin maliyeti nedir?
What does USB stand for?
empezar lección
USB ne anlama geliyor?
What flight were you on?
empezar lección
Hangi uçuştaydın?
What gate do I board at?
empezar lección
Hangi kapıda bineceğim?
What I say is true.
empezar lección
Söylediğim doğrudur.
What is his nationality?
empezar lección
Onun ulusu nedir?
What is the latest news?
empezar lección
En son haber nedir?
What is your waist size?
empezar lección
Bel ölçün nedir?
What kind of man was he?
empezar lección
O ne tür bir adamdı?
What kind of play is it?
empezar lección
O, ne tür bir oyundur?
What made you come here?
empezar lección
Seni buraya ne getirdi?
What makes you think so?
empezar lección
Sizi öyle düşündüren nedir?
What sports do you like?
empezar lección
Hangi sporları seviyorsun?
What time do you get up?
empezar lección
Saat kaçta kalkarsın?
What time does it close?
empezar lección
Saat kaçta kapanır?
What time does it start?
empezar lección
O saat kaçta başlar?
What Tom said was a lie.
empezar lección
Tom'un söylediği bir yalandı.
What was the difference?
empezar lección
Farkı neydi?
What will happen to her?
empezar lección
Ona ne olacak?
What're you doing today?
empezar lección
Bugün ne yapıyorsunuz?
What're you waiting for?
empezar lección
Ne için bekliyorsun?
What's that bird called?
empezar lección
O kuşa ne denir?
What's the airmail rate?
empezar lección
Havayolu postasının maliyeti nedir?
When did he arrive here?
empezar lección
O buraya ne zaman vardı?
When did you go to Rome?
empezar lección
Roma'ya ne zaman gittin?
When do you play tennis?
empezar lección
Ne zaman tenis oynarsın?
When will you come home?
empezar lección
Eve ne zaman geleceksin?
Where can I buy tickets?
empezar lección
Nereden bilet satın alabilirim?
Where can I catch a bus?
empezar lección
Nerede bir otobüse binebilirim.
Where can I get the map?
empezar lección
Nerede harita alabilirim?
Where can I get tickets?
empezar lección
Biletleri nerede alabilirim?
Where can I try this on?
empezar lección
Bunu nerede deneyebilirim?
Where did you come from?
empezar lección
Nereden geldin?
Where did you see Nancy?
empezar lección
Nancy'yi nerede gördün?
Where do you want to go?
empezar lección
Nereye gitmek istersin?
Where does he come from?
empezar lección
O nerelidir?
Where does she live now?
empezar lección
O, şimdi nerede yaşıyor?
Where does this book go?
empezar lección
Bu kitap nerede?
Where does this desk go?
empezar lección
Bu masa nereye gidiyor?
Where is he running now?
empezar lección
O, şimdi nerede çalışıyor?
Where should I put this?
empezar lección
Bunu nereye koymalıyım?
Where should I transfer?
empezar lección
Nereye transfer olmalıyım.
Which skirt do you like?
empezar lección
Hangi eteği seviyorsun?
Which team won the game?
empezar lección
Hangi takım oyunu kazandı?
Who are you laughing at?
empezar lección
Kime gülüyorsun?
Who are you waiting for?
empezar lección
Kimi bekliyorsun?
Who caused the accident?
empezar lección
Kazaya Kim neden oldu.
Who is that pretty girl?
empezar lección
O güzel kız kim?
Who is this letter from?
empezar lección
Bu mektup kimden?
Who put this paper here?
empezar lección
Bu kağıdı buraya kim koydu?
Who will host the party?
empezar lección
Partiye kim ev sahipliği yapacak?
Why are the police here?
empezar lección
Neden polis burada?
Why did he quit his job?
empezar lección
O niçin işini bıraktı?
Why did he stop smoking?
empezar lección
O niçin sigara içmeyi bıraktı?
Why did you go to Tokyo?
empezar lección
Niçin Tokyo'ya gittin?
Why didn't you tell her?
empezar lección
Niçin ona söylemedin?
Why do people tell lies?
empezar lección
Niçin insanlar yalan söylerler.
Why don't we go dancing?
empezar lección
Niçin dans etmeye gitmiyoruz?
Why is that baby crying?
empezar lección
Şu bebek neden ağlıyor?
Why would Tom kill Mary?
empezar lección
Tom Mary'yi neden öldürdü?
Will he succeed or fail?
empezar lección
Başarılı mı yoksa başarısız mı olacak.
Will it be hot tomorrow?
empezar lección
Yarın sıcak olacak mı?
Will you give me a ride?
empezar lección
Beni arabayla götürür müsün?
Will you please help me?
empezar lección
Lütfen bana yardım eder misin?
Will you sign it for me?
empezar lección
Onu benim için imzalar mısın?
Will you study tomorrow?
empezar lección
Yarın çalışacak mısın?
Will you turn on the TV?
empezar lección
TV'yi açar mısın?
Won't you have some tea?
empezar lección
Biraz çay almaz mısın?
Work as hard as you can.
empezar lección
Elinden geldiği kadar çok çalış.
Work is behind schedule.
empezar lección
İş proğramın gerisinde.
Workers lost their jobs.
empezar lección
İşçiler işlerini kaybetti.
Would you draw me a map?
empezar lección
Bana bir harita çizer misin?
Would you like to dance?
empezar lección
Dans etmek ister misiniz?
Write to him right away.
empezar lección
Derhal ona yaz.
Write to him right away.
empezar lección
Ona derhal yazın.
Write your address here.
empezar lección
Adresini buraya yaz.
Yes, I have a good idea.
empezar lección
Evet, iyi bir fikrim var.
You are a good customer.
empezar lección
Sen iyi bir müşterisin.
You are a tennis player.
empezar lección
Sen bir tenis oyuncususun.
You are as tall as I am.
empezar lección
Sen benim kadar uzunsun.
You are doing very well.
empezar lección
Çok iyi yapıyorsun.
You are free to go home.
empezar lección
Eve gitmekte özgürsün.
You are in a safe place.
empezar lección
Güvenli bir mekândasın.
You are only young once.
empezar lección
Bir zamanlar tek gençtin.
You are to come with me.
empezar lección
Benimle geleceksin.
You bet I was surprised.
empezar lección
Elbette şaşırdım.
You can put it anywhere.
empezar lección
Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
You can type, can't you?
empezar lección
Daktilo ile yazabilirsin, değil mi?
You can't buy happiness.
empezar lección
Mutluluğu satın alamazsın.
You can't hang out here.
empezar lección
Burada takılamazsın.
You can't stay for long.
empezar lección
Uzun süreliğine kalamazsın.
You don't have to hurry.
empezar lección
Acele etmek zorunda değilsiniz.
You don't have to study.
empezar lección
Çalışmak zorunda değilsin.
You don't need to hurry.
empezar lección
Acele etmene gerek yok.
You don't smoke, do you?
empezar lección
Sigara içmiyorsun, değil mi?
You dropped your pencil.
empezar lección
Kalemini düşürdün.
You hate Tom, don't you?
empezar lección
Tom'dan nefret ediyorsun, değil mi?
You have a lot of books.
empezar lección
Senin bir sürü kitabın var.
You're too nervous.
empezar lección
Çok sinirlisin.
You have a message here.
empezar lección
Burada bir mesajınız var.
You have done very well.
empezar lección
Çok iyi yaptın.
You have made a promise.
empezar lección
Bir söz verdin.
You left your lights on.
empezar lección
Işıkları açık bıraktın.
You look quite run down.
empezar lección
Oldukça bitkin görünüyorsun.
You look very dignified.
empezar lección
Çok ağırbaşlı görünüyorsun.
You may call me anytime.
empezar lección
İstediğin zaman beni arayabilirsin.
You may open the window.
empezar lección
Pencere açabilirsiniz.
You may use it any time.
empezar lección
İstediğin zaman onu kullanabilirsin.
You must be a good cook.
empezar lección
İyi bir aşçı olmalısın.
You must be more polite.
empezar lección
Biraz daha kibar olmalısın.
You must do it yourself.
empezar lección
Onu kendin yapmalısın.
You must face the facts.
empezar lección
Gerçeklerle yüzleşmen gerekir.
You must go up the hill.
empezar lección
Tepeye çıkmalısın.
You must pay in advance.
empezar lección
Peşin ödemek zorundasın.
You must read this book.
empezar lección
Bu kitabı okumalısın.
You or I will be chosen.
empezar lección
Siz ya da ben seçileceğim.
You ought not to go out.
empezar lección
Dışarı gitmemelisiniz.
You really are hopeless.
empezar lección
Sen gerçekten ümitsizsin.
You should do that soon.
empezar lección
Yakında onu yapmalısın.
You should do that soon.
empezar lección
Yakında bunu yapmalısın.
You should face reality.
empezar lección
Gerçekle yüzleşmelisin.
You should go in person.
empezar lección
Bizzat gitmelisin.
You should have done so.
empezar lección
Öyle yapmalıydın.
You should have seen it.
empezar lección
Onu görmeliydiniz.
You should have seen it.
empezar lección
Onu görmeliydin.
You should not go alone.
empezar lección
Yalnız gitmemelisin.
You should not go there.
empezar lección
Oraya gitmemelisin.
You should quit smoking.
empezar lección
Sigarayı bırakmakmalısın.
You should see a doctor.
empezar lección
Sen bir doktorla görüşmelisin.
You need to calm down.
empezar lección
Sakin olmalısın.
You shouldn't trust Tom.
empezar lección
Tom'a güvenmemelisin.
You shouldn't wait here.
empezar lección
Burada beklememelisin.
You surprised everybody.
empezar lección
Herkesi şaşırttın.
You told me so yourself.
empezar lección
Bana kendiniz öyle söylediniz.
You were busy last week.
empezar lección
Geçen hafta meşguldün.
You'll get well soon.
empezar lección
Yakında iyileşirsin.
You'd better believe it.
empezar lección
Ona inansan iyi olur.
You'd better not go out.
empezar lección
Dışarı gitmesen iyi olur.
You'll come to like her.
empezar lección
Onu sevmeyi öğreneceksin.
You'll get into trouble.
empezar lección
Başın belaya girecek.
You'll have a hard time.
empezar lección
Zor bir zaman geçireceksin.
You'll have a hard time.
empezar lección
Zor bir dönem geçireceksin.
You're driving too fast.
empezar lección
Çok hızlı sürüyorsun.
You're really wonderful.
empezar lección
Sen gerçekten harikasın.
You're right in a sense.
empezar lección
Bir anlamda haklısın.
You're wrong about that.
empezar lección
Bu konuda yanılıyorsun.
You've found a good man.
empezar lección
İyi bir adam buldun.
Your dress is very nice.
empezar lección
Senin elbisen çok hoş.
Your English is perfect.
empezar lección
Senin İngilizcen mükemmel.
Your house is fantastic.
empezar lección
Evin harika.
Your house is fantastic.
empezar lección
Evin fantastik.
Your name was mentioned.
empezar lección
Adınızdan söz edildi.
Your wife is mad at you.
empezar lección
Eşiniz size çok kızgın.
A baby has delicate skin.
empezar lección
Bir bebeğin hassas cildi vardır.
A ceasefire was declared.
empezar lección
Bir ateşkes ilan edildi.
A chauffeur sat in front.
empezar lección
Bir sürücü ön koltukta oturdu.
A compromise was reached.
empezar lección
Bir uzlaşmaya varıldı.
A cow is a useful animal.
empezar lección
İnek yararlı bir hayvandır.
A dog bit her on the leg.
empezar lección
Bir köpek onu bacağından ısırdı.
A gentle wind is blowing.
empezar lección
Yumuşak bir rüzgar esiyor.
A glass of water, please.
empezar lección
Bir bardak su, lütfen.
A light bulb gives light.
empezar lección
Bir ampul ışık verir.
A light rain was falling.
empezar lección
Hafif bir yağmur yağıyordu.
A tea with lemon, please.
empezar lección
Limonlu bir çay, lütfen.
A truck ran over our dog.
empezar lección
Bir kamyon bizim köpeği ezdi.
A unicycle has one wheel.
empezar lección
Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.
A year has twelve months.
empezar lección
Bir yıl oniki aya sahiptir.
Accidents are inevitable.
empezar lección
Kazalar kaçınılmaz.
Add a little more pepper.
empezar lección
Biraz daha biber ekle.
After that, he went home.
empezar lección
Ondan sonra, o, eve gitti.
Alice didn't see the dog.
empezar lección
Alice, köpeği görmedi.
Alice went to bed at ten.
empezar lección
Alice saat onda yatağa gitti.
Alice went to bed at ten.
empezar lección
Alice saat onda yatmaya gitti.
All but Tom were present.
empezar lección
Tom'un dışında herkes mevcuttu.
All of them are not poor.
empezar lección
Onların hepsi fakir değil.
All of you did good work.
empezar lección
Hepiniz iyi iş yaptınız.
All our plans went wrong.
empezar lección
Bütün planlarımız bozuldu.
All that he says is true.
empezar lección
Onun bütün söylediği doğrudur.
All the boys looked down.
empezar lección
Bütün erkekler aşağıya baktı.
All the seats are booked.
empezar lección
Bütün koltuklar ayrılmış.
Am I making myself clear?
empezar lección
Kendimi net şekilde ifade ediyor muyum?
An accident has happened.
empezar lección
Bir kaza oldu.
Anger is hard to control.
empezar lección
Öfkeyi kontrol etmek zordur.
Ann likes to write poems.
empezar lección
Ann, şiir yazmayı sever.
Answer the phone, please.
empezar lección
Telefona cevap ver lütfen.
Anyone can make mistakes.
empezar lección
Herkes yanlış yapabilir.
Anyone can make mistakes.
empezar lección
Herkes hata yapabilir.
Are my socks dry already?
empezar lección
Benim çoraplar zaten kuru mu?
Are there any balls here?
empezar lección
Burada hiç top var mı?
Are there reserved seats?
empezar lección
Ayrılmış koltuklar var mı?
Are you fond of baseball?
empezar lección
Beyzbola düşkün müsün?
Are you going or staying?
empezar lección
Gidiyor musun yoksa kalıyor musun?
Are you going to a movie?
empezar lección
Sinemaya gidecek misin?
Are you here on business?
empezar lección
Sen iş için mi buradasın?
Are you listening to him?
empezar lección
Onu dinliyor musun?
Are you losing your mind?
empezar lección
Aklınızı mı kaybediyorsunuz?
Are you off duty tonight?
empezar lección
Bu gece izinli misin?
Are you on the committee?
empezar lección
Komitede misiniz?
Are you ready for dinner?
empezar lección
Akşam yemeği için hazır mısınız?
Are you studying English?
empezar lección
İngilizce okuyor musun?
Are you writing a letter?
empezar lección
Bir mektup yazıyor musunuz?
As a result, prices rose.
empezar lección
Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
Ask your dad to help you.
empezar lección
Babanın sana yardım etmesini rica et.
At last, the bus stopped.
empezar lección
Sonunda, otobüs durdu.
Banks closed their doors.
empezar lección
Bankalar kapılarını kapattı.
Beer is brewed from malt.
empezar lección
Bira, malttan mayalanır.
Betty can play the piano.
empezar lección
Betty piyano çalabilir.
Betty got over the shock.
empezar lección
Betty şoku atlattı.
Bill brought me the book.
empezar lección
Bill bana kitap getirdi.
Birds often fly together.
empezar lección
Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
Bob and Tom are brothers.
empezar lección
Bob ve Tom erkek kardeştirler.
Bob came here, didn't he?
empezar lección
Bob buraya geldi, değil mi?
Bob can drive a car, too.
empezar lección
Bob da bir araba sürebilir.
Bob is in the drama club.
empezar lección
Bob tiyatro kulübünde.
Bob is popular at school.
empezar lección
Bob okulda popüler.
Bob is popular at school.
empezar lección
Bob okulda popülerdir.
Both parties opposed war.
empezar lección
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
Both were extremely rich.
empezar lección
Her ikisi de son derece zengindi.
Bread is made from flour.
empezar lección
Ekmek undan yapılır.
Brian kept the door open.
empezar lección
Brian kapıyı açık bıraktı.
Bring me some cold water.
empezar lección
Bana biraz soğuk su getirin.
Buffaloes have big horns.
empezar lección
Bufaloların büyük boynuzları var.
Business before pleasure.
empezar lección
Zevkten önce iş.
Butter is made from milk.
empezar lección
Tereyağı sütten yapılır.
Butter is made from milk.
empezar lección
Tereyağı, sütten yapılır.
Cabbage can be eaten raw.
empezar lección
Lahana çiğ olarak yenilebilir.
Call me before you leave.
empezar lección
Çıkmadan önce beni ara.
Can I cancel this ticket?
empezar lección
Bu bileti iptal edebilir miyim?
Can I change the channel?
empezar lección
Kanal değiştirebilir miyim?
Can I have some more tea?
empezar lección
Biraz daha çay alabilir miyim?
Can I make a reservation?
empezar lección
Bir rezervasyon yapabilir miyim?
Can I pay by credit card?
empezar lección
Kredi kartı ile ödeyebilir miyim?
Can I take pictures here?
empezar lección
Burada fotoğraf çekebilir miyim?
Can I try on this jacket?
empezar lección
Ben bu ceketi deneyebilir miyim?
Can I use my credit card?
empezar lección
Kredi kartımı kullanabilir miyim?
Can you copy this for me?
empezar lección
Bunu benim için kopyalar mısın?
Can you hear her singing?
empezar lección
Onun şarkı söylediğini duyabiliyor musun?
Can you help me a little?
empezar lección
Bana biraz yardımcı olabilir misin?
Can you keep it a secret?
empezar lección
Onu bir sır olarak saklar mısın?
Can you make room for me?
empezar lección
Benim için yer açar mısın?
Can you order one for me?
empezar lección
Benim için bir tane ısmarlar mısın?
Can you possibly help me?
empezar lección
Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
Can you tell me the time?
empezar lección
Bana saati söyler misin?
Can you throw a fastball?
empezar lección
Hızlıtop fırlatabilir misin?
Can't you hear the sound?
empezar lección
Sesi duyamıyor musun?
Can't you ride a bicycle?
empezar lección
Bisiklete binemiyor musun?
Cats are active at night.
empezar lección
Kediler gece aktiftir.
Cats can see in the dark.
empezar lección
Kediler karanlıkta görebilirler.
Certainly she is correct.
empezar lección
Kesinlikle o doğrudur.
Cheese is made from milk.
empezar lección
Peynir sütten yapılır.
Choose any of these pens.
empezar lección
Bu kalemlerden birini seç.
Christmas is a week away.
empezar lección
Noel'e bir hafta kaldı.
Christmas is coming soon.
empezar lección
Yakında Noel geliyor.
Christmas is soon, right?
empezar lección
Noel yakında, doğru mu?
Clearly you are mistaken.
empezar lección
Açıkçası yanılıyorsun.
Close the door after you.
empezar lección
Sizden sonra kapıyı kapatın.
Coal is not always black.
empezar lección
Kömür her zaman siyah değildir.

Debes iniciar sesión para poder comentar.