Turkish sentences from Tatoeba 10

 0    1.000 tarjetas    aleksandra.eska
descargar mp3 imprimir jugar test de práctica
 
término definición
Lie on your right side.
empezar lección
Sağ tarafınıza yatın.
Linda stood up to sing.
empezar lección
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
Listen to me carefully.
empezar lección
Beni dikkatlice dinle.
Look at the blackboard.
empezar lección
Tahtaya bakın.
Look down at the floor.
empezar lección
Yere bak.
Look out of the window.
empezar lección
Pencereden dışarı bak.
Luckily nobody got wet.
empezar lección
İyi ki kimse ıslanmadı.
Mary is Tom's daughter.
empezar lección
Mary Tom'un kızıdır.
Mary likes watching TV.
empezar lección
Mary TV izlemeyi seviyor.
Mary likes watching TV.
empezar lección
Mary TV izlemeyi sever.
Mary oiled her bicycle.
empezar lección
Mary bisikletini yağladı.
Mary's hubby is chubby.
empezar lección
Mary'nin kocası tombul.
May I borrow this book?
empezar lección
Bu kitabı ödünç alabilir miyim?
May I borrow your bike?
empezar lección
Bisikletini ödünç alabilir miyim?
May I go to the toilet?
empezar lección
Tuvalete gidebilir miyim.
May I go to the toilet?
empezar lección
Tuvalete gidebilir miyim?
May I have a Coca-Cola?
empezar lección
Bir kola alabilir miyim?
May I have a signature?
empezar lección
Ben bir imza alabilir miyim?
May I have a timetable?
empezar lección
Tarife alabilir miyim?
May I put it down here?
empezar lección
Onu buraya indirebilir miyim?
May I see you tomorrow?
empezar lección
Yarın sizi görebilir miyim?
May I see your license?
empezar lección
Ehliyetini görebilir miyim?
May I start eating now?
empezar lección
Ben şimdi yemeye başlayabilir miyim?
May I swim in the lake?
empezar lección
Gölde yüzebilir miyim?
May I take off my coat?
empezar lección
Ceketimi çıkarabilir miyim?
May I turn down the TV?
empezar lección
TV'nun sesini kısabilir miyim?
May I use the bathroom?
empezar lección
Banyonu kullanabilir miyim?
May I watch TV tonight?
empezar lección
Bu gece TV izleyebilir miyim?
Meg has a cat as a pet.
empezar lección
Meg'in bir evcil hayvan olarak bir kedisi var.
Mike has a nice racket.
empezar lección
Mike'ın güzel bir raketi var.
Mind your own business.
empezar lección
Kendi işine bak.
Mom, can I go swimming?
empezar lección
Anne, yüzmeye gidebilir miyim?
Move! You're in my way.
empezar lección
Çekil! Yolumu kapatıyorsun.
My beard grows quickly.
empezar lección
Sakalım çabuk büyüyor.
My brother is not busy.
empezar lección
Erkek kardeşim meşgul değildir.
My brother likes music.
empezar lección
Erkek kardeşim müzik seviyor.
My car battery is dead.
empezar lección
Araba bataryam ölmüş.
My cholesterol is high.
empezar lección
Kolesterolüm yüksek.
My daughter has braces.
empezar lección
Kızımın diş telleri var.
My dog ate my homework.
empezar lección
Köpeğim ev ödevimi yedi.
My dog has a long tail.
empezar lección
Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.
My father is a teacher.
empezar lección
Babam bir öğretmendir.
My father is very nice.
empezar lección
Babam çok iyidir.
My father likes tennis.
empezar lección
Babam tenisi sever.
My father went fishing.
empezar lección
Babam balık tutmaya gitti.
My father will help me.
empezar lección
Babam bana yardım edecek.
My fever won't go away.
empezar lección
Ateşim gitmez.
My friends call me Ken.
empezar lección
Arkadaşlarım bana Ken diyorlar.
My friends call me Ken.
empezar lección
Arkadaşlarım bana Ken derler.
My house faces the sea.
empezar lección
Evim denize bakıyor.
My left foot is asleep.
empezar lección
Benim sol ayağım uyuştu.
My mother cooks for me.
empezar lección
Annem benim için yemek pişirir.
My mother cut the cake.
empezar lección
Annem pastayı kesti.
My mother is beautiful.
empezar lección
Annem güzeldir.
My mother is on a diet.
empezar lección
Annem diyette.
My mother was in tears.
empezar lección
Annem gözyaşları içindeydi.
My prayer was answered.
empezar lección
Benim duama cevap verildi.
My scalp is very itchy.
empezar lección
Benim kafa derisi çok kaşınıyor.
My shirt isn't dry yet.
empezar lección
Gömleğim henüz kuru değil.
My son came to my room.
empezar lección
Oğlum odama geldi.
My son can't count yet.
empezar lección
Oğlum henüz sayamıyor.
My time is running out.
empezar lección
Benim zamanım tükeniyor.
My TV has quit working.
empezar lección
Televizyonum bozuldu.
My uncle drives a Ford.
empezar lección
Amcam bir Ford sürer.
My watch is waterproof.
empezar lección
Bu saat su geçirmez.
My wife died of cancer.
empezar lección
Karım kanserden öldü.
Naoko is a fast runner.
empezar lección
Naoko hızlı bir koşucudur.
Never play on the road.
empezar lección
Asla yolda oynama.
Never tell a lie again.
empezar lección
Asla tekrar yalan söyleme.
Never trust a stranger.
empezar lección
Bir yabancıya asla güvenme.
New York is a big city.
empezar lección
New York büyük bir şehir.
No one can go in there.
empezar lección
Hiç kimse oraya giremez.
No one man could do it.
empezar lección
Hiç kimse onu yapamadı.
Nobody came to help me.
empezar lección
Bana yardım etmek için hiç kimse gelmedi.
None of them are happy.
empezar lección
Onların hiçbiri mutlu değil.
Now, what do you think?
empezar lección
Şimdi, siz ne düşünüyorsunuz?
One must do one's best.
empezar lección
Bir insan elinden geleni yapmalıdır.
One must do one's duty.
empezar lección
İnsan görevini yapmalı.
Our school burned down.
empezar lección
Okulumuz yandı.
Our team did very well.
empezar lección
Takımımız çok iyi yaptı.
Our TV is out of order.
empezar lección
Bizim TV çalışmıyor.
Pass the sugar, please.
empezar lección
Şekeri uzatır mısın, lütfen.
Peter looks very young.
empezar lección
Peter çok genç görünüyor.
Please add up the bill.
empezar lección
Lütfen fatura ekleyiniz.
Please call the police.
empezar lección
Lütfen polisi ara.
Please cash this check.
empezar lección
Lütfen bu çeki nakite çevirin.
Please come downstairs.
empezar lección
Lütfen Aşağıya gel.
Please correct my bill.
empezar lección
Lütfen hesabımı düzelt.
Please don't overdo it.
empezar lección
Lütfen aşırıya kaçmayın.
Please drive carefully.
empezar lección
Lütfen dikkatli sürün.
Please drop by my home.
empezar lección
Lütfen geçerken evime uğra.
Please get me a ticket.
empezar lección
Lütfen bana bir bilet al.
Please give me a break.
empezar lección
Lütfen bana bir mola ver.
Please let me off here.
empezar lección
Lütfen beni burada bırakın.
Please open the bottle.
empezar lección
Lütfen şişeyi aç.
Please open the window.
empezar lección
Lütfen pencereyi aç.
Please pay the cashier.
empezar lección
Lütfen kasaya ödeyin.
Please remain standing.
empezar lección
Lütfen ayakta kalın.
Please repeat after me.
empezar lección
Lütfen, benden sonra tekrar ediniz.
Please turn off the TV.
empezar lección
Lütfen televizyonu kapatın.
Please wash the dishes.
empezar lección
Lütfen bulaşıkları yıka.
Practice makes perfect.
empezar lección
Alıştırma mükemmel yapar.
Put it there, not here.
empezar lección
Onu oraya koy, buraya değil.
Put on your good shoes.
empezar lección
İyi ayakkabılarını giyin.
Read whatever you like.
empezar lección
Ne istersen oku.
Run as fast as you can.
empezar lección
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
Salt is sold by weight.
empezar lección
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
Save me some ice cream.
empezar lección
Bana biraz dondurma sakla.
School begins in April.
empezar lección
Okul Nisan ayında başlar.
School begins tomorrow.
empezar lección
Okulu yarın başlıyor.
See things as they are.
empezar lección
Şeyleri olduğu gibi gör.
See you again tomorrow.
empezar lección
Yarın tekrar görüşürüz.
See you on the weekend.
empezar lección
Hafta sonunda görüşürüz.
Selling cars is my job.
empezar lección
Arabaları satmak benim işimdir.
Shall I carry your bag?
empezar lección
Çantanı taşıyayım mı?
Shall I fix you supper?
empezar lección
Sana akşam yemeği hazırlayayım mı?
She accepted his offer.
empezar lección
O, onun teklifini kabul etti.
She always looks happy.
empezar lección
O her zaman mutlu görünüyor.
She always stood by me.
empezar lección
O her zaman yanımda durdu.
She applied for a visa.
empezar lección
O vize için müracaat etti.
She asked him for help.
empezar lección
O, ondan yardım istedi.
She asked us to dinner.
empezar lección
O bizi akşam yemeğine davet etti.
She ate only lean meat.
empezar lección
O, sadece yağsız et yedi.
She begged him to stay.
empezar lección
Ona kalması için yalvardı.
She bit into the apple.
empezar lección
O, elmayı ısırdı.
She bowed deeply to me.
empezar lección
O beni içten selamladı.
She broke the cup, too.
empezar lección
O da bardak kırdı.
She called him by name.
empezar lección
O ona ismiyle seslendi.
She came into the room.
empezar lección
O, odaya gitti.
She can sing very well.
empezar lección
O çok iyi şarkı söyleyebilir.
She can speak Japanese.
empezar lección
O, Japonca konuşabilir.
She can't have said so.
empezar lección
O öyle söylemiş olamaz.
She caught colds often.
empezar lección
O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.
She did the work alone.
empezar lección
O, işi tek başına yaptı.
She doesn't like sushi.
empezar lección
O, suşi sevmez.
She fell from the tree.
empezar lección
O, ağaçtan düştü.
She found him handsome.
empezar lección
O, onu yakışıklı buldu.
She gave him a massage.
empezar lección
O, ona bir mesaj verdi.
She gave him a present.
empezar lección
O ona bir hediye verdi.
She gave him a sweater.
empezar lección
O, ona bir kazak verdi.
She gave him some food.
empezar lección
O, ona biraz yiyecek verdi.
She got engaged to him.
empezar lección
O onunla nişanlandı.
She got married to him.
empezar lección
O onunla evlendi.
She got out of the car.
empezar lección
O, arabadan indi.
He has a little money.
empezar lección
Onun biraz parası var.
She had her dress made.
empezar lección
O, onun elbisesini yaptırdı.
She had white shoes on.
empezar lección
O, beyaz ayakkabılar giydi.
She handed him the key.
empezar lección
O, ona anahtarı verdi.
He has a sharp tongue.
empezar lección
Onun keskin bir dili var.
She has a tender heart.
empezar lección
Onun şefkatli bir yüreği var.
She has pretty eyes.
empezar lección
Onun güzel gözleri var.
She has never seen him.
empezar lección
O onu asla görmedi.
She has three brothers.
empezar lección
Onun üç tane erkek kardeşi var.
She held my arm firmly.
empezar lección
O, kolumu sımsıkı tuttu.
She herself helped him.
empezar lección
O, kendisi ona yardım etti.
She hung up in silence.
empezar lección
O, sessizce telefonu kapadı.
She is a famous singer.
empezar lección
O ünlü bir şarkıcıdır.
She is a gifted artist.
empezar lección
O, bir doğuştan sanatçı.
She is a wealthy woman.
empezar lección
O, zengin bir kadın.
She is already married.
empezar lección
O, zaten evlidir.
She is always cheerful.
empezar lección
O, her zaman neşeli.
She is as poor as ever.
empezar lección
O her zamanki kadar fakirdir.
She is far from honest.
empezar lección
O, dürüst olmaktan uzak.
She is fit for the job.
empezar lección
O, iş için uygun.
She is fond of animals.
empezar lección
O, hayvanlara düşkündür.
She is great at skiing.
empezar lección
O kayakta çok iyidir.
She is guilty of fraud.
empezar lección
O dolandırıcılıktan suçludur.
She is guilty of theft.
empezar lección
O hırsızlıktan suçludur.
She is his real mother.
empezar lección
O, onun gerçek annesidir.
She needs assistance.
empezar lección
Onun yardıma ihtiyacı var.
She is no match for me.
empezar lección
O benim için denk değil.
She is now on vacation.
empezar lección
O şimdi tatilde.
She's crazy.
empezar lección
O deli.
She is used to cooking.
empezar lección
O, yemek pişirmeye alışkındır.
She is very kind to us.
empezar lección
O, bize karşı çok kibar.
She kissed me, not him.
empezar lección
O beni öptü, onu değil.
She knit him a sweater.
empezar lección
O ona bir kazak ördü.
She lacks common sense.
empezar lección
O, sağduyudan yoksundur.
She let the secret out.
empezar lección
O, sırrı ağzından kaçırdı.
She likes blue dresses.
empezar lección
O, mavi elbiseleri sever.
She likes short skirts.
empezar lección
O, kısa etekleri sever.
She lived to be ninety.
empezar lección
O doksan yaşına kadar yaşadı.
She looks very elegant.
empezar lección
O çok şık görünüyor.
She lost her new watch.
empezar lección
Yeni saatini kaybetti.
She loves her children.
empezar lección
O, çocuklarını sever.
She made a good speech.
empezar lección
O, iyi bir konuşma yaptı.
She majored in history.
empezar lección
O tarih dalında uzmanlaştı.
She majors in medicine.
empezar lección
O, tıp dalında uzmanlaşıyor.
She married a musician.
empezar lección
O, bir müzisyenle evlendi.
She married a rich man.
empezar lección
O, zengin bir adamla evlendi.
She may be our teacher.
empezar lección
O, bizim öğretmenimiz olabilir.
She may know the facts.
empezar lección
O, gerçekleri bilebilir.
She must be ill in bed.
empezar lección
O, yatakta hasta olmalı.
He must be very happy.
empezar lección
O çok mutlu olmalı.
She pressed the switch.
empezar lección
O anahtara bastı.
She put her sweater on.
empezar lección
O kazağını giydi.
She put in for a raise.
empezar lección
O zam istedi.
She put on her sweater.
empezar lección
O, kazağını giydi.
She resembles her aunt.
empezar lección
O, teyzesine benzer.
She runs a beauty shop.
empezar lección
O bir güzellik salonu çalıştırıyor.
She sang as she walked.
empezar lección
O yürürken şarkı söyledi.
She says she will come.
empezar lección
O, geleceğini söylüyor.
She sent him a message.
empezar lección
O ona bir mesaj gönderdi.
She showed me her room.
empezar lección
O, bana odasını gösterdi.
She smiled at her baby.
empezar lección
O, bebeğine gülümsedi.
She stood close to him.
empezar lección
O ona yakın durdu.
She told me her secret.
empezar lección
O bana sırrını söyledi.
She tore up the letter.
empezar lección
O mektubu parçaladı.
She trembled with fear.
empezar lección
O, korkudan titredi.
She tried a third time.
empezar lección
O üçüncü bir kez denedi.
She wanted to be alone.
empezar lección
O, yalnız olmak istedi.
She was about to start.
empezar lección
O, başlamak üzereydi.
She was born last year.
empezar lección
O geçen yıl doğdu.
She was breathing hard.
empezar lección
O zor nefes alıyordu.
She was late to school.
empezar lección
O, okula çok geç kalmıştı.
She was painfully skinny.
empezar lección
O, acı verecek şekilde zayıftı.
She wears heavy makeup.
empezar lección
O, koyu makyaj yapar.
She went into teaching.
empezar lección
O, derse girdi.
She went there to swim.
empezar lección
O, yüzmek için oraya gitti.
She went to that store.
empezar lección
O, o mağazaya gitti.
She will get well soon.
empezar lección
O yakında iyileşir.
She will get well soon.
empezar lección
O yakında iyileşecek.
She wore a green dress.
empezar lección
Yeşil bir elbise giydi.
She wore a white dress.
empezar lección
O beyaz bir elbise giydi.
She works in marketing.
empezar lección
O, pazarlamada çalışır.
She writes beautifully.
empezar lección
O güzel şekilde yazar.
She'll lend you a book.
empezar lección
O sana bir kitap gönderecek.
She's a glamorous girl.
empezar lección
O büyüleyici bir kız.
She's always on the go.
empezar lección
O, sürekli meşgul.
She's at the hotel now.
empezar lección
O şimdi oteldedir.
She's correct for sure.
empezar lección
O kesinlikle kusursuzdur.
She's smarter than him.
empezar lección
O ondan daha akıllı.
She's younger than him.
empezar lección
O ondan daha genç.
Should I watch my diet?
empezar lección
Diyetime dikkat etmeli miyim?
Show me another camera.
empezar lección
Bana başka bir kamera göster.
Silkworms spin cocoons.
empezar lección
İpek böcekleri kozalar örerler.
Sing us a song, please.
empezar lección
Bize bir şarkı söyle, lütfen.
Smoking is a bad habit.
empezar lección
Sigara içmek kötü bir alışkanlık.
Smoking is bad for you.
empezar lección
Sigara içmek sizin için kötü.
So what's your problem?
empezar lección
Peki sorunun nedir?
Someone is at the door.
empezar lección
Kapıda birisi var.
Someone is calling you.
empezar lección
Birisi sizi arıyor.
Squirrels move quickly.
empezar lección
Sincaplar çabuk hareket ederler.
Staying home isn't fun.
empezar lección
Evde kalmak eğlenceli değildir.
Stop showing off!
empezar lección
Hava atmayı bırak.
Study the next chapter.
empezar lección
Gelecek bölümü çalışın.
Supplies were very low.
empezar lección
Malzemeler çok yetersizdi.
Susan left an hour ago.
empezar lección
Susan bir saat önce ayrıldı.
Susie has a nice smile.
empezar lección
Susie'nin güzel bir gülümsemesi var.
Swimming is fun for me.
empezar lección
Yüzme benim için eğlenceli.
Take aim at the target.
empezar lección
Hedefe nişan al.
Take anything you want.
empezar lección
İstediğin her hangi birşeyi al.
Get your hands off me.
empezar lección
Ellerini üzerimden çek.
Tell me which you want.
empezar lección
Bana hangisini istediğiniz söyle.
Ten years have gone by.
empezar lección
On yıl geçti.
Thank you ever so much.
empezar lección
Çok teşekkür ederim.
Thanks for stopping by.
empezar lección
Uğradığın için teşekkürler.
That black one is mine.
empezar lección
Şu siyah olan benim.
That book is of no use.
empezar lección
O kitap işe yaramaz.
That bridge isn't long.
empezar lección
o köprü uzun değil.
That is a leather belt.
empezar lección
O deri bir kemer.
That is almost correct.
empezar lección
O neredeyse doğru.
That is an actual fact.
empezar lección
Bu gerçek bir olaydır.
That is not your knife.
empezar lección
O sizin bıçağınız değil.
That is quite possible.
empezar lección
Bu oldukça mümkündür.
That is very expensive!
empezar lección
O çok pahalı!
That movie is exciting.
empezar lección
Bu film heyecan verici.
That movie was amusing.
empezar lección
O film eğlenceli.
That plane is enormous!
empezar lección
Şu uçak çok büyük.
That rumor soon spread.
empezar lección
O söylenti kısa sürede yayıldı.
That sounds good to me.
empezar lección
O bana iyi görünüyor.
That was a close shave.
empezar lección
O sinekkaydı bit tıraştı.
That was a great party.
empezar lección
O harika bir partiydi.
That was cooked in oil.
empezar lección
O, yağda pişirildi.
That was not necessary.
empezar lección
O gerekli değildi.
That's a good question.
empezar lección
O, iyi bir soru.
That's a splendid idea.
empezar lección
Bu muhteşem bir fikir.
That's against the law.
empezar lección
O, yasalara aykırıdır.
That's cheap, isn't it?
empezar lección
O ucuz, değil mi?
That's good news to me.
empezar lección
Bu benim için iyi bir haber.
That's my sole concern.
empezar lección
O benim yegane kaygım.
That's not interesting.
empezar lección
O ilginç değil.
It's no problem.
empezar lección
O sorun değil.
That's quite a problem.
empezar lección
Bu ciddi bir sorundur.
That's right, isn't it?
empezar lección
O, doğru değil mi?
The baby is called Tom.
empezar lección
Bebeğin adı Tom.
The baby is called Tom.
empezar lección
Bebek Tom olarak çağrılıyor.
The balloon will burst.
empezar lección
Balon patlayacak.
The bell rings at noon.
empezar lección
Zil öğle saatinde çalar.
The boy had a red face.
empezar lección
Çocuğun kırmızı bir yüzü var.
The boy is very honest.
empezar lección
Çocuk çok dürüst.
The boy sat on a chair.
empezar lección
Çocuk bir sandalyeye oturdu.
The bug is still alive.
empezar lección
Böcek hala canlı.
The bus became crowded.
empezar lección
Otobüs kalabalık oldu.
The bus will come soon.
empezar lección
Otobüs yakında gelecek.
The car wouldn't start.
empezar lección
Araba çalışmazdı.
The cat is in the well.
empezar lección
Kedi iyi.
The Cold War continued.
empezar lección
Soğuk Savaş devam etti.
The day is almost over.
empezar lección
Gün hemen hemen bitti.
The deal was agreed to.
empezar lección
Anlaşma kabul edildi.
The dog must be hungry.
empezar lección
Köpek aç olmalı.
The dogs belong to her.
empezar lección
Köpekler ona aittir.
The door wouldn't shut.
empezar lección
Kapı kapanmazdı.
The fruit tastes sweet.
empezar lección
Meyve lezzetli.
The gate was left open.
empezar lección
Kapı açık bırakıldı.
The girl has no mother.
empezar lección
Kızın annesi yok.
The girl looked around.
empezar lección
Kız etrafına baktı.
The girl sat beside me.
empezar lección
Kız yanıma oturdu.
The girl walked slowly.
empezar lección
Kız yavaşça yürüdü.
The girl went to sleep.
empezar lección
Kız uyumaya gitti.
The hunter shot a bear.
empezar lección
Avcı bir ayıya ateş etti.
The key is on the desk.
empezar lección
Anahtar masanın üstünde.
The light doesn't work.
empezar lección
Lamba çalışmıyor.
The line is busy again.
empezar lección
Hat tekrar meşgul.
The line is still busy.
empezar lección
Hat hala meşgul.
The man died of cancer.
empezar lección
Adam kanserden öldü.
The man lay motionless.
empezar lección
Adam hareketsiz yatıyordu.
The man must be insane.
empezar lección
Adam deli olmalı.
The man robbed her bag.
empezar lección
Adam onun çantasını soydu.
The meeting was closed.
empezar lección
Toplantı kapatıldı.
The men cried for help.
empezar lección
Adamlar yardım için bağırdılar.
The men have mustaches.
empezar lección
Erkeklerin bıyıkları vardır.
The microphone is live.
empezar lección
Mikrofon açık.
The nation was growing.
empezar lección
Ulus büyüyordu.
The news can't be true.
empezar lección
Haber doğru olamaz.
The news made me happy.
empezar lección
Bu haber beni mutlu etti.
The pain is killing me.
empezar lección
Ağrı beni öldürüyor.
The painter died young.
empezar lección
Ressam genç yaşta öldü.
The phone kept ringing.
empezar lección
Zil çalmaya devam etti.
The phone kept ringing.
empezar lección
Telefon çalmaya devam etti.
The pig is growing fat.
empezar lección
Domuz şişmanlıyor.
The price includes tax.
empezar lección
Vergi fiyata dahildir.
The price is up to you.
empezar lección
Fiyat sana kalmış.
The radio doesn't work.
empezar lección
Radyo çalışmıyor.
The rain lasted a week.
empezar lección
Yağmur bir hafta sürdü.
The river has dried up.
empezar lección
Nehir kurudu.
The river is dangerous.
empezar lección
Nehir tehlikelidir.
The river is deep here.
empezar lección
Nehir burada derin.
The room is warming up.
empezar lección
Oda ısınıyor.
The roses are in bloom.
empezar lección
Güller çiçek açmışlar.
The rumor must be true.
empezar lección
Söylenti doğru olmalı.
The ship came in sight.
empezar lección
Gemi göründü.
The ships reached port.
empezar lección
Gemiler limana vardı.
The shoes are worn out.
empezar lección
Ayakkabılar yıpranmış.
The snow was knee deep.
empezar lección
Kar diz boyuydu.
The sooner, the better.
empezar lección
Ne kadar erken olursa, o kadar iyidir.
The statue has no head.
empezar lección
Heykelin kafası yok.
The steak is well done.
empezar lección
Biftek iyi pişmiş.
The story ends happily.
empezar lección
Hikaye mutlu bir şekilde sona erer.
The sun shone brightly.
empezar lección
Güneş parlak bir şekilde parladı.
The system worked well.
empezar lección
Sistem iyi çalıştı.
The toilet is upstairs.
empezar lección
Tuvalet üst katta.
The train left on time.
empezar lección
Tren zamanında ayrıldı.
The trip west was hard.
empezar lección
Batıya yolculuk zordu.
The TV is on the blink.
empezar lección
Televizyon doğru düzgün çalışmıyor.
The weather stayed bad.
empezar lección
Hava kötü kaldı.
The weather turned bad.
empezar lección
Hava kötüleşti.
The wind grew stronger.
empezar lección
Rüzgar güçlendi.
The wind died away.
empezar lección
Rüzgar kesildi.
The wind is cold today.
empezar lección
Rüzgar bugün soğuk.
The wind is picking up.
empezar lección
Rüzgar ilerliyor.
Their dreams came true.
empezar lección
Onun hayalleri gerçekleşti.
Their jeans do not fit.
empezar lección
Onların pantolonları uymuyor.
There is a yellow rose.
empezar lección
Bir sarı gül var.
There is not much hope.
empezar lección
Çok ümit yok.
There were many others.
empezar lección
Diğerleri vardı.
There were two bridges.
empezar lección
İki köprü vardı.
There's a hole in this.
empezar lección
Bunda bir delik var.
These bananas went bad.
empezar lección
Bu muzlar bozuldu.
These gloves are Tom's.
empezar lección
Bu eldivenler Tom'undur.
These lemons are fresh.
empezar lección
Bu limonlar çok taze.
These pearls look real.
empezar lección
Bu inciler gerçek görünüyor.
They admire each other.
empezar lección
Onlar birbirlerine hayrandır.
They agreed on a price.
empezar lección
Onlar fiyat üzerinde anlaştılar.
They appointed a judge.
empezar lección
Onlar bir hakim atadılar.
They are a good couple.
empezar lección
Onlar iyi bir çifttir.
They are having a chat.
empezar lección
Onlar sohbet ediyorlar.
They are having dinner.
empezar lección
Onlar akşam yemeği yiyorlar.
They are my classmates.
empezar lección
Onlar benim sınıf arkadaşlarım.
They are playing chess.
empezar lección
Onlar satranç oynuyorlar.
They are short of food.
empezar lección
Onların yiyeceği bitti.
They are very cheerful.
empezar lección
Onlar çok neşeliler.
They aren't my parents.
empezar lección
Onlar benim ebeveynlerim değiller.
They asked for my help.
empezar lección
Onlar yardımımı istediler.
They can speak Spanish.
empezar lección
Onlar İspanyolca konuşabilir.
They could only listen.
empezar lección
Onlar sadece dinleyebildiler.
They cut down the tree.
empezar lección
Onlar ağacı kestiler.
They didn't tell me so.
empezar lección
Onlar bana öyle söylemedi.
They failed both times.
empezar lección
Onlar her iki seferde de başarısız oldu.
They got into the boat.
empezar lección
Onlar tekneye bindiler.
They had driven wagons.
empezar lección
Vagonları onlar sürmüştü.
They had no money left.
empezar lección
Onların hiç parası kalmamıştı.
They have a nice house.
empezar lección
Onların güzel bir evi var.
They have an extra bed.
empezar lección
Onların fazladan bir yatağı var.
They have just arrived.
empezar lección
Onlar az önce vardılar.
They have no more wine.
empezar lección
Başka şarap yok.
They helped each other.
empezar lección
Onlar birbirlerine yardım ettiler.
They liked his message.
empezar lección
Onlar onun mesajını sevdiler.
They live in our block.
empezar lección
Onlar bizim blokta yaşıyorlar.
They live in this town.
empezar lección
onlar bu kasabada yaşıyorlar.
They looked very happy.
empezar lección
Onlar çok mutlu görünüyorlardı.
They must be Americans.
empezar lección
Onlar Amerikalı olmalılar.
They say love is blind.
empezar lección
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
They sent up a balloon.
empezar lección
Onlar bir balon uçurdular.
They settled in Canada.
empezar lección
Onlar Kanada'ya yerleştiler.
They started hours ago.
empezar lección
Onlar saatler önce başladılar.
They stopped the music.
empezar lección
Onlar müziği durdurdular.
They talked about love.
empezar lección
Onlar aşk hakkında konuştular.
They unloaded the ship.
empezar lección
Gemi yükünü boşalttı.
They wanted protection.
empezar lección
Onlar koruma istediler.
They went to the beach.
empezar lección
Onlar plaja gittiler.
They were all sold out.
empezar lección
Onların hepsi satıldı.
They were just in time.
empezar lección
Onlar tam zamanında vardılar.
They were mostly women.
empezar lección
Onlar çoğunlukla kadındı.
They were so different.
empezar lección
Onlar çok farklıydılar.
They were very excited.
empezar lección
Onlar çok heyecanlıydılar.
They will be very glad.
empezar lección
Onlar çok memnun olacaklar.
They will buy a record.
empezar lección
Onlar bir kayıt alacaklar.
They're about to leave.
empezar lección
Onlar ayrılmak üzereler.
They're late, as usual.
empezar lección
Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.
This apple is very red.
empezar lección
Bu elma çok kırmızı.
This apple tastes sour.
empezar lección
Bu elmanın tadı ekşi.
This book is sold here.
empezar lección
Bu kitap burada satılır.
This car needs washing.
empezar lección
Bu araba yıkanmalı.
This carpet feels nice.
empezar lección
Halı güzel.
This CD belongs to her.
empezar lección
Bu CD ona aittir.
This clock is electric.
empezar lección
Bu saat elektrikli.
This data is incorrect.
empezar lección
Bu veri yanlıştır.
This decision is final.
empezar lección
Bu karar kesindir.
This doll has big eyes.
empezar lección
Bu bebeğin büyük gözleri var.
This engine works well.
empezar lección
Bu motor iyi çalışıyor.
This food is too salty.
empezar lección
Bu yiyecek çok tuzlu.
This food is unhealthy.
empezar lección
Bu yiyecek sağlıksız.
This is as good as any.
empezar lección
Bu, herhangi biri kadar iyi.
This is excellent wine.
empezar lección
Bu mükemmel bir şaraptır.
This is Mike's bicycle.
empezar lección
Bu Mike'ın bisikleti.
This is the last order.
empezar lección
Bu son sipariş.
This is the last train.
empezar lección
Bu son tren.
This is why I hate him.
empezar lección
Bu, ondan nefret etmemin nedenidir.
This job is killing me.
empezar lección
Bu iş beni öldürüyor.
This lion is very tame.
empezar lección
Bu aslan çok uysal.
This meat has gone bad.
empezar lección
Bu et kokmuş.
This newspaper is free.
empezar lección
Bu gazete ücretsizdir.
This noise is annoying.
empezar lección
Bu gürültü sinir bozucu.
This pen belongs to me.
empezar lección
Bu kalem bana ait.
This room heats easily.
empezar lección
Bu oda kolayca ısınır.
This room is very warm.
empezar lección
Bu oda çok sıcak.
This room smells musty.
empezar lección
Bu oda küflü kokuyor.
This rose is beautiful.
empezar lección
Bu gül güzel.
This silk feels smooth.
empezar lección
Bu ipek yumuşak.
This smell disgusts me.
empezar lección
Bu koku beni bezdiriyor.
This table is reserved.
empezar lección
Bu tablo ayrılmıştır.
This tea is too bitter.
empezar lección
Bu çay çok acı.
This thin book is mine.
empezar lección
Bu ince kitap benimdir.
This window won't open.
empezar lección
Bu pencere açılmaz.
Those books are theirs.
empezar lección
Şu kitaplar onların.
Those glasses suit you.
empezar lección
Şu gözlükler size uyar.
Today is extremely hot.
empezar lección
Bugün oldukça sıcak.
Today's dinner is fish.
empezar lección
Bugün'kü akşam yemeği balık.
Tom accepted the offer.
empezar lección
Tom teklifi kabul etti.
Tom always looks happy.
empezar lección
Tom her zaman mutlu görünür.
Tom answered the phone.
empezar lección
Tom telefonu yanıtladı.
Tom appears to be wise.
empezar lección
Tom bilgili görünüyor.
Tom applied for a visa.
empezar lección
Tom vize için başvurdu.
Tom ate what he wanted.
empezar lección
Tom istediğini yedi.
Tom became an engineer.
empezar lección
Tom bir mühendis oldu.
Tom became discouraged.
empezar lección
Tom'un cesareti kırıldı.
Tom blew up the bridge.
empezar lección
Tom köprüyü havaya uçurdu.
Tom bought this for me.
empezar lección
Tom bunu benim için aldı.
Tom broke up with Mary.
empezar lección
Tom Mary ile ilişkisini bitirdi.
Tom burst out laughing.
empezar lección
Tom birden gülmeye başladı.
Tom buttered his toast.
empezar lección
Tom tostuna tereyağı sürdü.
Tom buttoned his shirt.
empezar lección
Tom gömleğini düğmeledi.
Tom called Mary a liar.
empezar lección
Tom Mary'ye yalancı diye bağırdı.
Tom called Mary a taxi.
empezar lección
Tom Mary'ye bir taksi çağırdı.
Tom can cook very well.
empezar lección
Tom çok iyi yemek pişirebilir.
Tom can fix the heater.
empezar lección
Tom ısıtıcıyı onarabilir.
Tom can sleep anywhere.
empezar lección
Tom her yerde uyuyabilir.
Tom can swim very well.
empezar lección
Tom çok iyi yüzebilir.
Tom can swim, can't he?
empezar lección
Tom yüzebilir, değil mi?
Tom can't back out now.
empezar lección
Tom şimdi sözünden dönemez.
Tom can't find his bag.
empezar lección
Tom çantasını bulamıyor.
Tom certainly is smart.
empezar lección
Tom kesinlikle akıllı.
Tom cleaned the toilet.
empezar lección
Tom tuvaleti temizledi.
Tom cleared his throat.
empezar lección
Tom boğazını temizledi.
Tom concealed evidence.
empezar lección
Tom delili gizledi.
Tom deserves the prize.
empezar lección
Tom ödülü hak ediyor.
Tom did as he was told.
empezar lección
Tom söylenildiği gibi yaptı.
Tom did it voluntarily.
empezar lección
Tom onu gönüllü olarak yaptı.
Tom did twenty pushups.
empezar lección
Tom yirmi şınav yaptı.
Tom didn't do anything.
empezar lección
Tom birşey yapmadı.
Tom does what he wants.
empezar lección
Tom istediğini yapar.
Tom doesn't drink beer.
empezar lección
Tom bira içmez.
Tom doesn't drink much.
empezar lección
Tom çok içmez.
Tom doesn't have a car.
empezar lección
Tom'un bir arabası yok.
Tom doesn't have a cat.
empezar lección
Tom'un bir kedisi yok.
Tom doesn't have a job.
empezar lección
Tom'un bir işi yok.
Tom doesn't need to go.
empezar lección
Tom'un gitmesine gerek yok.
Tom dove into the pool.
empezar lección
Tom havuza daldı.
Tom dreamed about Mary.
empezar lección
Tom Mary hakkında rüya gördü.
Tom drinks quite a bit.
empezar lección
Tom epeyce içer.
Tom eats a lot of fish.
empezar lección
Tom çok balık yer.
Tom fell into the pool.
empezar lección
Tom havuza düştü.
Tom felt uncomfortable.
empezar lección
Tom rahatsız hissetti.
Tom flushed the toilet.
empezar lección
Tom sifonu çekti.
Tom forgot who said it.
empezar lección
Tom onu kimin söylediğini unuttu.
Tom got an A in French.
empezar lección
Tom Fransızcadan bir A aldı.
Tom got good at tennis.
empezar lección
Tom teniste iyileşti.
Tom got hit by a truck.
empezar lección
Tom'a bir kamyon tarafından çarpıldı.
Tom got in the bathtub.
empezar lección
Tom küvete girdi.
Tom got lost in Boston.
empezar lección
Tom Boston'da kayboldu.
Tom got out of the way.
empezar lección
Tom yoldan çıktı.
Tom grabbed Mary's arm.
empezar lección
Tom Mary'nin kolunu tuttu.
Tom grew up in poverty.
empezar lección
Tom yoksulluk içinde büyüdü.
Tom had a heart attack.
empezar lección
Tom bir kalp krizi geçirdi.
Tom had no place to go.
empezar lección
Tom'un gidecek yeri yoktu.
Tom had nothing to add.
empezar lección
Tom'un ilave edeceği birşey yoktu.
Tom had nothing to eat.
empezar lección
Tom'un yiyecek birşeyi yoktu.
Tom had nothing to say.
empezar lección
Tom söyleyecek bir şeyi yoktu.
Tom handed Mary a beer.
empezar lección
Tom Mary'ye bir bira uzattı.
Tom handed Mary a book.
empezar lección
Tom Mary'ye bir kitap uzattı.
Tom has a bad headache.
empezar lección
Tom'un kötü bir başağrısı var.
Tom has a lot of money.
empezar lección
Tom'un çok parası var.
Tom has a lot to learn.
empezar lección
Tom'un öğrenecek çok şeyi var.
Tom has a slight fever.
empezar lección
Tom'un hafif bir ateşi var.
Tom has athlete's foot.
empezar lección
Tom'un atlet ayağı var.
Tom has had a bad week.
empezar lección
Tom, kötü bir hafta geçirdi.
Tom has money to spare.
empezar lección
Tom'un ayıracak zamanı yok.
Tom has never met Mary.
empezar lección
Tom asla Mary ile karşılaşmadı.
Tom has no plans to go.
empezar lección
Tom'un gitmek için hiç bir planı yok.
Tom has quite a temper.
empezar lección
Tom çabuk öfkelenir.
Tom has three brothers.
empezar lección
Tom'un üç erkek kardeşi var.
Tom has three children.
empezar lección
Tom'un üç çocuğu var.
Tom has three ex-wives.
empezar lección
Tom'un üç eski karısı var.
Tom has to go home now.
empezar lección
Tom şimdi eve gitmek zorunda.
Tom has to go see Mary.
empezar lección
Tom Mary'yi görmeye gitmelidir.
Tom has to lose weight.
empezar lección
Tom zayıflamak zorunda.
Tom held a seat for me.
empezar lección
Tom benim için yer tuttu.
Tom hopes you're happy.
empezar lección
Tom mutlu olduğunu umuyor.
Tom introduced himself.
empezar lección
Tom kendini tanıttı.
Tom ironed his clothes.
empezar lección
Tom elbiselerini ütüledi.
Tom is a bit conceited.
empezar lección
Tom biraz kibirli.
Tom is a good customer.
empezar lección
Tom iyi bir müşteridir.
Tom is a good listener.
empezar lección
Tom iyi bir dinleyicidir.
Tom is a good neighbor.
empezar lección
Tom, iyi bir komşu.
Tom is a man of action.
empezar lección
Tom bir eylem adamı.
Tom is a nervous wreck.
empezar lección
Tom oldukça sinirli.
Tom is a smooth talker.
empezar lección
Tom yumuşak bir konuşmacıdır.
Tom is a stranger here.
empezar lección
Tom burada bir yabancıdır.
Tom is a very lazy boy.
empezar lección
Tom çok tembel bir çocuk.
Tom is afraid of dying.
empezar lección
Tom ölmekten korkuyor.
Tom is against smoking.
empezar lección
Tom sigara içmeye karşı.
Tom is already married.
empezar lección
Tom zaten evli.
Tom is as tall as Jack.
empezar lección
Tom Jack kadar uzundur.
Tom is at the computer.
empezar lección
Tom bilgisayarın başında.
Tom is close to thirty.
empezar lección
Tom otuza yaklaştı.
Tom is deaf in one ear.
empezar lección
Tom'un bir kulağı sağır.
Tom is easy to talk to.
empezar lección
Tom'la konuşmak kolaydır.
Tom is engaged to Mary.
empezar lección
Tom Mary ile nişanlıdır.
Tom is engaged to Ruth.
empezar lección
Tom Ruth'la nişanlıdır.
Tom is going on thirty.
empezar lección
Tom otuz olacak.
Tom is good at cooking.
empezar lección
Tom aşçılıkta iyidir.
Tom is good at driving.
empezar lección
Tom araba sürmede iyidir.
Tom is good at singing.
empezar lección
Tom şarkı söylemede iyidir.
Tom is growing a beard.
empezar lección
Tom sakal uzatıyor.
Tom is half Mary's age.
empezar lección
Tom Mary'nin yarı yaşındadır.
Tom is hard of hearing.
empezar lección
Tom zor işitir.
Tom is in his room now.
empezar lección
Tom şu an odasında.
Tom needs help.
empezar lección
Tom'un yardıma ihtiyacı var.
Tom is learning French.
empezar lección
Tom Fransızca öğreniyor.
Tom is making progress.
empezar lección
Tom ilerleme kaydetmektedir.
Tom is married to Mary.
empezar lección
Tom Mary ile evlidir.
Tom is Mary's grandson.
empezar lección
Tom Mary'nin erkek torunudur.
Tom is Mary's neighbor.
empezar lección
Tom Mary'nin komşusudur.
Tom is never satisfied.
empezar lección
Tom asla memnun değildir.
Tom is older than I am.
empezar lección
Tom benden daha yaşlıdır.
Tom is older than Mary.
empezar lección
Tom Mary'den daha yaşlıdır.
Tom is on his way home.
empezar lección
Tom evine gidiyor.
Tom is only a beginner.
empezar lección
Tom sadece bir başlangıç düzeyinde.
Tom is out of his mind.
empezar lección
Tom aklını kaçırmış.
Tom is out of work now.
empezar lección
Tom şimdi işsiz.
Tom is quite obstinate.
empezar lección
Tom oldukça inatçı.
Tom is ready for fight.
empezar lección
Tom mücadele için hazırdır.
Tom is related to Mary.
empezar lección
Tom Mary ile akrabadır.
Tom is still at school.
empezar lección
Tom hala okulda.
Tom is still in Boston.
empezar lección
Tom hala Boston'dadır.
Tom is still in Boston.
empezar lección
Tom hala Boston'da.
Tom is still in prison.
empezar lección
Tom hala cezaevinde.
Tom is studying French.
empezar lección
Tom Fransız eğitimi görüyor.
Tom is the best runner.
empezar lección
Tom en iyi koşucudur.
Tom is the perfect son.
empezar lección
Tom mükemmel erkek evlattır.
Tom is very nice to me.
empezar lección
Tom bana karşı çok hoş.
Tom is very perceptive.
empezar lección
Tom çok algısal.
Tom isn't a bad person.
empezar lección
Tom kötü bir şahıs değil.
Tom isn't good at math.
empezar lección
Tom matematikte iyi değildir.
Tom jogs every morning.
empezar lección
Tom her sabah koşar.
Tom jumped to his feet.
empezar lección
Tom ayağa fırladı.
Tom just got a haircut.
empezar lección
Tom az önce bir saç tıraşı oldu.
Tom kicked the door in.
empezar lección
Tom kapıya tekme attı.
Tom left the door open.
empezar lección
Tom kapıyı açık bıraktı.
Tom lost his house key.
empezar lección
Tom ev anahtarını kaybetti.
Tom made a big mistake.
empezar lección
Tom büyük bir hata yaptı.
Tom made a good speech.
empezar lección
Tom iyi bir konuşma yaptı.
Tom made many mistakes.
empezar lección
Tom çok hata yaptı.
Tom made Mary go first.
empezar lección
Tom ilk olarak Mary'yi gönderdi.
Tom made me a birdcage.
empezar lección
Tom bana bir kuş kafesi yaptı.
Tom may do as he likes.
empezar lección
Tom istediği gibi yapabilir.
Tom may have been sick.
empezar lección
Tom hasta olmuş olabilir.
Tom meant what he said.
empezar lección
Tom onun söylediğini demek istedi.
Tom must be very lucky.
empezar lección
Tom çok şanslı olmalı.
Tom must be very tired.
empezar lección
Tom çok yorgun olmalı.
Tom neglected his work.
empezar lección
Tom işini ihmal etti.
Tom only saw Mary once.
empezar lección
Tom Mary'yi sadece bir kez gördü.
Tom pleaded not guilty.
empezar lección
Tom suçlu olmadığını savundu.
Tom pulled the trigger.
empezar lección
Tom tetiği çekti.
Tom pumped up the tire.
empezar lección
Tom lastiğe hava bastı.
Tom pushes Mary around.
empezar lección
Tom Mary'ye haksız davranıyor.
Tom put gas in the car.
empezar lección
Tom arabaya benzin koydu.
Tom put on his glasses.
empezar lección
Tom gözlüklerini taktı.
Tom ran into the house.
empezar lección
Tom eve koştu.
Tom refused to give up.
empezar lección
Tom vazgeçmeyi reddetti.
Tom remained skeptical.
empezar lección
Tom kuşkulu kaldı.
Tom reminds me of John.
empezar lección
Tom bana John'u hatırlatıyor.
Tom rented a snowboard.
empezar lección
Tom bir snowboard kiraladı.
Tom retraced his steps.
empezar lección
Tom adımlarını yeniden izledi.
Tom rewrote his report.
empezar lección
Tom raporunu yeniden yazdı.
Tom rolled over in bed.
empezar lección
Tom yatakta yuvarlandı.
Tom saw it on the news.
empezar lección
Tom onu haberde gördü.
Tom scratched his nose.
empezar lección
Tom burnunu kaşıdı.
Tom seems to be asleep.
empezar lección
Tom uykuda gibi görünüyor.
Tom shared Mary's pain.
empezar lección
Tom Mary'nin acısını paylaştı.
Tom sharpened a pencil.
empezar lección
Tom kurşun kalemi açtı.
Tom shelled the shrimp.
empezar lección
Tom karidesin kabuğunu soydu.
Tom should do the same.
empezar lección
Tom aynısını yapmalı.
Tom should know better.
empezar lección
Tom daha iyi bilmeli.
Tom slept on the train.
empezar lección
Tom trende uyudu.
Tom slit Mary's throat.
empezar lección
Tom Mary'nin boğazını kesti.
Tom sort of liked Mary.
empezar lección
Tom Mary'yi oldukça sevdi.
Tom sorted his laundry.
empezar lección
Tom kirli çamaşırlarını ayırdı.
Tom split up with Mary.
empezar lección
Tom Mary ile ayrıldı.
Tom sprained his ankle.
empezar lección
Tom ayak bileği burktu.
Tom started the engine.
empezar lección
Tom motoru çalıştırdı.
Tom stopped the engine.
empezar lección
Tom motoru durdurdu.
Tom thinks that's true.
empezar lección
Tom onun doğru olduğunu düşünüyor.
Tom tipped the bellboy.
empezar lección
Tom Komiye bahşiş verdi.
Tom took a cold shower.
empezar lección
Tom soğuk bir duş aldı.
Tom took a deep breath.
empezar lección
Tom derin bir nefes aldı.
Tom took off his shoes.
empezar lección
Tom ayakkabılarını çıkardı.
Tom took some medicine.
empezar lección
Tom biraz ilaç aldı.
Tom took the wrong bus.
empezar lección
Tom yanlış otobüse bindi.
Tom tried to keep calm.
empezar lección
Tom sakin kalmaya çalıştı.
Tom tried to kill Mary.
empezar lección
Tom Mary'yi öldürmeye çalıştı.
Tom tried to kiss Mary.
empezar lección
Tom Mary'yi öpmeye çalıştı.
Tom walked out on Mary.
empezar lección
Tom Mary'yi terketti.
Tom wanted Mary to win.
empezar lección
Tom Mary'nin kazanmasını istedi.
Tom wants a microscope.
empezar lección
Tom bir mikroskop istiyor.
Tom wants to be famous.
empezar lección
Tom ünlü olmak istiyor.
Tom wants to be hugged.
empezar lección
Tom kucaklanmak istiyor.
Tom wants to pay later.
empezar lección
Tom daha sonra ödeme yapmak istedi.
Tom was afraid to swim.
empezar lección
Tom yüzmeye korkuyordu.
Tom was born in Boston.
empezar lección
Tom Boston'da doğdu.
Tom was here yesterday.
empezar lección
Tom dün buradaydı.
Tom was in an accident.
empezar lección
Tom bir kazaya karıştı.
Tom was kissed by Mary.
empezar lección
Tom Mary tarafından öpüldü.
Tom was obviously sick.
empezar lección
Tom apaçık hastaydı.
Tom was probably right.
empezar lección
Tom büyük olasılıkla haklıydı.
Tom was really shocked.
empezar lección
Tom gerçekten şok oldu.
Tom was stung by a bee.
empezar lección
Tom bir arı tarafından sokuldu.
Tom was taken prisoner.
empezar lección
Tom hapishaneye götürüldü.
Tom was totally wasted.
empezar lección
Tom tamamen heder olmuş.
Tom was up before dawn.
empezar lección
Tom şafaktan önce kalktı.
Tom watched Mary dance.
empezar lección
Tom Mary'nin dans etmesini izledi.
Tom went back to sleep.
empezar lección
Tom uyumak için geri döndü.
Tom went food shopping.
empezar lección
Tom gıda alışverişine gitti.
Tom went out for lunch.
empezar lección
Tom öğle yemeği için dışarı çıktı.
Tom went the wrong way.
empezar lección
Tom yanlış yoldan gitti.
Tom will win this game.
empezar lección
Tom bu oyunu kazanacak.
Tom won't let you down.
empezar lección
Tom seni hayal kırıklığına uğratmayacaktır.
Tom wore a white shirt.
empezar lección
Tom beyaz bir gömlek giydi.
Tom wouldn't blame you.
empezar lección
Tom seni suçlamazdı.
Tom wouldn't let it go.
empezar lección
Tom onun gitmesine izin vermezdi.
Tom zipped up his coat.
empezar lección
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
Tony did not feel poor.
empezar lección
Tony yoksul hissetmedi.
Tony stood at the door.
empezar lección
Tony, kapıda durdu.
Tony was not busy then.
empezar lección
Tony o zaman meşgul değildi.
Tracy lost her glasses.
empezar lección
Tracy gözlüğünü kaybetti.
Try as hard as you can.
empezar lección
Elinden geldiğince sıkı çabala.
Try doing it once more.
empezar lección
Onu bir kez daha yapmayı dene.
Tulips will bloom soon.
empezar lección
Laleler yakında çiçek açacaklar.
Turn toward me, please.
empezar lección
Bana doğru dön, lütfen.
Two ice creams, please.
empezar lección
İki dondurma, lütfen.
Was it rainy in London?
empezar lección
Londra'da hava yağışlı mıydı?
Washington was worried.
empezar lección
Washington endişeli idi.
Watch my camera for me.
empezar lección
Benim için kamerama sahip çık.
Watch out for that man.
empezar lección
Şu adama dikkat et.
We agree on this point.
empezar lección
Biz bu konuda hemfikiriz.
We all have missed you.
empezar lección
Hepimiz seni özledik.
We can buy hot lunches.
empezar lección
Sıcak öğle yemekleri alabiliriz.
We consider Tom honest.
empezar lección
Biz Tom'un dürüst olduğunu düşünüyoruz.
We danced to the music.
empezar lección
Biz müzik eşliğinde dans ettik.
We debated the problem.
empezar lección
Biz sorunu tartıştık.
We do need your advice.
empezar lección
Bizim tavsiyene ihtiyacımız var.
We don't like violence.
empezar lección
Şiddetten hoşlanmayız.
We enjoy reading books.
empezar lección
Biz kitap okumaktan hoşlanırız.
We enjoyed watching TV.
empezar lección
TV izlemekten keyif aldık.
We exchanged greetings.
empezar lección
Birbirimizi selamladık.
We expect good results.
empezar lección
İyi sonuçlar bekliyoruz.
We gave the car a push.
empezar lección
Biz arabayı ittik.
We go to school by bus.
empezar lección
Biz okula otobüsle gideriz.
We got lost in the fog.
empezar lección
Biz siste kaybolduk.
We had a narrow escape.
empezar lección
Kıl payı kurtulduk.
We have finished lunch.
empezar lección
Öğle yemeğini bitirdik.
We have no extra money.
empezar lección
Bizim ekstra paramız yok.
We have plenty of time.
empezar lección
Çok fazla zamanımız var.
We have run out of gas.
empezar lección
Benzinimiz bitti.
We learn by experience.
empezar lección
Biz deneyim ile öğreniriz.
We live in the suburbs.
empezar lección
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
We met her by accident.
empezar lección
Onunla tesadüfen karşılaştık.
We must get up at dawn.
empezar lección
Biz şafakta kalkmalıyız.
We must not be enemies.
empezar lección
Biz düşmanlar olmamalıyız.
We need a little sugar.
empezar lección
Biraz şekere ihtiyacımız var.
We need another member.
empezar lección
Bir üyeye daha ihtiyacımız var.
We own a dog and a cat.
empezar lección
Bir köpeğe ve bir kediye sahibiz.
We plan to stay a week.
empezar lección
Biz bir hafta kalmayı planlıyoruz.
We played on the beach.
empezar lección
Biz sahilde oynadık.
We postponed the event.
empezar lección
Biz etkinliği erteledik.
We ran after the thief.
empezar lección
Biz hırsızı kovaladık.
We ran around the park.
empezar lección
Biz parkın etrafında koştuk.
We rented an apartment.
empezar lección
Bir apartman kiraladık.
We rode in an elevator.
empezar lección
Asansöre bindik.
We sang in loud voices.
empezar lección
Biz yüksek sesle şarkı söyledik.
We saw nothing strange.
empezar lección
Tuhaf birşey görmedik.
We should obey the law.
empezar lección
Hukuka riayet etmeliyiz.
We sometimes meet them.
empezar lección
Bazen onlarla buluşuyoruz.
We thank you very much!
empezar lección
Çok teşekkür ederiz!
We turned on the radio.
empezar lección
Biz radyoyu açtık.
We used up the shampoo.
empezar lección
Şampuanı bitirdik.
We walked to the river.
empezar lección
Nehre doğru yürüdük.
We waste a lot of time.
empezar lección
Bir sürü zamanı boşa harcıyoruz.
We work for our living.
empezar lección
Biz yaşamımız için çalışıyoruz.
We'll decide by voting.
empezar lección
Oylayarak karar vereceğiz.
We'll meet at 3:00 p.m.
empezar lección
15:00'te buluşacağız
We're a married couple.
empezar lección
Biz evli bir çiftiz.
We're in no danger now.
empezar lección
Şu anda herhangi bir tehlike değiliz.
We're in the same boat.
empezar lección
Hepimiz aynı teknedeyiz.
We're out of stock now.
empezar lección
Şu an stoklarımız tükendi.
We've run out of water.
empezar lección
Suyumuz kalmadı.
We've run short of oil.
empezar lección
Petrolümüz bitti.
Were you told to do so?
empezar lección
Öyle yapman sana söylendi mi?
What about next Sunday?
empezar lección
Önümüzdeki Pazara ne dersin?
What actually happened?
empezar lección
Gerçekten ne oldu?
What are you about now?
empezar lección
Sen şimdi ne yapıyorsun?
What are you doing now?
empezar lección
Şimdi ne yapıyorsun?
What are you two doing?
empezar lección
Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?
What disease do I have?
empezar lección
Hangi hastalığım var?
What do you do for fun?
empezar lección
Nasıl eğlenirsin?
What do you plan to do?
empezar lección
Ne yapmayı planlıyorsun?
What do you want to be?
empezar lección
Ne olmak istiyorsun?
What do you want to do?
empezar lección
Ne yapmak istiyorsun?
What does EC stand for?
empezar lección
AB ne anlama geliyor?
What does UN stand for?
empezar lección
BM ne anlama geliyor?
What does your aunt do?
empezar lección
Teyzen ne iş yapar?
What he likes is jelly.
empezar lección
Onun hoşlandığı jöledir.
What illness do I have?
empezar lección
Ne tür bir rahatsızlığım var?
What is butter made of?
empezar lección
Tereyağı neyden yapılır?
What is butter made of?
empezar lección
Tereyağ neyden yapılır?
What is John doing now?
empezar lección
John şimdi ne yapıyor?
What is the book about?
empezar lección
Kitap ne hakkında?
What is the next class?
empezar lección
Gelecek ders nedir?
What made her so angry?
empezar lección
Onu ne çok öfkelendirdi?
What made you so angry?
empezar lección
Seni ne o kadar kızdırdı?
What made you so angry?
empezar lección
Seni böyle kızdıran nedir?
What made you think so?
empezar lección
Sizi böyle düşündüren nedir?
What more could I want?
empezar lección
Daha ne isteyebilirdim?
What seats do you want?
empezar lección
Hangi koltuğu istiyorsun?
What he says is false.
empezar lección
Onun söylediği yanlıştır.
What should I call you?
empezar lección
Size ne demeliyim?
What time can you come?
empezar lección
Saat kaçta gelebilirsin?
What time do you close?
empezar lección
Ne zaman kapanıyorsunuz?
What time does it open?
empezar lección
O saat kaçta açılır?
What time was she born?
empezar lección
O, saat kaçta doğdu?
What was he up to then?
empezar lección
O zamana kadar ne işle meşguldü?
How come you are here?
empezar lección
Burada ne yapıyorsun?
What's in front of you?
empezar lección
Önünde ne var?
What's the temperature?
empezar lección
Sıcaklık nedir?
What's your best guess?
empezar lección
En iyi tahminin nedir?
What's your occupation?
empezar lección
Mesleğin nedir?
What's your speciality?
empezar lección
Spasyaliteniz nedir?
When did you finish it?
empezar lección
Onu ne zaman bitirdin?
When do you leave here?
empezar lección
Buradan ne zaman ayrılıyorsun?
When do you want to go?
empezar lección
Ne zaman gitmek istersin?
When will we get there?
empezar lección
Oraya ne zaman varacağız?
Where are your manners?
empezar lección
Törelerinize ne oldu?
Where can I buy snacks?
empezar lección
Aperatifleri nereden satın alabilirim?
Where can I buy stamps?
empezar lección
Pulları nereden satın alabilirim?
Where can I get a taxi?
empezar lección
Nerede bir taksiye binebilirim?
Where can I get stamps?
empezar lección
Nerede pul alabilirim?
Where can I put my bag?
empezar lección
Çantamı nereye koyabilirim?
Where did he come from?
empezar lección
O, nereden geldi?
Where did you get this?
empezar lección
Bunu nerede aldın?
Where do I get the bus?
empezar lección
Nerede otobüse binerim?
Where do you come from?
empezar lección
Nerelisin?
Where do you have pain?
empezar lección
Nerede ağrın var?
Where is the cafeteria?
empezar lección
Kafeterya nerede?
Where is today's paper?
empezar lección
Bugünkü gazete nerede?
Where's the dining car?
empezar lección
Yemek arabası nerede?
Where's the toothpaste?
empezar lección
Diş macunu nerede?
Which do you recommend?
empezar lección
Hangisini tavsiye edersiniz?
Which way is the beach?
empezar lección
Plaj hangi yol?
Which way is the beach?
empezar lección
Hangi yol plaja gider?
Who did you give it to?
empezar lección
Onu kime verdin?
Who did you meet there?
empezar lección
Orada kimle karşılaştın.
Who discovered America?
empezar lección
Amerika'yı kim keşfetti?
Who do you think he is?
empezar lección
Onun kim olduğunu sanıyorsun?
Who else is gone today?
empezar lección
Bugün başka kim gitti?
Who left the door open?
empezar lección
Kapıyı kim açık bıraktı?
Who made you come here?
empezar lección
Seni buraya kim getirdi?
Who teaches you French?
empezar lección
Sana kim Fransızca öğretiyor?
Who's your favorite DJ?
empezar lección
Favori DJ'in kim?
Whose textbook is this?
empezar lección
Bu kimin ders kitabı?
Whose umbrella is this?
empezar lección
Bu kimin şemsiyesi?
Why are you busy today?
empezar lección
Bugün niçin meşgulsün?
Why did you come early?
empezar lección
Niçin erken geldin?
Why didn't she tell me?
empezar lección
O niçin bana söylemedi.
Why do I feel this way?
empezar lección
Niçin bu şekilde hissediyorum?
Why do you want stamps?
empezar lección
Pulları niçin istiyorsun?
Why don't you be quiet?
empezar lección
Niçin sakin olmuyorsun?
Why is the baby crying?
empezar lección
Bebek niçin ağlıyor?
Why not see the doctor?
empezar lección
Niçin bir doktorla görüşmüyorsun?
Will he ever come back?
empezar lección
O geri dönecek mi?
Will it be much longer?
empezar lección
O çok daha uzun olacak mı?
Will she get well soon?
empezar lección
O, yakında iyileşecek mi?
Will we arrive on time?
empezar lección
Zamanında varacak mıyız?
Can you do me a favor?
empezar lección
Bana bir iyilik yapar mısın?
Will you drive me home?
empezar lección
Beni eve götürecek misin?
Will you get me a room?
empezar lección
Bana bir oda bulur musun?
Will you join our club?
empezar lección
Kulübümüze katılır mısın?
Will you open the door?
empezar lección
Kapıyı açar mısın?
Will you play the tape?
empezar lección
Teyp çalacak mısın?
Will you swim with Tom?
empezar lección
Tom'la yüzecek misin?
Will you take me there?
empezar lección
Beni oraya götürecek misin?
Wilson felt very happy.
empezar lección
Wilson çok mutlu hissetti.
Wine helps digest food.
empezar lección
Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.
Won't you come with me?
empezar lección
Benimle gelmeyecek misin?
Won't you stay for tea?
empezar lección
Çaya kalmayacak mısın?
Won't you take a chair?
empezar lección
Bir sandalye almaz mısın?
Wood and coal for fuel.
empezar lección
Yakıt için odun ve kömür.
Would you come with me?
empezar lección
Benimle gelir misin?
Would you like to come?
empezar lección
Gelmek ister misin?
Would you like to come?
empezar lección
Gelmek ister misiniz?
Would you like to wait?
empezar lección
Beklemek ister misiniz?
Would you play with me?
empezar lección
Benle oynamak ister misin?
You are a troublemaker.
empezar lección
Sen bir baş belasısın.
You are free to go out.
empezar lección
Dışarı çıkmak için özgürsün.
You're my best friend.
empezar lección
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
You're taller than me.
empezar lección
Sen benden daha uzunsun.
You're so beautiful.
empezar lección
Çok güzelsin.
You can only go so far.
empezar lección
Sadece o kadar uzaklaşabilirsin.
You can read this book.
empezar lección
Bu kitabı okuyabilirsin.
You can swim very well.
empezar lección
Çok iyi yüzebiliyorsun.
You can take today off.
empezar lección
Bugün izin alabilirsin.
You can take your time.
empezar lección
Uygun bir zamanında yapabilirsin.
You can use it anytime.
empezar lección
Onu istediğin zaman kullanabilirsin.
You can't do that here.
empezar lección
Onu burada yapamazsın.
You can't hate the guy.
empezar lección
Adamdan nefret edemezsin.
You can't ride a horse.
empezar lección
Sen ata binemezsin.
You can't trust rumors.
empezar lección
Söylentilere güvenemezsin.
You can't win them all.
empezar lección
Onların hepsini kazanamazsın.
You could have done it.
empezar lección
Onu yapabilirdin.
You deserve to succeed.
empezar lección
Başarılı olmayı hak ediyorsun.
You have no fever.
empezar lección
Senin ateşin yok.
You had plenty of time.
empezar lección
Çok zamanın vardı.
You have a good camera.
empezar lección
İyi bir kameran var.
Your memory is good.
empezar lección
Sen iyi bir hafızaya sahipsin.
You have to be patient.
empezar lección
Sabırlı olmak zorundasın.
You like it, huh?
empezar lección
Onu seviyorsun, değil mi?
You made a wise choice.
empezar lección
Mantıklı bir seçim yaptın.
You may or may not win.
empezar lección
Kazanabilirsin yada kazanamayabilirsin.
You may use my new car.
empezar lección
Sen benim yeni arabamı kullanabilirsin.
You might have told me.
empezar lección
Bana söyleyebilirdin.
You must get up at six.
empezar lección
Altıda kalkmalısın.
You must go to bed now.
empezar lección
Şimdi yatmaya gitmelisin.
You should do that right now.
empezar lección
Onu şimdi yapmalısın.
You ought to thank him.
empezar lección
Ona teşekkür etmelisin.
You seem to like fruit.
empezar lección
Meyveden hoşlanıyor gibi görünüyorsun.
You should know better.
empezar lección
Daha iyi bilmelisin.
You should stay in bed.
empezar lección
Yatakta kalmalısın.
You should talk to Tom.
empezar lección
Tom'la konuşmalısın.
You should visit Kyoto.
empezar lección
Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.
You should wear a coat.
empezar lección
Bir palto giymelisin.
You stay away from her.
empezar lección
Ondan uzak kal.
You will be laughed at.
empezar lección
Sana gülünecek.
You will soon get well.
empezar lección
Yakında iyileşeceksin.
You will yet regret it.
empezar lección
Yine de ona pişman olacaksın.
You'd better go by bus.
empezar lección
Otobüsle gitsen iyi olur.
You'd better not do it.
empezar lección
Onu yapmasan iyi olur.
You'd better start now.
empezar lección
Şimdi başlasan iyi olur.
You'll be dead someday.
empezar lección
Birgün öleceksin.
You're a wonderful guy.
empezar lección
Sen harika bir adamsın.
You're such a cute boy.
empezar lección
Sen sevimli bir çocuksun.
You're such a pack rat.
empezar lección
Sen bir çöpçüsün.
Your bag is on my desk.
empezar lección
Çantan benim masanın üstünde.
Your cake is delicious.
empezar lección
Kek'in lezzetli.
Your ideas sound crazy.
empezar lección
Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor.
Your plan sounds great.
empezar lección
Planın muhteşem görünüyor.
Your student called me.
empezar lección
Öğrenciniz beni aradı.
3 multiplied by 5 is 15.
empezar lección
3, 5 ile çarpılırsa 15'tir.
A ball hit her right leg
empezar lección
Onun sağ bacağına bir top çarptı.
A bear can climb a tree.
empezar lección
Bir ayı ağaca tırmanabilir.
A butcher deals in meat.
empezar lección
Bir kasap et ticareti yapar.
A crowd gathered around.
empezar lección
Etrafta bir kalabalık toplandı.
A fire broke out nearby.
empezar lección
Yakında bir yangın patlak verdi.
A little louder, please.
empezar lección
Biraz daha yüksek sesle, lütfen.
A square has four sides.
empezar lección
Bir karenin dört kenarı vardır.
Alice may possibly come.
empezar lección
Alice muhtemelen gelebilir.
All my homework is done.
empezar lección
Bütün ödevlerim tamam.
All of the cake is gone.
empezar lección
Kekin hepsi bitti.
All of us know him well.
empezar lección
Hepimiz onu iyi tanırız.
All of us stared at her.
empezar lección
Hepimiz ona baktık.
All of us were homesick.
empezar lección
Hepimiz vatan özlemi çekiyorduk.
All our attempts failed.
empezar lección
Tüm girişimlerimiz başarısız oldu.
All our food was rotten.
empezar lección
Yiyeceğimizin hepsi bozulmuştu.
All right. I'll take it.
empezar lección
Anlaşıldı. Onu ben götüreceğim.
All the boys are honest.
empezar lección
Bütün çocuklar dürüst.
All the lights went out.
empezar lección
Bütün ışıklar söndü.
Always do what is right.
empezar lección
Her zaman doğru olanı yap.
Always obey your father.
empezar lección
Her zaman babana uy.
Any child could do that.
empezar lección
Herhangi bir çocuk onu yapabilirdi.
Anybody can participate.
empezar lección
Herhangi biri katılabilir.
Anyone can do it easily.
empezar lección
Herkes bunu kolayca yapabilir.
Anyway, I don't like it.
empezar lección
Nasıl olsa, ondan hoşlanmıyorum.
Are these books Kenji's?
empezar lección
Bu kitaplar Kenji'nin mi?
Are they coming as well?
empezar lección
Onlar da geliyorlar mı?
Are they open on Sunday?
empezar lección
Onlar Pazar günü açık mı?
Are those your pictures?
empezar lección
Onlar senin resimlerin mi?
Are we arriving on time?
empezar lección
Biz zamanında varacak mıyız?
Are you against my plan?
empezar lección
Planıma karşı mısınız?
Are you being waited on?
empezar lección
Size hizmet ediliyor mu?
Are you free on Tuesday?
empezar lección
Salı günü boş musun?
Are you good at cooking?
empezar lección
Yemek pişirmede iyi misin?
Are you happy right now?
empezar lección
Şimdi mutlu musunuz?
Are you ready to go out?
empezar lección
Dışarı çıkmak için hazır mısınız?
Are you referring to me?
empezar lección
Bana mı gönderme yapıyorsun?
Are your parents in now?
empezar lección
Ebeveynleriniz şimdi içerde mi?
Armstrong walked around.
empezar lección
Armstrong, etrafta gezindi.
Ask her what she bought.
empezar lección
Ne aldığını ona sor.
Ask him to stay a while.
empezar lección
Ona biraz kalmasını rica et.
Ask him what to do next.
empezar lección
Ona daha sonra ne yapacağını sor.
Ask me something easier.
empezar lección
Bana daha kolay bir şey sor.
Atoms are in everything.
empezar lección
Atomlar her şeyin içinde vardır.
Austria had allies, too.
empezar lección
Avusturya'nın da müttefikleri vardı.
Be kind to the children.
empezar lección
Çocuklara nazik olun.
Beautiful day, isn't it?
empezar lección
Güzel gün, değil mi?
Beauty is but skin deep.
empezar lección
Güzellik sadece yüzeyseldir.
Betty didn't say a word.
empezar lección
Betty bir kelime söylemedi.
Betty killed her mother.
empezar lección
Betty annesini öldürdü.
Betty never said a word.
empezar lección
Betty asla bir kelime söylemedi.
Bill can ride a bicycle.
empezar lección
Bill bisiklete binebilir.
Bill can ride a bicycle.
empezar lección
Bill bisiklet sürebilir.
Bill is a great fighter.
empezar lección
Bill büyük bir döğüşçü.
Bill is as tall as Jack.
empezar lección
Bill, Jack kadar uzun boylu.
Bill lives near the sea.
empezar lección
Bill denizin yanında yaşıyor.
Bill will win, won't he?
empezar lección
Bill kazanacak, değil mi?
Billy is good at sports.
empezar lección
Billy sporlarda iyidir.
Bob came home very late.
empezar lección
Bob eve çok geç geldi.
Bob will be home at six.
empezar lección
Bob altıda evde olacak.
Both sisters are pretty.
empezar lección
Her iki kız kardeş güzel.
Brian kept Kate waiting.
empezar lección
Brain Kate'i bekletti.
Brian left for New York.
empezar lección
Brian New York'a gitti.
Bring along your friend.
empezar lección
Arkadaşını yanında getir.
Bring me the dictionary.
empezar lección
Bana sözlüğü getir.
Can anybody else answer?
empezar lección
Başka birisi cevap verebilir mi?
Can I borrow your radio?
empezar lección
Radyonu ödünç alabilir miyim?
Can I catch a taxi here?
empezar lección
Burada bir taksiye binebilir miyim?
Can I eat my lunch here?
empezar lección
Burada öğle yemeğimi yiyebilir miyim?
Can I use a credit card?
empezar lección
Kredi kartı kullanabilir miyim?
Can she play the guitar?
empezar lección
O gitar çalabilir mi?
Can we afford a new car?
empezar lección
Yeni bir araba alabilir miyiz?
Can you do this problem?
empezar lección
Bu sorunu halledebilir misin?
Can you eat raw oysters?
empezar lección
Çiğ istiridye yiyebilir misin?
Can you get it repaired?
empezar lección
Onu tamir ettirebilir misin?
Can you give me a house?
empezar lección
Beni evine alabilir misin?
Can you guess the price?
empezar lección
Fiyatı tahmin edebilir misiniz?
Can you lend me 500 yen?
empezar lección
500 Yen ödünç verebilirmisiniz?
Can you lift this stone?
empezar lección
Bu taşı kaldırabilir misin?
Can you make it on time?
empezar lección
Onu zamanında yapabilir misin?
Can you open the window?
empezar lección
Pencere açabilir misiniz?
Can you order it for me?
empezar lección
Onu benim için ısmarlar mısınız?
Can you play guitar?
empezar lección
Gitar çalabilir misin?
Can you play the violin?
empezar lección
Kemanı çalabilir misin?
Can you play the violin?
empezar lección
Keman çalabilir misin?
Can you read this kanji?
empezar lección
Bu kanjiyi okuyabilir misin?
Can you see the picture?
empezar lección
Resmi görebiliyor musun?
Can you swim underwater?
empezar lección
Sualtında yüzebilir misin?
Can you take on the job?
empezar lección
İşi üstlenir misin?
Can't he ride a bicycle?
empezar lección
O bisiklet süremez mi?
Can't you speak English?
empezar lección
İngilizce konuşamıyor musun?
Carry the bags upstairs.
empezar lección
Çantaları üst kata taşı.
Carter was re-nominated.
empezar lección
Carter yeniden aday gösterildi.
Charge it to my account.
empezar lección
Onu benim hesabıma yaz.

Debes iniciar sesión para poder comentar.